04
2012
Şampiyonlar ligine 2 maçta 0 puanla başladık.Oynanan futbol ve sonuçlar beklentileri karşıladımı kişiye göre değişir yalnız çoğunluk beklentilerini yüksek tuttuğu için hayalkırıklığına uğrayanların sayısı bir hayli fazla.Ama bir yandanda gerçekçi olanlar var.Bu gerçekçi olanlar 2 maçın sonunda takımını ne yerden yere vurur nede vaziyetin çok kötü olduğunu düşünür.Sezon başında Galatasaray şampiyon kadrosuna önemli takviyeler yaptı.Bu takviyelerde ister istemez beklentilerin yüksek olmasına neden oldu.Ama devler liginde başarı için herşey transfer mi?Avrupada başarılı olmanın kriterlerini alt alta koyduğumuzda transfer 3.veya4.sırada gelir.Tabiki yapılacak önemli transferlerin avrupada katkısı tartışılamaz ama bundan önce başarı için gerekli olan kriteler transferden önce tecrübe,istikrar ve en uygun oyun planı.
100 milyon euro'dan fazla değere sahip olduğu söyleniyor Galatasaray'ın.Peki bu oyuncu kadrosunda eboue ve hamit dışında kaç oyuncunun şampiyonlar liginde 20 30 maçtan fazla tecrübesi var?Kaçı daha önce braga gibi kontra atağı mükemmel yapan bir takımla karşılaşmış ? Kaçı böle takımlara karşı nerde nasıl pozisyon alması gerektiğini biliyor ?Bragayla kendi bütçelerini karşılaştırıp durumu daha da kötümseyenler oluyor.Ama tecrübe parayla satın alınmıyor.Belirttiğim gibi tecrübe istikrarla oluşuyor.İstikrarlı bir grafik çizdiğin sürece hem liginde hem avrupa o tecrübeyi fazlasıyla ediniyorsun.Bu yüzden durumun kötü olduğunu ben hiç düşünmüyorum ki Old trafford'da oynadımız futbol gayet ümit vericiydi Braga maçında ise yanlış oyun planına rağmen gol pozisyonları bulduk.
Fatih Terim hücumcu bir antranör olabilir ama devler liginde hücum değil kontrollu oyun kazandırır.Yanlış anlamayın bunun adı korkaklık değil sadece gerektiği gibi oynama.Doğru oyun planını oturtup istikrarı ve bununla beraber tecrübeyi sağladığımız taktirde avrupa başarının geleceğinden eminim bu tüm takımlarımız için geçerli.Bir braga yada dortmund olmak çok zor değil ayrıca masrafsız.Bunları başarabilecek kapasitede olduğunu düşünürsek kötümser olmak yerine geleceğe daha emin bakabiliriz