23
2014
Uzun yıllardır farkında olduğum, artık dayanamadığım küskünlüklerden bahsedeceğim sizlere. Avrupa'da elde edilen başarıların ardından başlayan, bir türlü bitmeyen çileden bahsedeceğim.Eminim sizler de farkındasınız, camiamızda son 10 yılın taraftarlık anlayışının ne halde olduğunun. Avrupa başarılarının ardından girilen çöküş döneminde taraftarın payının ne kadar büyük olduğunun farkındasınızdır.
Biraz hatırlamaya çalışalım, ne demişti Metin Oktay? "Bence Galatasaraylılık din gibi, mezhep gibi yerleşmiş, köklü bir inançtır. Galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve Galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım."Din gibi, mezhep gibi bağlı olunan Galatasaraylılık, kendi futbolcusuna küfür etmek midir? Taraftarın sesi olan bu nacizane sitede, henüz sezon bile başlamışken ve yıllardır takımımızın başarısında en önemli rolü oynayan "aile ortamı" olgusu yakalanmışken, sırf forvet transferi yapılmadığından "Maçları izlemeyeceğim." diyebilmek midir?
Nedir bu taraftarın ümitsizliği? Niyedir? Bakalım Hagi neler demişti: "Galatasaray'ın isminin olduğu yerde her zaman ümit vardır."Uzatmak istemiyorum, herkesi umutlu olmaya çağırıyorum. Zira Galatasaraylılık umut etmektir!