23
2013
Merhaba Renktaşlar, hiç şüphesiz Sneijder tarihimizin en büyük transferlerinden biridir. En büyük transferdir demiyorum çünkü bu takımın efsanelerinden olan Hagi, Popescu, Taffarel'de döneminin en kaliteli oyuncuları arasındaydı. Ama son derece büyük bir transfer tabi ki..
Takımımıza katkısı hiç tartışılmaz ama Türkiye futboluna da kattığı, katacakları hiç de az değil. Çünkü kariyeri başarılarla dolu bir futbolcuyu ancak belli bir yaşın üzerine çıkınca alabiliyorduk ülke olarak. Ancak Sneijder gibi mevkisinde dünyada ilk 5 arasında olan bir ismi 28 yaşında Türkiye'ye getirebilmek çok büyük bir başarıdır. Bu noktada Sn. Başkanımız ve ekibine teşekkür etmek ve kendilerini tebrik etmek gerekiyor. Şu an önemli olan nokta takım içersindeki dengeler. Sneijder çok büyük bir kariyer. Bu kadar uğraşıp bu kadar büyük bir futbolcu alıyorsanız en iyi şekilde faydalanmanız gerekir. Şu an çoğunlukla oynadığımız 4-4-2 veya 4-2-2-2 sistemine uyamaz diyemeyiz belki. Ancak daha çok uyacağı bir sistem ile oynayabilir miyiz?
Bence oynayabiliriz. Mesela 4-1-2-2-1 sisteminde Sneijder-Selçuk ikilisinin çok etkili olacağı görüşündeyim. Arkalarında oynatacağımız Melo ile daha istikrarlı bir savunma sağlayabiliriz. Bu sayede Melo'nun formsuzluğundan kaynaklanan sıkıntılarımız da azalacaktır. Çünkü ileri hatta destek verince geride çok zorlanıyor ve beraberinde agresif tavırlar ve anlamsız fauller geliyor. Özellikle birkaç maçta hakemin eli kırmızıya gider mi diye yüreğimiz ağzımıza geldiği oldu. Kaldı ki Selçuk ve Sneijder orta sahada topu daha çok ayaklarında tutup daha rahat oyun kurabilecek ve pozisyon bulabilecekler. Yani bazı kronik muhallif basın organlarının dediği gibi Selçuk pasifize edilmiyecek, aksine daha aktif ve anlamlı rol alacaktır.
Önlerinde oynayacak Amrabat-Hamit ikilisi de tam verimle oynarsa hücum hattında durdurulması zor bir takım oluruz. Bu sistem ile Hamit'in de daha etkili olacağını düşünüyorum. Kaldı ki bir kısım taraftarımız gibi Hamit'in çok da kötü olduğunu düşünmüyorum. Evet tam formuna bir türlü kavuşamıyor. Ama ciddi manada mücadeleci bir oyun sergiliyor şu an. Daha fazlasına ihtiyacımız var. Ve Hamit üstesinden gelecektir.
Hücum hattımız bu kadar güven verirken defans hattımızda çanlar çalıyor. Çok acil önlem almamız gerekiyor. Riera çok iyi bir futbolcu. Genel İspanyol oyuncu profiline baktığınızda kendi ülkeleri dışında adaptasyon sıkıntı yaşadıkları aşikar. Riera'da da bu sıkıntı oldu ve teknik ekibimiz sayesinde bunu atlattı. Şimdi birçok maçta sahada en çok beğendiğim isim diyebilirim. Hem de asıl mevkisi olmamasına rağmen. Ama tabi Hücuma kattığı rengin yanında dezavantaj olarak defans bloğunda eksikliği hissediliyor. Gidip gelmenin ardından yorgunluğu ile defansta pozisyon almadaki sıkıntısı biraraya gelince üzücü sonuçlar doğuyor. Ama herşeye rağmen ben yine de kötü olduğunu düşünmüyorum. Tabi Ebue-Semih-Dany-Riera dörtlüsünün en zayıf halkası durumunda ve bu bölgeye yapılacak bir takviye ile daha iyi bir defans hattımız olacaktır.
Ujfa'nın eksikliği çok büyük. Kabul etmek gerekiyor. Ama geri dönünce çok büyük hayal kırıklığı yaşamamak için çok fazla birşey de beklememek lazım diye düşünüyorum. O kiloda o yaşta bir futbolcunun bu kadar uzun süre sakat kalması maalesef bazen geri dönüşsüz oluyor. Takımı defansta toparlayacak bir "Büyük" ihtiyacı var.
Ujfa oynarken bunu çok güzel yerine getiriyordu. Ama yokluğu da büyük problemler doğurdu. Çözüm transferden geçer. Ama Cris gibi değil. Daha uzun süreli kullanabileceğimiz bir oyuncu lazım bize. Artık jübilelik oyuncu almaktan vazgeçmemiz gerekiyor. Zararı çok oluyor. Çünkü çok sakatlanıyor, az koşuyorlar. İster istemez Takımın dinamiği aksıyor. Bir başka nokta, gitmesi hususu göz önünde bulundurularak önlem alınması gereken pozisyonlar.
Kısaca:
1-Kale (Hiç istemesek de Muslera gidebilir. Ufuk çok yetersiz.)
2-Defans (Semih büyük bir kulübe gidebilir. Taliplisi çok. Hepimiz biliyoruz)
3-Ön Libero (Melonun yerini tutacak biri lazım. Sezon sonu kontrattaki opsiyon kullanılmayacak gibi görünüyor)
(NOT: Fatih Terim hiç şüphesiz bunlardan çok daha fazlasını düşünüyordur. Benimki sadece naçizane kendi fikirlerim.)Hepimiz için güzel bir 2. yarı olur umarım. Ne olursa olsun takımımıza güvenmeli ve arkasında durmalıyız. Oyuncularımızı ne olursa olsun ıslıklama gibi bir gaflete düşmemeliyiz. Şu an birçok otoriteye göre harika bir taraftarlık anlayışımız ve disiplinimiz var. Küfürü, yabancı maddeleri, şiddeti tribünlerimizden attık. Bunun için de tüm taraftarlarımızı tebrik ediyorum...