26
2014
Şike yaptığı bir tek Türkiye Kamyoncular Federasyonu tarafından onaylanmayan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve şurekası oyunlarına devam ediyor.
Son planda T.C Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasına sığınıp, güya onlara kumpas kuran yargının kendilerine de oyun oynadığı savunuluyor. Gülünç. Fenerbahçe bu strateji doğrultusunda başbakandan direkt olarak medet umuyor. Aziz Yıldırım bunun kamuoyu tarafından alenen farkedilmemesi için elinden gelen kurnazlığı sergilese de etrafındaki adamlar ne yazık ki kendisini ele veriyor.
Politik manevraları iyi bilen ve yaptığı şeyi gizlemekte, olmuş bir şeyi olmamış gibi göstermek konusunda usta olan Aziz Yıldırım, geçen yaptığı basın toplantısında tek suçlarının Atatürkçü olmak olduğunu ifade ederek güya yarıyı sözüm ona ele geçiren cemaatin kurbanı oldukları mesajını vermeye çalışıyordu.
Aziz Yıldırım'ı hepimiz az çok biliyoruz. 15 yıldır gazetelere ve televizyonlara pek çıkmaz. Çıktığı zaman da ya Galatasaray ile laf dalaşına girer, ya da elde ettiği geçici başarıların goygoyunu yapar...
Biz Aziz Yıldırım'ın Atatürkçü olduğunu ilk defa böyle yüksek sesle duyuyoruz. Peki neden bu açıklama? Çünkü Atatürkçü olduğunu söyleyerek birincisi yargı içine sızan cemaatin kendilerini hedef aldığı izlenimini verecekti. İkincisi de Atatürkçü çizgide olmak öyle veya böyle hükümetin dünya görüşünden ayrılmak demek. Yıldırım bu açıklamayı yaparak kendilerine istediklerini altın tepside sunma konusunda söz veren başbakanla ilişkileri yokmuş gibi gösterecekti kendilerini.
Kusura bakmayın ama "Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim" diyerek spor ile ahlakı bir tutan liderle şikeci bir adamı aynı düzleme koyamıyorum. Yıldırım'ın Atatürkçü filan olduğuna inanmıyorum.
Aziz Yıldırım stratejileri doğrultusunda mikrofonlara kurnazca açıklamalar yaparken, ona körü körüne inanan taraftarlar ve basın sözcüleri Mahmut Uslu'nun açıklamaları ipliği pazara çıkarıyor.
Mahmut Uslu geçen kulüp televizyonuna yaptığı konuşmada yeniden yargılanma konusunda başbakandan söz aldıklarını birinci ağızdan açıkladı. Rezalet... Demek ki bu ülkede kimin yargılanıp yargılanmayacağına başbakan karar veriyor.
İkinci komiklik de Fenerbahçe taraftarlarının tezahüratları. Şike hükümlüsü başkanlarını Fransa'dan gelirken havalimanında kahraman gibi karşılayan bir grup taraftar hükümet karşıtı sloganlar attı. Aziz Yıldırım el ve surat mimikleriyle "yapmayın" işareti verdi. Vakıfbank - Fenerbahçe voleybol maçına giden Yıldırım yine aynı tezahüratla karşılaşınca çileden çıktı. Ayağı kalkarak karşı tribündeki taraftarlara "susun işareti yaptı.
Amacım siyasi bir yazı yazmak değil. Zaten siyaset gibi kirli bir arenayı günahım kadar sevmedim. Ama bu şike olayları artık siyaset ile iç içe geldi. Yıldırım yeniden yargılanma isteğini başbakan eliyle alacak. Sonunda Türkiye'de her zaman olduğu gibi yine, olmayan hukuk kaybedecek.