Merhaba Arkadaşlar,

Dün akşamki Chelsea maçı için aslında yazacak çok şey var. Kısa kısa görüşlerimi paylaşmak istiyorum sizlerle.

Bir kere Hajroviç ile başlama meselesi; Hajroviç' in Sneijder ile birlikte oynadığı bir maç vardı hatırlamıyorum hangisi olduğunu, iyi de oynamışlardı, sırf Sneijder' e faydası olması için bence Hajroviç ile başladı Mancini. Ama Chelsea orta sahayı parselleyince, yaptığı yanlışın farkına vardı ve belki de Türkiye' de hiçbir teknik direktörün egosundan, bilgisizliğinden, inadından ya da herneyindense yapmayacağı bir hamleyi yaparak erken bir oyuncu değişikliğine gitti ve bence maçın döndüğü nokta bu oldu.

Bence Mancini çok kaliteli bir teknik direktör, duygusal değil, iş olarak bakıyor futbola, üzülür darılır diye düşünmüyor, Fatih Terim gibi fanatik bir Galatasaray taraftarı olmadığı için olaylara biraz daha dışardan bakıyor, Fatih Terim Galatasarayı duygusal olarak daha iyi hazırlayabiliyorken, Mancini taktiksel anlamda bence çok daha faydalı bir teknik direktör Galatasaray için.

Semih ile neden başlamadı, riske etmek istemedi bence. Hafif de olsa bir sakatlıktan çıkmıştı çünkü. Ama bakın, Hakan Balta' yı çıkarıp Semih' i oyuna alması bence şu anlama geliyor. Maç 1-0 iken, Galatasaray arkasında daha çok boşluk bırakacağı için, pozisyon bilgisii ilk hamleleri ve sürati daha iyi durumda olan Semih' in, bu boşlukları daha iyi dolduracağını düşündü bence. Başka bir açıklaması yok ve çok da doğru bir tercih yaptı. Bu dakikadan sonra, defansın daha oturaklı olması ile birlikte Eboue ve Telles daha çok ileri çıkarak, göbekten geçmeyi başaramadığı Chelsea üzerine bir de kanatlardan gitmeye başladı ve Eboue kıpırdanmaya başladı, Telles zaten maçın başından beri kaliteli oynadı, ve bunun sonuçlarını da aldı Galatasaray.

Ben açıkçası dünkü maçtan memnunum. Yenilen gol dışında pek bir pozisyon vermedik rakibe. Top da bizdeydi, çok fazla oynamalarına fırsat vermedik. Toplara çabuk bastık, kendi yarı sahamızda paslaşmalarına izin vermedik. Kabul etmemiz gereken birşey var, Chelsea' de bu durumu sevdi, mükemmel alan savunması yaptıkları için zaman geçirip 1-0 a oynamaya başladılar ve geride kaldılar,çok çıkmadılar. Ancak beklemedikleri bir gol gelince (aslında o golü atan Chedjou değil taraftardır) bu sefer 2. golü yememeye oynamaya başladılar. Özgüvenleri fazla, klasik Mourinho takımı. İngiltere' de turu kesin geçeceklerine inanıyorlar.

Gelelim İngiltere' deki maça. Bence o maçta da Muslera, mecburen Eboue, Chedjou, Semih, Telles, Melo, Selçuk, Yekta, Sneijder, Burak ve Drogba ile çıkmalı. Elimizdeki en iyi kadro bu, gönül ister ki Eboue yerine Veysel' i oynatabilelim en azından daha sağlam, zırt pırt kendini yere atmaz ve kolay çalım da yemez, riske de girmez. İnşallah Londra' da en azından 2+ gollü bir beraberlik ile turu atlarız ve Türk Bayrağı' nı yurtdışında tanıtan en iyi marka en iyi olgu olan Galatasaray' ımız dalgalandırmaya devam eder.