21
2013
Schalke maçından önce, rakibin formsuzluğundan kaynaklı olumlu bir hava oluşmuştu. Hatta turun çoktan atlanıldığını düşünenlerden de vardı. Açıkçası bende ibrenin Galatasaray'dan yana olduğunu düşünmüştüm. Ancak hiçbir maçın önceden kestirilemeyeceğini yine gördük. Maçın neredeyse tamamında Schalke takımı bize göre daha iyi oynadı. Yalnız her iki tarafta birbirine ezilmedi. Zaten oynanan maçın Şampiyonlar Ligi 2. Tur maçı olduğunu düşünürsek kolay geçmesini beklemenin ne kadar büyük bir yanılgı olduğunu anlarız. Maç her iki tarafa da dönebilirdi. Çünkü iki takımında golle buluşabileceği fazlasıyla atağı vardı.
Bireysel performans değerlendirecek olursak, Schalke de Bastos ve Farfan'ı , Galatasaray'da ise tek öne çıkan isim olarak Riera'yı gösterebiliriz. Schalke orta sahasındaki Neudstadter-Jones ikilisinin Melo-Selçuk'a göre daha kontrollü ve aklı başında oynadığını düşünüyorum. Huntelaar, Drogba, Sneijder, girdikten sonra Eboue'nin antrenman ve maç eksiklerinin olduğu açıkça belli oldu. Burak ise yine gol bulmasına rağmen oyunun içinde olamadığı için sivrilemedi.
Rövanş iki hafta sonra , kesinlikle çok daha iyi bir zeminde oynanacak. Şu anda Galatasaray için oluşmuş görünen olumsuz tablonun yersiz olduğunu düşünüyorum. Çünkü kimse o maçta neler olacağını kestiremez. İstanbul'da Avrupa maçı kazanmakta zorlanan Galatasaray'ın deplasmanda daha iyi maçlar oynadığını yıl içinde izlemiştik. Schalke gruplarda evinde oynadığı maçların üçünden ikisini 2-2 lik skorlarla berabere bitirdi. Dün oynanan maçın büyük çoğunluğunda kontra atak futbolu oynayan takımı ve Almanya'daki taraftar potansiyelimizi düşününce Galatasaray için deplasman maçının bir handikap yaratacağını düşünmüyorum.
Millet olarak duygularımızı en uç noktalarda yaşama gibi bir alışkanlığımız var. Grupta ilk üç maçta sadece bir puan alınca "bu takımdan iş çıkmaz" deyip, gruptan çıkmayı başarıp Drogba ve Sneijder'i de alınca final hayali kurmak, bizi yaşanması norma tablolarla karşılaşınca hayal kırıklığına uğratıyor. Sezon başında gruptan çıkmanın başarı sayılacağı herkes tarafından dile getirilmişti. Dolayısıyla takım şu anda hedefine ulaşmış durumda. Bundan sonrası ekstraya girecek. Asıl dikkat edilmesi gereken ise birinci yarıda Avrupa kupası maçları öncesi ve sonrası yaşanan puan kayıplarının tekrar edilmesi. Zaten hedefin tutturulduğu Avrupa için ligi de feda etmenin anlamı yok. Çünkü hemen arkada rakibinin tökezlemesini bekleyen ve oldukça iyi top oynamaya başlayan bir Fenerbahçe var.
CUMALİ ÖNCALIR