11
2013
Evet arkadaşlar günler geçiyor ve 20 Şubat Çarşamba Schalke 04 ile oynayacağımız Şampiyonlar Ligi eleme maçımız adım adım yaklaşıyor.. Schalke başkanı Gerhard Rehberg şanslarımızın eşit olduğunu dile getirse de bahisçiler şansın Schalke tarafında olduğunu söylüyor ve bir çok otoriteye göre Schalke maçın favorisi. Galatasaray'ı bilen tanıyan bizler tarafından bakıldığında ise 6 oyuncusu sakat son hafta liderden 4 fark yemiş ve Bundesliga'nın dibine doğru demirleyen 10. sıradaki Schalkeye karşı Türkiye Ligini domine eden Galatasaray'ımız favori durumunda.. Fakat şöyle bir durum var ki herkesin kafasında; "ama öyle ama böyle biz Almanları eleriz" gibi bir düşünce var.Medyada boy gösteren haberler ve alttan alttan beynimize yerleştirilmeye çalışılan fikirde aynen bu gibi. Benim asıl korkum ise ilk maçın İstanbul'da oluşundan yana.Eğer futbolcularımızda bu fikre kendini kaptırır ise işimiz zor renktaşlar..Almanların bize ters gelen bir yapısı var.Alman futbolu kimi zaman aşırı disiplinli olabiliyor ve bu bize çok çok ters geliyor.Dikkat ettiniz mi Kral Burak grupta 4 golü de kafayla attı.Avrupa da ki takımların defansları ve kademe anlayışları bizimki gibi kopuk değil.Öyle takımlar var ki defansı defans olarak değil defansı takım olarak yapan.İş böyle olunca boş alanda harikalar yaratan golcümüz sıkıntıya düşüyor. Her ne olursa olsun Schalke'yi hafife almak bizim en büyük hatamız olur.Çünkü Lig de bir maç oynayacağız ve üç gün sonra Şampiyonlar Ligin'de maç oynamak zorunda kalacağız.Şampiyonlar Ligine gitmenin anahtarının Lig Şampiyonluğundan geçtiğini de aklımızdan çıkarmadan Ligin sonuncusu Akhisar'a karşıda oynuyor olsak rakibi küçümsememiz gerekmektedir.Umarım İmparator Terim 1461 Trabzon kazasında yaptığı sert freni tekrarlamaz..
Yazan: Çağatay KARAKURT