Utancımdan kendi kendime söyleneceğime, duygularımı yazıya dökeyim dedim...

Biz Türkler milli duyguları hat safhada yaşayan, ülkesine, insanına, milli değerlerine önem veren, gelenek göreneklerine bağlı ve yardımsever bir toplumuz. Ülkesinin çıkarları için gözünü karartan cesur, akıllı ve mücadeleci bir yapımız var. Şimdi diyeceksiniz ki bunun webaslan’da yazı yazmakla veya sporla, futbolla ne ilgisi var? Hemen açıklayayım; Bundan yaklaşık 1 sene önce A Milli takımlar bazında birtakım değişikliklere gidildi. Bunlardan bizi en çok sevindiren Abdullah Avcı gibi içimizden yetişmiş ve gelecek vaadeden bir teknik direktörün gelmesiydi. Herksin beklentileri çok yüksekti ve koyulan hedefler iştah kabartıcıydı. Fakat ilk maçlar gösterdi ki gidişat hiç iyi değil. Kağıt üzerinde Türk Milli takımının kadrosu belkide dünyanın ilk 10’una girecek kalitedeyken bu denli "rahatsız" futbol oynamak bize yakışmıyor!  Bizi en çok üzen ise futbolla uzaktan yakından bir ilgisi olmayan, yöneticilik geçmişi hüsran olan, bu işten anlamayan bir federasyon başkanının gelmesiydi. Öyle bir ülkede yönetiliyoruz ki bu tip "adam"lar futbol gibi büyük bir endüstrinin en başında ve hiçbir şekilde bakın açık ve net söylüyorum "hiçbirşekilde" futbol yönetiminden anlamayan bu şahıs bize farazi hedefler gösterip birşeyler yapmaya çalışıyor.

Tamamen zaman kaybı ve futbolumuzu geri götürecek bir zihniyetle şu an hepimiz bu kötü anları yaşıyoruz.Hatırlatmakta fayda var; Dünya sıralamasında 46. Olan ülke Romanya ve kendi sahamızda yenildik hemde varlık gösteremeden! Aynı sıralamada 49. Olan Macaristan ile maçımız var ve gelişen olaylar beni artık futboldan soğutma noktasına getirmiş bulunmakta! İnanın benim gibi düşünen binlerce insan var ve bu insanların susup ses çıkarmama sebebi de yukarda belirttiğim gibi milli duygulara ve ülkesine olan sevgisinden saygısındandır. Sen ki dünya sıralamasında 36.sıradasın ve senden daha kötü bir takım olan Macaristan’la maç yaparken oyuncularına önce 120bin daha sonra 150bin TL prim verilecek diyorsun! Ben de sana kocama bir "YAZIKLAR OLSUN" diyorum. Bu bir milli maçtır! Eğer orda şahsiyetli, geçmişine saygısı olan ve bir gram "yüreği" olan oyuncu varsa çıkar ve prim mrim istemiyoruz der! Ama bakıyorum tepeden tırnağa herkesin derdi para olmuş, ülkesi için milli menfaatleri gözetmeden para ile birşeyler yapılmaya çalışılıyor. Bir daha "YAZIKLAR OLSUN"!!! Kimsede çıkıp itiraz etmiyor benim anlamadığım nokta budur. Bu kadar mı çaresiz ve perişanız! İspanya, Almanya gibi dünyanın en iyi takımları bile çeyrek finale gelmeden prim mrim vermiyor. Final primleri ise çok komik rakamlar 50bin€ gibi! Demek biz finale çıksak 1’er milyon € prim dağıtacağız futbolculara! Böyle bir zihniyet olmaz olsun! Ben Türk futbolunu ve milli takımı izlemekten o sahadaki mücadeleden "utanıyorum" ve bu gece Macaristan maçında daha da utanacağım. Yensek bile artık neyine sevineyim? Futbolcularımız ceplerini doldursun, halk bu "çok zor" maçı kazandığımız için sevinsin ve yarın bizler için herşey kaldığı yerden devam etsin. Ben bu düzeni bozuk anlayışa tepki gösteriyorum ve gördüğüm heryerde ne kadar çok insana bu olanları tüm gerçekliğiyle anlatırsam iyi birşey yaptığımı düşüneceğim. En azından vicdanım rahat olacak. Son olarak futbolun başındaki "adam"lara  tekrar tekrar, bıkmadan, gururla söyleceğim sözüm şudur; "YAZIKLAR OLSUN"