02
2014
Galatasaray'ın önü kesilemediği sürece çok açık.
İtiraf edelim... Chelsea maçının ilk 20 dakikasında eyvah dedik bir Madrid faciası daha mı geliyor. İkinci yarıdaki bu muhteşem dönüşü herkes umut ederken gerçek oldu ve şanssızlığımızla da İngilizleri elimizden kaçırdık.
Tur için umudum var, tarih biraz daha farklı şekilde tekerrür edebilir (bknz. Schalke 04, 1-1, mavi, deplasman)
Önce de söylemeye çalıştığım gibi Mancini yeni bir şeyler yapıyor ve bu yaz çok büyük değişikliklerin olacağını düşünüyorum. Yani şu yarım sezonluk dönem için kısa vadeli gelecek dememiz doğru olacaktır.
Lig için konuşursak bir kaç saat önce biten FB-GB maçında da gördük ki diyetler ödeniyor, takımlar ligden çekiliyor, havuzlar aracılığı ile tehditler uçuyor, anlamlı ziyaretler yapılıyor falan filan. Galatasaray zaten ceketini assa şampiyon olur. Ama ceketini çıkarırken atlet giymesi gerektiğini unutmuş bu sene Galatasaray, zira deplasmanlar buz gibi. Her şey bir yana lig bittiğinde bir cümle ile özet yapılması istense "ağlamayana meme yok" denecek olması çok üzücü.
Neyse...
Şampiyonlar ligi için gerçekçi olmak gerekirse, olur da Chelsea'yi elersek çeyrek finalde Manu'yu eleyecek olan Olympiakos gelirse anca olumlu bakabiliriz. Öbür türlü maalesef bu takımlarla bu platformda yarışabilecek kapasitemiz yok. Bir de bunun sebeplerin içten kaynaklanıyor olması ayrı bir utanç verici (bknz. 6+0+4, 5+0+3, uygun kombinasyonlar...).
Genel olarak takımımızın performansını yorumlamak gerekirse, kesin bir şeyler söylemek için bu Rize maçını bekleyelim derim. Drogba'nın kadroya alınmamış olması farklı bir tarza bürüneceğimizin mesajı olabilir. Sonuç olarak bu deplasman fobisinin bir şekilde aşılması gerekiyor.
Bu kısa vade için bir çoğumuzun genel kanısı 2 kupa + en fazla çeyrek final.
UZUN VADE
Gelecek için söylenecek şeyler aslında bir kaç madde altında toplanabilir.
- Profesyonel bir yapıda kalabilmek
- Oyuncu yatırımlarını doğru yapabilmek
- Hedefleri de her seferinde kademe kademe artırabilmek
Profesyonel yapı deyince aklımıza hemen Aysal-Terim düellosu ve o düellonun dramatik sonucu gelmeli. Mancini son derece profesyonel ve disiplinli bir futbol adamı. Futbolcularına karşı duygusal değil. "Neyse ne" anlayışında biri. Bu yüzden Mancini üzerinden rahatlıkla ileriye profesyonel adımlar atılabilir.
Terim'den kalan bi kadro ile Mancini elinden gelenin bence en iyisini yapıyor. Mancini'nin bazı pozisyonlardan sonra başını sağa sola sallayışı ile verdiği tepkilerden aslında bu takımın aklında olan takım olmadığını çok rahat anlayabiliriz. O yüzden bu yaz döneminde olacak olanların kısa bi özetini bence devre arasında izledik. Bu yüzden bu sezonki beklentilerimizin hepsi gerçekleşmese bile hoş karşılanmalı, sabredilmeli ve gelecek sezon beklenmeli.
Hedefler konusunda Aysal ticari olarak klübü kat ve kat büyütüyor. Reklam gelirleri sponsorluklar derken dahi ticari kişiliği ile içeri maddi akışı bir şekilde arttırıyor. Bunları kullanabilmek ve hedefleri avrupai kulüpler seviyesine çıkarmak önemli. Yapılanma mevzusuna önem veren Aysal'ın bunu da bir şekilde rayına oturtabileceğine inanıyorum.
GELECEK SEZON NASIL BİR KADRO OLUR ?
Yabancı kuralı da gözetilerek bir transfer politikası oluşacaktır. Hatta dünya kupasındaki performansına göre Sneijder bile elden çıkarılabilir ki bunun olacağını düşünüyorum. Yanında da 3 tane büyük transferin yanında belki gurbetçi pazarına el atılabilir ama bu yaz dönemi ve yeni sezona geçiş dönemi çok önemli.
Belki bazılarımıza biraz Pollyanna'cılık yapıyormuşum gibi görünebilirim ama seneye lig kadromuzu (Yabancı kuralını gözeterek) şöyle düşünüyorum.
Muslera
Veysel Semih Serdar A. Telles
Melo Selçuk
Hamit Hakan Çalhanoğlu Bruma(Hajrovic)
IBRAKADABRA