24
2012
BAŞKANLIK MAKAMI Sayın Ünal AYSAL, Galatasaray Kulübü Başkanlığına seçilmesi ardından yazılı ve görsel basında birçok demeç verdi. Ve birçok vaatte bulundu. Bu vaatlerden bir kaçı “Ekonomik feraha ulaşmak”, “Avrupa’nın en iyi 10 takımı içerisine girmek”, “Avrupa Kupalarında başarı”, “Galatasaray’ın marka değerini arttırmak ve tanınırlığını üst seviyeye çıkartmak”, “ Dünyanın her tarafında bir milyar Galatasaray taraftarı” vb. İlk bakışta kulağa çok hoş gelen bu vaatlerin pratikte ne denli gerçekleşebilir olduğunu zaman içerisinde hep birlikte takip edip göreceğiz. Galatasaray Başkanlık Makamı kimin bu makamı kimin işgal ettiğine bakılmaksızın saygın bir makamdır. Başkanlık Makamını işgal eden X veya Y şahsının sarf etmiş olduğu sözler artık her ne kadar bu şahsın kendi sarf ettiği sözler gibi gözükse de aslında başkanlık makamının sarf ettiği sözlerdir ki bu durum söylemlerin aleladeliğini ortadan kaldırır. Bu nedenle başkanlık makamını işgal eden kişilerin Milyonların gönül vermiş olduğu bir camiayı temsil ettiklerinin farkında olmaları ve bu ciddiyetle davranışlarını ve söylemlerini birkaç kez düşünerek hayata geçirmeleri gerekmektedir. Sayın Ünal AYSAL, Galatasaray Başkanı olmasının ardından böyle bir görevi ilk kez ifa etmesi sebebiyle olacak ki camianın gönlünü hoş etmek gibi bir gayret içine girerek kendini bağlayıcı söylemlerde bulunmuş ve bu söylemlerin etkisi altında davranışlar sergilemek durumunda kalmıştır. “Transferler için tarih vermek” , “ Pastanın çileği forvet” vb. söylem güvenirliliğini zedelemiş ve taraftar ile karşı karşıya kalmasına sebep olmuştur.
Sayın AYSAL’ ı yargılamak yahut nasıl hareket etmesi gerektiğini tembih etmek haddim değildir. Fakat bir taraftar ve bu camianın bir üyesi olarak Başkanımızdan tek ricam artık söylemleri ile değil eylemleri ile ön planda olmasıdır.
TRANSFER Bu tarih itibariyle takıma kazandırılan futbolcuların tek tek isimlerini sayıp bu böyledir şu şöyledir geyiği yapma taraftarı değilim. Genel olarak bakıldığında takıma kazandırılan her ismin takım için bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Bir soru işareti belki Umut için konulabilinir ama kadro derinliği açısından böyle bir oyuncuyu kiralamakta transfer hatası olarak görülmemelidir. Transferde ayrı bir parantez açmamız gereken isim Melo sanırım. Taraftarlar içerisinde Galatasaray taraftarı olmaktan çok Melo taraftarlığı yapan arkadaşları hayretle izliyorum. Hiç kimse Melo için kötü futbolcudur diyemez bunda bir çok arkadaş ile hemfikir olabiliriz. Evet Melo sempatiktir. Evet Melo taraftara kendisini sevdirmeyi becermiştir. Evet Melo saha içerisinde ateşleyici ve tetikleyici bir güçtür. Evet melo oyunun defansif tarafı daha baskın olmak kaydıyla oyunu iki taraflı oynayabilen bir orta sahadır. Ama hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ve hiç kimse Galatasaray kulübünden büyük değildir. Haberlerin altına yazılan yorumları hayretle okuyorum. “Melo gelmezse storeden ürün almam.” , “ Melo’yu almazsanız formamı iade ederim.” , “Melo transfer edilmezse; Kombine almam.” Vb. zaten Galatasaraylılığınızı bir oyuncunun transferi ile bağdaştırıyorsanız fikrim gayet net takıma destek olmayın ve bu armaya gönül vermeyin. Melo’nun transfer edilmesini her aklıselim taraftar olarak bende istiyorum. Fakat bu transferin mantıklı çerçeveler içerisinde yapılması lazım. 