Sabri Sarıoğlunun kadrodışı kalması bazı taraftarlar, spor yazarları ve yorumcuları tarafından eleştirilirken bazıları tarafından ise doğru bir karar olarak değerlendirilmektedir. Sabrinin kadrodışı kalması ve gidecekler listesine konulmasına karşı çıkanlar mı çok duygusal davranıyor yoksa bu kararın doğru olduğunu savunan kişiler mi çok acımasız ya da başka bir ifadeyle realist? Bu sorunun cevabını vermeden önce Sabrinin Galatasarayın başarılı olduğu ve başarısız olduğu yıllarda payının ne olduğuna bakmak gerekiyor. Galatasarayın başarısız olduğu, bir alt lide düşme tehlikesi yaşadığı, şampiyonlukları kaybettiği yıllarda sabrinin varlığı ve kötü performansı karşımıza çıkıyor. Oysa Fatih Terimin gelmesiyle birlikte takımdaki köklü değişikliklerle birlikte kazanılan iki şampiyonluğa baktığımda ben sabriyi sahada göremiyorum. Bu iki yıllık şampiyonlukta sabri Türkiye Kupası maçları hariç genelde yedekte bekleyen kişiydi. Sabriyi A takımda çıkaran ve hiç çekinmeden oynatan Fatih Terim bile Sabrinin Galatasaray için yetersiz olduğunu gördü. Fatih Terim Sabri konusuna duygusal bakmayıp akıl ve mantık içerisinde sabriyi oynatmayarak Galatasaraya çok büyük bir iyilik yapmış ancak Sabrinin sözleşmesinin uzatılmasını sağladığı için de bugün yaşanan süreci geciktirmiştir. Herkese soruyorum; sabrinin A takıma çıktığı dönemdeki heyacanı bugün Sabri bizlere verebiliyor mu? Galatasaray gibi büyük bir takım için bu rezalet istatistiklere rağmen Sabriyi takımda tutmanın Galatasaraya nasıl bir fayda sağlayacağını düşünüyorsunuz. Kötü istatistiklerin yanında 60 metre geri pası atıp kendi kalecisini perişan eden, yaptığı ortaların hiçbirini tutturamayan, fizik gücü yetersiz(savunma zafiyeti) olan bir yetenek abidesinden hala ne bekliyorsunuz?

Her fırsatta büyüklüğüyle övünülen bir takımın gönderilecekler listesine koyduğu bir oyuncuya taliplerin olmaması ya da Galatasaray tarafından ödenen ücretlerin ödenmemesi çok iyi irdelenmesi gereken bir noktadır. Galatasaray gibi büyük bir takımın göndermek istediği bir oyuncu, süper lig klüplerinin ve düşük bütçeli klüplerin ilgisini çekmiyorsa, bu oyunculara talip olunmuyorsa bu oyuncuları Galatasaraya müstahak görmek Galatasarayı sevmek değil küçük görmektir. Engin BAYTAR, Sabri, Eboue, Gökhan ZAN, Yigit Gökoğlan, Aydın, Emre ÇOLAK, Dany, Lucas Ontivere, İzzet Hayroviç gibi oyunculara düşük bütçeli süper lig ekipleri neden talip olmuyor sizce? Talip olanlar da yıllık ücretini neden Galatasaraya ödetiyorlar? Çünkü bu oyuncular Galatasarayı bırakın Süper lig kalitesinde performans gösterebilecek durumda değiller. Büyük takım bir oyuncuyu bıraktığında mutlaka talibinin olması geekir. Milan, Napoli, İnter, Juventus, M.United, M.City, Arsenal, Chealse, Real Madrid gibi büyük takımlar bir oyuncusuyla yollarını ayırdığında Galatasaray da dahil bir çok takım sıraya giriyor o oyuncuları almak için ama biz sabriyi bırakınca bırakın bonservisi yıllık ücretini ödeyecek klüp bulamıyoruz.

Galatasaray madem büyük bir takım ol halde takıma faydası olmayan ve yeteneksiz olan oyunculara aş ekmek veren bir yardım kuruluşu gibi hareket etmemelidir. Yardım kuruluşu olmak kötü bir iş gibi algılanmasın. Yardım kuruluşları çok önemlidir ve desteklenemsi gerekir ancak bu futbolcular yardıma muhtaç kişiler değildir.