Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Düzelmeyen Sıkıntılar
 Oca
12
 2013

Devre arası kampı bugün itibariyle sona ererken,maalesef ki ligin ilk yarısında ki endişeler ve soru işaretleri benim gözümde daha da artmış durumda...

Dünkü maç ile birlikte devre arasını 2 hazırlık maçı ile değerlendirmiş olduk.

Öncelikle Alanya maçına değineyim.

Maçın skoru 2-6...Maçı 90 dakika izlemeyen biri için gayet sıradan gelebilir.Galatasaray 3.lig takımı Alanya'ya 6 atmayacak da kime atacak diyebilir ki haklıdır da...

Ancak o maçın ilk yarısını seyredenler Galatasaray'ın as kadrosunun hemen hemen yüzde 70'ini kullanmasına rağmen Alanya'ya hiçbir şekilde oyunda üstünlük sağlayamadığını, 2 gol yediği gibi en az 2 tane daha yiyebileceğini çok net görmüştür.

Ama ikinci yarıda topu saklayabilen bir santrafor ile 4-2-3-1 düzenine geçip orta alanda teknik kapasitesi yüksek 4 oyuncu ile atletik özelliği güçlü bir kanat oyuncusunu kullanınca,iki takım arasında ki klasman farkının ne boyutta olduğunu görmemiz hiçte sürpriz olmadı.4 tane attık bi o kadar da kaçırdık..3.lig takımına adeta top göstermedik.Ki normalde de olması gereken buydu.

Ve düne dönelim..

Rakip Almanya 2.Bundesliga takımı Aalen...

Aslında maçı naklen izlememiştim,sadece skorunu görmüştüm ve yorumlara baktığımda da çok gol kaçırdık,oyuncular maçı sallamadı tarzı söylemler gördüm.Yani neredeyse hiç kimse 2.lig takımına yenilmemize şaşırmamıştı,umursamamıştı.

Bu sebeple daha net bir değerlendirme yapabilmek için sonradan GS TV'de 90 dakika tekrarını izleyip öyle karar vermek istedim.

Oynanmak istenen oyun anlayışını ben açıkçası çözemedim.Tıpkı ligin ilk yarısında ve Alanya maçının ilk yarısında da çözemediğim gibi...

Bu takımın herşeyden önce bir oyun kararlılığı yok,sahada sağlam bir duruşu yok...Bazen kötü oynarsınız ama ne oynamak istediğiniz bellidir,üretmek istediğiniz şeyi açıkça belli edersiniz.Ama bu sene iyi oynadığımız maçlarda bile hep bir düzensizlik hep bir karmaşa var.

İlk yarıda çok gol kaçırdık demişler,evet doğrudur.Ama ikinci yarıda da 4'lük olmamızı Eray engellemiş.

Kaçırılan gollerin yüzde 90'ı savunma arkasına atılan topa Burak'ın yaptığı koşular yüzde 10'u da karambol...Ceza sahasına sürpriz adamlar sokamıyoruz.Hücum çeşitliliğimiz çok ama çok az...

Bu oyun tarzını geçen sezon ki Trabzonspor'dan hatırlarsınız.

Sade ve sadece Burak'ın üzerine kurulmuş bir oyun,devamlı bir savunma arkasına top atma çabası...

Ve çok üzülerek söylüyorum ki Galatasaray Trabzonsporlulaşma devrine girmiş bulunmaktadır!

Biz Burak'ı alırken bu özelliğini bilerek almıştık ama açıkçası günden güne Burak'ın Galatasaray'a uyum sağlayacağını düşünürken, Galatasaray Burak'a uyum sağlama yolunu tercih etti...

Eğer birşeyleri düzeltmek istiyorsak şu an elimizde ki 3 santrafordan maksimum 1'ini sahaya sürmek zorundayız,çünkü her maç apaçık görünüyor ki,özellikleri itibariyle 2 santraforu aynı anda kullanmak bizim için lüks...

Elmander eski görüntüsünden uzakta..Umut ve Burak ise top saklayabilen,sırtı dönük oynayabilen,orta sahayı rahatlatıp ileride de rakip defansı yıpratabilen adamlar değiller.Açıkçası bu 2'sinin oyun tarzı deyim yerindeyse "Armut piş,ağzıma düş" modeli...

Bu nedenle şu an için kaliteli bir santrafor transfer etmeyeceğimizi de göz önüne alarak bu 3'lüden saha içinde sadece 1'inin kullanılması gerektiğini düşünüyorum.

O çok önemsiz gözüken Alanya maçı bile bu gerçekleri bir kez daha görmek açısından bize bulunmaz bir fırsat sundu.Umarım teknik heyetimiz bu 2 maçtan gerekli mesajı almıştır...Ki Sneijder transferini de bu gerçeklere dayanarak istediklerini düşünüyorum...

Geçen sene çoğu zaman şuursuz oynamaktan şikayetçiydik ama o şuursuz oyunda bile bir amacımız bir oyun kararlılığımız vardı.Bu sene ise en başta kendi taraftarımız olmak üzere hemen hemen herkes bir pembe tablo çizmek peşinde koşuyor.Her kaybettiğimiz maçtan sonra,maça konsantre olamadığımızdan falan bahsediliyor.

Hatta öyle bir hale geldi ki,artık 2.lig takımlarına yenilmemiz bile doğal karşılanmaya başladı.Kimsede bir isyan yok,kimsede endişe yok,hep bir bahaneler...

Kupadan eleniriz,kupa önemsiz derler,yedeklerimiz kötü derler..

Hazırlık maçında kaybederiz,maçı sallamadılar derler..

Ligde zayıf takımlara kaybederiz,konsantre olamadık derler..

Yahu ne zamandan beri köy takımlarına yenilmeyi normal karşılar olduk? Birşeylerin yolunda gitmediğini görmek için illa ki büyük bir felaket mi yaşamamız gerek? Ne zamandan beri gerçekçilik yerini polyannacılığa bıraktı?

Uyanalım artık! Eğer biz bile böyle yaparsak,bu oyuncular neler yapmaz.

Ligde kaybet konsantre olamadık de,kupada elen önemsemedik de,hazırlık maçında kaybet sallamadık de...Eeee ne kaldı geriye?

Nerede profesyonellik? Nerede iş ahlakı?

Galatasaray futbolcusu olmak bu kadar ucuz mu? Artık işler böyle mi yürüyor? Küçük maçları önemsememe hakkını bu futbolculara kim veriyor?

Yanlış anlaşılmasın ben hazırlık maçından bahsetmiyorum.Bu sözlerim bu sezonun geneli için söylenmiş sözlerdir.

Bu takım maç kaybedebilir,hatta 2.lig takımına da yenilebilir..Ama sahada ortaya bir futbol aklı koyması gerek...Hele hele böylesine zayıf takımların sahasına oyunu yıkması gerek...

Eğer düşüncelerimi yanlış bulanlar varsa da onlara söyleyebileceğim şey aynen böyle devam etsinler...Polyannacılık yapsınlar,zayıf takımlara kaybedince bahaneler bulsunlar.

Benim şu 1 aylık devre arası sürecinde ki izlenimlerim bu şekildeydi.Ligin ilk yarısında ki yaşanan sorunların aynen devam ettiğini düşünüyorum.Dilerim gereken takviyeler ile beraber,oyun sistemini de işlenir hale getirerek, 2.yarıda daha derli toplu bir duruş sergileriz.





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2013
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...