Selam arkadaşlar,

Genelde bu siteye sadece okuyucu olarak katılırım ama son zamanlarda oldukça doldum sizlerle birlikte bir doğru yol bulmak istedim.Son 4-5 yıldır Galatasaray seyirci profili oldukça değişti önceki sabırlı, kayıtsız şartsız takımına sahip çıkan profil yerine, sabırsız hiçbirşeyden tamin olmayan bir taraftar profili geldi. Benim rahatsız olduğum kısım da işte bu. Bazılarının sırf ben demiştim bu işten en iyi ben anlarım deyip ahkam kesebilmek için takımın kötüye gitmesini istediğini ciddi ciddi düşünmeye başladım. Bir haberin altındaki beş yorumun  beşi bile birbirinden farklı iken bu kişilerin yalnız tek doğru kendi düşünceleri olduğuna nasıl inandıklarını anlayamıyorum. Yine aynı kişilerin Fatih Terimi inatçılıkla "ben bilirimci" olarak suçlamaları komik ötesi oluyor.

Başarı ekibiniz doğru çalışıyorsa geç olsada kaçınılmazdır, önemli olan ekibin dişlilerinin birbirine muhalefet etmeden birbirine yardımcı olarak çalışmasıdır. Futbol için bu dişlileri yönetim,teknik ekip/fulbolcular ve, taraftar olarak düşünürsek bizim taraftar olarak önce eksiksiz kendi işimizi yapıp diğerlerinide elimizden geldiğince yardımcı olmamız gerekir. İşin can alıcı sorusu bunu yapabiliyormuyuz; Bana sorarsanız yapamıyoruz

* Belediye maçında stadı doldurabildikmi? HAYIR

* Storelerden alış veriş rekoru kırabildikmi? HAYIR

Ama takımın büyük bir kısmının değiştiği yeni sezonun ilk maçı Belediye'den alınan malubiyet sonrası yorumlara bakın herkes birilerine sallamış

* Yok .... niye oynatılmış, .... yeri sol kanatmıymış

* ... Hoca çok takıntılıymış, takıntılarından vaz geçmeliymiş

* Yönetim bir türlü paraya kıyıp forvet ve oyun kurucu almamış mağlubiyetin bütün sebebi buymuş

.......

uzayıp gidiyor, taraftar olarak bizim hatamız ne diye soran varmıdır herkes hatayı başkasına yıkıyor oysa aynı mantıkla mesela Başkan Ünal Aysalda diyebilirki "taraftar stadı doldurmuyor storelerden yeteri kadar alış veriş etmiyor bu taraftar grubuna ne yıldızı bunlar çok bile"

Herkes 1996-2000 yılındaki efsane kadrodan bahsediyor, o günleri yaşayanlar çok iyi bilirki o takım gökten inmedi, sabırla azimle ortaya çıktı 96-97 sezonunun ilk maçında (sanırım Altay yada karşıyaka idi) 1-0 galip gelmesine rağmen ıslıklanan takım 2000 yılında uefa kupasını alıyordu

O sezon Fenerbahçeye  4-0 yenildiğimiz maçın ertesi haftasında taraftar takıma sahip çıkmayıp stadı doldurmasaydı bence ne 4 sene üst üste şampiyonluk gelirdi nede uefa kupası.

Taraftarlık taraf olmayı ve bunu belli etmeyi gerektirir, bence hepimiz şapkamızı önümüze koyup bunu düşünmeli ve eğer taraftar isek takımımıza sahip çıkmalıyız. Bu takımı düzeltmek içinde once kendimizi düzeltmeliyiz.

Unutmayın başka Galatasaray yok