bir zamanlar halı sahada ki abilerimiz vardı. böyle kilolu kalas tipler defansta dururdu. genç böyle gol atma meraklısı abilerimizde ileriden hiç geriye gelmezdi. abi en sonunda isyan edip ''allah ını seven defansa gelsin.'' diye bağırırdı.

bu maçta ise allah ını seven orta sahaya gelsin diyorum. takımı kaleci dahil 6 kişi ile savunuyoruz. defans ve forvet olarak ikiye ayrılıyor takım. fakat orta saha yok. ne selçuk ne eboue ne aydın bir orta saha oyuncusu olarak görev yapmıyor. zaten dikkat ederseniz orta sahada top almaya gelen çok oyuncu yok. al gülüm ver gülümler genelde hep kanatlarda yapılıyor. onlar da sabri-eboue-kazım veya reira-hakan-selçuk şeklinde oluyor. fakat orta sahada en az iki oyuncumuz ortada ver kaç yapmalı veya dikine dripling yapmalıdır. melo ile ufa bu maçta bir iki kere denediler ama o kadar çok kenarlar da kaldı ki oyuncular bu kısır döngü bir sonuç oluşturmadı.

size bununla ilgili bir örnek vereyim. birinci örnek ankaragücü maçı ve ikinci gol öncesi engin topu kapıyor. reira hemen engin e, engin ise biraz topu sürüp ortaya selçuğa bırakıyor. sonra selçukta ortada biraz sürüp kazım a veriyor. ve güzel bir vuruşla kazım golü atıyor. orta sahada ortasında ne kadar çok adam ile ve hızlı seri paslar ile gidersek o kadar kolay pozisyon buluruz. yine bursaspor maçında engin in ortadan içeri girip elmander e attırdığı golde aynı şekilde bir goldür. keza geçen hafta atılan ikinci golde kanattan değil göbekten yapılan paslaşmalar ile gelen goldü. yani galatasaray kanattan gol bulan bir takım değil niye bu kadar kanatlara oynamaya çalışıyor anlamış değilim. aslında göbekten daha etkili bir takım galatasaray.

son olarak yavaş hücüm ettiğimizi de belirtmek gerekiyor. defansımız oturdu. kalecimiz güven veriyor ve her geçen gün formunu artırıyor ama orta saha özellikle sos veriyor. bu engin ile kazım ın olduğu zamanda böyleydi şimdi de böyle. devre arasında orta sahaya alper potuk gibi yiğit gökoğlan gibi yerli takviyelerin yanında keşke gökhan töre gibi bir oyuncu da kazandırılabilse.