Fenerbahçe kendince haklı olduğu ve yapması gerekilen şekilde gerekli mercilere başvuru yaparak savunmasını yaptı. Fakat her başvurduğu yerde haksız bulunuldu. Bu durumda sadece Fenerbahçe değil Türk futboluda büyük yaralar aldı, aynı zamanda Fenerbahçe'de dünya kamoyuna şike yaptığını duyurmuş oldu. Belkide Türkiye bu kara leke yüzünden 2020 olimpiyatlarından olacak. Şimdi biraz eskiye gidelim ve "eğer" le başlayan bir fikir sunalım. 

Eğer 3 temmuz süresi bu şekilde değilde farklı şekilde yönetilseydi. 

Federasyon Fenerbahçe'yi korumak için kendini ve Türk futbolunu ateşe atmasaydı neler olacaktı? Eğer o zaman zarfında taraflı değilde tarafsız kararlar verilseydi, şuan bu yaşananların hiçbiri olmayacaktı. Fenerbahçe belki lig düşecekti, ama süpriz olmadığı takdirde 1 senenin ardından tekrar süperlige yükselecekti. Fenerbahçe ne kaybedecekti? Sadece 1 sene. Şuan zaten geçen 2 seneyi kaybetmiş durumda, buna +2 sene de avrupadan kaybetmiş oldu. Daha kaybedecekleri hariç. Juventus şikeden dolayı lig düşürüldü hatta puanlarıda silindi. Ne oldu, tekrar şampiyon olarak üst lige çıktı. Ve aynı sene şampiyon oldu, hatta 2 senedir de olmaya devam ediyor. Yani kesilen sakal daha gür çıktı.

Peki Fenerbahçe'de durum böylemi oldu, hayır. Sakal kesilmedi tüm yüz tahrişten tedavisi olmayan yaralarla kaplandı.

O zamanlarda Fenerbahçe'yi kollamakla aslında ona en büyük kötülüğü ettiler. Kısaca en büyük Fenerbahçe düşmanı bile ona bu kötülüğü yapamazdı.