14
2013
Herkese sarı-kırmızılı günler… Galatasaraylı olmanın verdiği gururun iki-üç vites arttığı günler yaşıyoruz. 2 sezon öncesine kadar ligi 8.bitiren bir takım, bir sonra ki sezon çifte şampiyonluk yaşıyor, içinde bulunduğumuz sezonda da Şampiyonlar Ligi’nde Avrupa’nın önde gelen kulüplerini, hatta dünya yıldızlarının oynadığı takımları dize getirip tüm futbol dünyasına ismini tekrar duyuruyor. Ligde de durum farklı değil; İlk 4’ün içinde ki tüm rakiplerini yenerek liderlikten uzaklaştırarak iki sezondur liderlik koltuğundan kalkmayan bir Galatasaray var.
Devre arasında Wesley Sneijder ve Didier Drogba gibi iki dünya yıldızını kadrosuna katıp; beklenen verimi yavaş yavaş almaya başlayan Galatasaray’da sadece 5 Milyon Euro’ya alınan Burak Yılmaz’ın 25 Milyon Euro’ya satılabileceği konuşuluyor. Hazır paradan bahsetmişken devre arasında yapılan iki transferin ardından bazı futbol ve ekonomi özürlülerinin “Bunlar futbolcuların parasını ödeyemez”, “Sneijder 1 aya takımdan kaçar”, “Drogba gol bile atamaz”, “Galatasaray, sezon sonuna iflasını duyurur” gibi saçmalıklarını dinledik fakat gelinen noktada; an itibariyle iki oyuncunun da skora, oynanan oyunun güzelliğine, Galatasaray markasına yaptığı katkılar tartışılmaz. Öte yandan görüldü ki futbolcuların paralarının tıkır tıkır ödeniyor, takım sportif başarılar kazandıkça ekonomik sıkıntılarda yaşamıyor.
Galatasaray, ligin son virajına lider girerken; futbol mühendisleri yine aktörlerini öne sürdü. Fatih Terim hakem tarafından, şiddete tahrik edildi; öte yandan örneği hiçbir yerde görülmemiş 9 maçlık ceza aldı. Ama soyunma odalarında hakemleri tehdit edip, sahayı basıp hakeme bağıranlarsa ya sembolik cezacıklar aldı ya da oralı bile olunmadı… Bu çifte standarda “yönetim-futbolcu-taraftar” olarak en sert şekilde tepki göstermek zorundayız. Nitekim bu da gerçekleşti; Galatasaray yönetiminin resmi siteden ve yöneticilerin yaptığı açıklamalar, yine yönetimin tahkime gidecek olması; futbolcular tarafından Terim’siz ilk maçta zorlu Karabük deplasmanında top hakimiyetini eline alıp karşılaşmayı kazanması; taraftarımızınsa Pazar günü gerçekleştirdiği yürüyüş…
Biz Galatasaray’ca bu şekilde kenetlendiğimiz sürece kimse hakkımız olan şampiyonluğu, elde edeceğimiz puanları, marka değerimizi elimizden alamaz. Yaptıklarıyla sanıyorlar ki bizi yıldırıp şampiyonluktan edecekler… Asla! Bizleri daha da hırslandırdıkları için sezon sonu “Şampiyonluğun Emektarları” albümü yapılırda kendilerinin resimleri de albüme eklenirse hiç şaşırtıcı olmaz… Hep söylüyoruz; yine söylüyorum: Durduramayacaksınız Galatasaray’ı!
Twitter: @elcezerye