16
2014
Herkese merhabalar arkadaşlar, bu yazıyı yazmak istememin sebebi son dönemde basında bizimle anılan teknik direktörler. Açıkcası korkuyla takip ediyorum çünkü ne Lucescu ne Heinkes nede Mustafa Denizli bizim geleceğimizi kurtaramaz. Tek tek nedenlerimi anlatıyım. Lucescu iyi ama defansif bir oyun anlayışı var Shaktar ı incelerseniz kontra atak üzerine kurulduğunu görürsünüz bizim takımda tam tersi oyunu rakip sahaya yıkmaya yönelik kadro var. ayrıca futbola aç biri değil tatmin olmuş futboldan ve ben geleceğini düşünmüyorum çünkü Shaktar ı o yarattı ve bence herşeye 0 dan başlamak istemez. Jupp Heinkes e gelirsek adam 2 kere ŞL şampiyonluğu yaşadı ve 75 yaşında. Ayrıca emekliliğini açıkladı. Yani tekrar futbola dönmesi zor. Dönse bile yıllık 5-10 milyon € dan aşağıya dönmez. Neden dönsün ki ? Hangi başarıyı yakalamak için ? Bence buda Lucescu nun hücum oynatan versiyonu ama başarıya aç değil ve günü kurtarmak için yapılan bir hamle olur. Mustafa D. ise daha dengeli oynatan birisi ama bence yine günü kurtarmak için.
Medyada yer alan isimleri kendimce değerlendirdim şimdi asıl anlatmak istediğim konuya gelmek gerekirse bizim anlaşacağımız T. direktör kesinlikle ama kesinlikle başarıya aç olması lazım. (bkz: Atletico-Simeone, Dortmund-Klopp). Bırakın 1-2 sene şampiyon olmayalım ondan sonraki 10 seneyi kurtarırız. Bence bizim teknik direktör olarak Villas-Boas(portoda başarılıydı ama kariyeri düşüşte ve başarıya tamamen doymuş birisi değil.). Ünal Aysal ın açıklamalarında hollanda veya almanya ekolu nun hosuna gittiğini söylemişti. Frank De Boar aklıma gelen bir isim. (Açıkcası çok sevmesemde kendisini Ajax a oynattığı ''total futbol'' ortada bence başarılı olabilir.). Ayrıca bunlarla uzun soluklu sözleşme imzalanmalı İngilterede ki gibi 4-5 yıllık ki adamın kafası rahat olsun spekülasyonlardan uzak bir şekilde sadece futbola odaklanabilsin.
Arkadaşlar yazıyı okuyunca belkide saçmaladığımı düşüneceksiniz ama size söyleyeceğim tek şey geçmişte günü kurtaran teknik adamlarla onlarca kez anlaştık ama ne oldu? Her sene takımdan 7-8 oyuncu gitti 5-6 oyuncu geldi. Alt yapıdan çıkan kaç as takım oyuncusu var? (Semih) Bide Emre diyebiliriz her ne kadar as takım olmasada. Sonuç? Harcanan milyonlarca euro. Elle tutulur bir oyuncu varmı yüksek tutarda sattığımız? Yok. (bkz: 3 sene once palermo pastoriyi 50 m € ya PSG ye, Udinese alexis i 45 m € ya Barca ya sattı) Biz neden yapamıyoruz çok mu paramız varda böylesine transfer harcamaları yapabiliyoruz ? Bunların hepsi bence istikrardan kaynaklanıyo. Umarım yönetim doğru bir tercih yapar.
Teşekkürler, saygılarımla .