26
2012
Sarı ya Kırmızı ya gönül veren tüm renktaşlara selam,
Malum mevsim transfer mevsimi ve hemen hemen hergün yeni isimler gönül verdiğimiz Galatasaray'ımız için yazılıp çiziliyor. Balonlar, gerçekler derken Temmuz ayı sonuna gelindi.
Galatasaray'ımızın geçen sezon sonunda hepimizinde bildiği üzere takım ve oyuncu istatistiklerine baktımızda en verimli bölgesi orta sahanın göbeği yani bir başka deyimle ön libero mevkii idi. Bu bölgenin son yıllarda ilk kez bu kadar verimli çalışması elbette Trabzonspor'da yükselişe geçen ve takımımızda kariyer patlamasını yapan (yerli Xavi) Selçuk ile Juventus tan sıkılmış yeni bir kariyer yolu arayan, oynamaya ve ilgiye aç fakat değeri ve kariyeri azımsanmayacak kadar önemli olan, Brezilya milli takım oyuncusu Melo'ydu. Bu muhteşem ikilinin ne denli işler yaptığını ve avrupa arenasında daha neler yapabileceğini hepimiz biliyoruz.
Bu kriterler gözönüne alındığında imparatorun ve taraftarın alınmasını ısrarla istediği Melo nun yaklaşık 2,5 aydır takımımıza kazandırılamaması medyada her ne kadar fiyat indirme politikası olarak görülsede maalesef yönetimin başarısızlığıdır. Evet iyi transferler yapıldı fakat bu takıma derinlik katmadan evvel ilk olarak MELO - HAMİT alınmalıydı. Bahsettiğimiz ikiliden Hamit' in alınması kafalarda yönetim acaba "Melo artık olmasada olur" diye mi düşünüyor endişesi oluşturmuştu. Fakat herkesin okuduğu bildiği takip ettiği yönetimden bazı isimler yaptığı açıklamalarda biz Melo yu istiyoruz, oda bizi deyip durdu. Bazıları ise Melo olmasada olur, daha iyisini alırız dediler. Yahu Allah aşkına şöyle bir düşünün renkdaşlar, avrupa veya dünya piyasasında A Class diye tabir edilen oyunculardan (Örneğin ilk aklıma gelenler Xavi, İniesta, Xabi Alonso, Pirlo, De Rossi,Marcisio, Lampard vs vs) birini alabilecek gücün mü var eyy Adnan Öztürk? Melo bu saydığımız isimlerin altına sıralayabileceğimiz ve takımımız ile muhteşem bir uyum sağlamış, dikkatinizi yine çekerek söylüyorum Brezilya milli takım oyuncusudur. Fazla söze gerek yoktur, bu vakitten sonra başka isimlere yönelmek tabiri caizse kumarın en büyüğüdür. Yapma yönetim. İmparatoruda bizi de hüsrana itme. Avrupada başarı ve süreklilik diyorsanız, öncelikel istikrarlı kadroyu korumaya bakın, Fatih Hoca ve ekibine destek verin, Melo yu mutlaka takımda tutun. Çünkü Melo'nun takımda kalması kesinlike kalede Muslera'dan başlayıp, Eboue, Selçuk ve Hamitle devam eden ve ileri uçta Elmander ile biten omurganın bütün motivasyon ve arzusunu etkileyecek kadar önemlidir. Neden mi?
Hemen söyleyeyim. Muslera ve Ujfalusi geçen sezon Melo nun defansın önünde çok önemli bir sibob olduğunu, rakip köşe vuruşlarında yada duran toplarda hava hakimiyeti açısından bütün arkadaşlarının açıklarını kapattığını deflarca röportajlarında dile getirdiler. Yine unutmadan Selçuk'un yaklaşık 2-3 hafta kadar önce Melo nun takımda kalmasını arzu ettiğini, onunla beraber oynarken kendisini rahat hissettiğini, daha rahat hücuma destek verdiğini, ileri çıktığında arkasında onun yerini en iyi şekilde savunma yönüyle toparlayabilecek birinin olduğunu bildiğini ve bu yüzden onunla iyi bir ikili oluşturduklarını dile getirdiği röportajı unutmayalım.
Evet Melo kim ne düşünürse düşünsün, olmazsa olmazdır. Riera ile olan olay hakkında ise söyleyeceğim tek şey şudur, BUNLARI GEÇİNİZ... Melo için gerekirse takıma tek katkısı olmayan, sezon boyunca yatan Riera yı feda edin. Hatta geçen gün Osman Tanburacı'nın yazısında yazdığı Melo nun bileti sezon içinde bu olayda kesilmeliydi demesine bile gülüyorum, yazık diyorum. Galatasaray'ımızın ananelerinden, örf adetlerinden bahsetmiş, BIRAKIN BU İŞLERİ ARTIK. Bu zihniyetle devam ederseniz hersene başka isimleri alıp satmak zorunda kalırsınız. Başarı için MELO şart.
Bana göre eğer Melo transferi biterse geriye en zayıf halka solbek mevkii kalıyor. Hakan Balta her nekadar geçen sezon müthiş oynamış olsa da medyadan duyduğumuz kadarıyla sakatlığının geçmemesi, bir türlü bekleneni veremeyen,temposuz ve bence kesinlikle artık gönderilmesi gereken Çağlar'ın iyi bir alternatif olamaması bu mevkii ye transferi şart kılıyor. Eğer türk düşünülüyorsa maalesef Hakan'a alternatif olabilecek oyuncu yok. Atila Turan deniyordu, olur mu olmaz mı kocaman bir soru işareti, Malik Fathi 28 yaşına gelmiş ve kesinlikle Galatasaray'ımızın oyuncusu olamaz. Sivasspor dan Ziya Erdal ın adı geçiyor vs vs hiçbiri sağ tarafta Eboue nin yaptığı katkıyı sağlayabilecek oyuncular olamaz. Yabancı transfer düşünülürse aday çok fakat bu sefer eldekileri önce göndermek gerekecek. Çünkü seneye yabancı sınırı yolda. Gitmesi gereken yabancılar belli Riera - Baros. Eğer bu ikiliden kurtulabilirsek sol beke iyi bir yabancı alınabilir. Seneye çok beğendiğim Ujfalusi'nin olup olmaması da bu transferde etkin rol oynar çünkü stopere Dany alındı. Velhasılı kelam öncelik Melo ve solbek olmalı.
VE GELELİM BAŞKANIN MEŞHUR ÇİLEĞİNE, (YAPMA BAŞKAN!)
Her taraftar dünya çapında yıldız oyuncu ister fakat yapma başkan, hücum hattında takımda kalmaları kesin olan Elmander-Umut-Burak-Necati gibi 4 forvet varken forvete maliyeti yüksek bir adam daha almak ahmaklıktır. Bu takımın çileği MELO olmalıdır. Haa çileği çok seviyorsan, istiyorsan bu hakkını başka mevkii de (Örneğin orta saha, solbek) kullan yada bekle o çilek seneye kalsın, kiralık Umut ve son senelerini geçiren Necati seneye takımda olmayacağına göre ozaman bu transferi yaparsın. Yani seneye Elmander- Burak- Çilek 3 lüsünü forvet hattına koyarsın.
Son olarak sezon içinde imparatorun kullanacağını tahmin ettiğim ilk 11 i yazmak istiyorum,
Muslera - Eboue - Ujfalusi - Semih - Transfer (yada Hakan Balta) - Hamit - Melo - Selçuk - Amrabat (Emre yada Engin) - Elmander - Burak
Herkese sarı kırmızı günler diliyorum, Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olabilmek dileğiyle.