30 yaşında bir orta saha oyuncusu maksimum 5 yıl daha görev yapacak ve transfer pazarında da cazibesini kaybedecek. Melo yani bağlı bulunduğu menajeri 5 yıllık kontrat talep ediyor. Böyle bir oyuncu ile uzun süreli kontrat yapmak büyük risk almak demek hadi uzun süreli kontratı bir kenara bırakalım ve Melo için böyle bir riski almayı göze alalım diyelim. Yıllık 3 milyon euro peşin para ekstralar ödemeler hariç hadi başka oyuncular için böyle büyük paraları ödüyoruz. Melo içinde ödeyebiliriz diyelim. Menajeri her yıl için 800-900 bin euro civarı haybeden para talep ediyor. Juventus’un 6,5 milyon euroyu bonservis bedeli olarak kabul ettiği yazılıp çiziliyor. Şimdi İlköğretimde Matematik dersi görmüş herkesin anlayabileceği küçük bir matematik işlemi yapalım. ( 5 yıl X 3 milyo euro = 15 milyon euro peşin para , 5 yıl X 850 bin euro = 4,25 milyon euro menajere ödenecek para, 6,5 milyon euro bonservis bedeli, maç başı 30 bin euro ki yılda yaklaşık ortalama 40 maç oynasa 5 yılda 200 maç yapar. 200 X 30 bin euro = 6 milyon euro. Bu hesap ile Melo’nun 5 yıllık maliyeti: 31,75 milyon euro, bu para içerisinde primler, vb. ekstra ödemeler yok. ) Şimdi kafama takılan birkaç soru sorayım. *Şimdi elinizi vicdanınıza koyun Melo bu parayı Katar, Çin, Rusya vb. Arap ve Rus zenginlerinin haricinde hangi Avrupa takımından alabilir ? *Melo taraftara şirin gözükerek şovenist açıklamalar ile taraftarı kullanarak yönetimi baskı altına alıp; kariyerinin son yıllarında iyi paralar kazanmak istiyor olabilir mi ? *Galatasaray altyapısında yetişmiş ve Galatasaray sevgisini tartışmanın yersiz olduğunu düşündüğüm Arda, Avrupa hayalinin peşinden gittiğinde arkasından küfür eden taraftar Melo’ nun bir yılda Metin Oktay hassasiyeti gösterdiğini falan mı sanıyor acaba ? Melo kötü futbolcu değildir. Fakat Galatasaray kulübü de enayi değildir. Melo’nun önümüzdeki sezon takımda olmayacağı düşünüldüğünde defansif yönü daha kuvvetli oyunu iki taraflı oynayabilen bir ön libero ihtiyacımız olacak. Bu Hamit olabilir. ligde yeterlide gelebilir fakat Şampiyonlar Ligi için bu pozisyonun gediklisi biri olursa daha iyi olur. Sayın başkan çileği forvet hattı yerine bu pozisyonda kullanırsa daha mantıklı olur diye düşünüyorum. Ayrıca bir sol bek ihtiyacımız var.
Hakan Kadir BALTA’nın ofansif yönü Avrupa için yetersiz. Çağlar vasatı aşamıyor. Yerli bir sol bek bulunabilir mi bilmiyorum. Yabancı alınabilir fakat yabancı kontenjanı ve ilerleyen sezonlarda sayının giderek düşeceği düşünüldüğünde sol bek için yabancı hakkından birini kullanmak ne denli mantıklı bilemiyorum. Belki kadro derinliği için çeşitli mevkilerde düşük maliyetli birkaç yerli oyuncu takıma kazandırılabilinir. Şimdi Menajerlik oyunlarından kopup buraya gelecek, transfer yapmayı pazardan elma almak sanan arkadaşlar çeşitli isimler önerecektir. Bu tür arkadaşlara toplu halde önerim bol bol oksijen alıp; Gerçek hayata dönmeleri Menajerlik oyunlarında harcadığınız sanal paralara benzemiyor gerçek hayatta para harcamak ayrıca gerçek hayatta yenildiğinizde bilgisayarı kapatıp açmanız son kayıt yerinden başlamanızı sağlamıyor. Oturduğunuz yerden menajerlik oyunlarındaki profilleri baz alınarak futbolcu alıp; Başarı kazanılsaydı hepiniz Jose Mourinho olmuştunuz fakat görüyorum ki yalnız bir tane Mourinho var. Yazı biraz uzun oldu sanırım. Okuma zahmeti gösteren tüm renktaşlara canı gönülden saygılarımı sunuyorum.