Hani hep söylenir ya "Türkiye'de neden futbol bi türlü ilerlemiyor, neden avrupa seviyesine çıkamıyoruz?" diye..Kimisi cevap verir hemen "Yabancı oyuncu sayısından."

"Büyük takımların ezici üstünlüğünden." falan filan diye.

Geçeceksin bunları.

Ne Türk oyuncu azlığı, ne ezici üstünlük ne de başka birşey. Bu ülkede futbolun gelişmemesinin tek bir sebebi var, o da kin duygusu.Bir takım düşünün, bu ülkeye Avrupa'nın en büyük 3 kupasından ikisini kazandırmış olsun.En büyük organizasyonlarda Türk Bayrağını ve Türk adını en iyi şekilde temsil etmiş olsun..Insanların PlayStation'da takımlarına almakta zorlandığı oyuncuları Türkiye'ye getirsin..Dünyanın en büyük oyuncusu bu takımın tribününü alkışlasın.. En büyük teknik direktörlerinden birisi önünde saygıyla eğilsin..

Işte o takımın adı Galatasaray.Her maçında hakemlerin katliamına uğrayan, sürekli durdurulmak istenen ama bir türlü durmayan, daha da güçlenerek yoluna devam eden Galatasaray.Tüm bu başarılardan sonra el üstünde tutulması gerekirken, gömülmeye çalışılan Galatasaray.Sadece ve sadece kendi işine odaklanan ama çekemeyenlerin odak noktası olmaktan kendisini kurtaramayan Galatasaray.Neden mi öyle diyorum?Işte sadece bi kaç örnek..-Geçen sene zor günler geçiren ezeli rakibimizle puan farkını daha fazla açmamızı önlemek hatta yarı yarıya indirmek amacıyla bir seneliğine getirilen saçma Play Off sistemi ve en sona atılan Kadıköy deplasmanı. Durdurabildiler mi? Tabiki hayır!- Sezon başı oynanan Süper Kupa maçı. Engin Baytar Cüneyt Çakır'ın yakasına yapıştı, 12 maç ceza. Eyvallah sözümüz yok. Amma velakin.. Ligin ilk yarısında oynanan Fenerbahçe maçı. Hakeme tükürdüğü kameralara çok net yansıyan, pardon yoktu değil mi öyle bir tükürük.. Hatta hakeme el hareketi de yoktu.. 4 maç ceza.- Galatasaray Beşiktaş maçı. Oğuzhan'a tükürdüğü iddia edilen Felipe Melo. En ufak yağmur tanelerini bile çeken kamera o tükürügu göremedi, tahkim gördü. 4 maç ceza.- Orduspor ve Mersin Idman yurdu maçlarında ağır tahrik edilen Fatih Terim.. Topu yere vurdu diye tribune gönderilen, hakemin yanına gidip hakkını aradığı için 9 maç ceza alan Fatih Terim.. Eskişehirspor Fenerbahçe maçında hakeme el ense yaptığı için ceza almayan Aykut Kocaman..

Hakem atamaları mı? Her şey ortada.. Verilmeyen penaltılar, haksız yere atılan oyuncular, oyunu katletmeye yönelik fauller vs.. Meyve veren ağaç taşlanır misali geliniyor üzerimize.. Taşla sopayla değil ama, topla tüfekle.. Yıldırılmaya çalışılıyoruz.. Yılmayacağız!Karıştırmaya çalışıyorlar..Tek yumruk olacağız!Durdurmaya çalışıyorlar..

Durmayacağız! Durduramayacaklar!Hedefe kaldı son 4..Hakkımız olan 19.şampiyonluğa çok az kaldı..Şimdi daha çok birlik olma, düşmanları daha çok üzme zamanı!Tahriklere kapılmadan, sadece ve sadece önümüze bakarak ilerleme zamanı!Yolumuza düşen "Yıldırımlara" inat geliyoruz..

Şampiyonluk Şanlı Galatasaray'ımıza Yakışır