Öncelikle her zaman olduğu gibi tüm Galatasaraylılara merhaba demek istiyorum.

Bir çok kişiden farklı bir düşüncem olduğundan dolayı bu yazımda çok tepki alacağımı biliyorum.Yinede bütün düşüncelerimi yazıma aktaracağım.Düşüncelerime katılıp katılmama sizin takdirinizdedir.

Evet, dediğim gibi ben Ünal Aysal'ın devam etmesini isteyenlerdenim.Bir yıldır aktif olarak makale yazıyorum ve Galatasaraylılığımdan kimsenin şüphe ettiğini düşünmüyorum.Çevremde de böyle bu durum.Yani bu yazımı okurken kimse "Galatasaray'ın kötülüğünü istiyorsun" demesin.Eleştirebilirsiniz ama beni en çok üzen şey bu olur.

Ünal Aysal dedem felanda değil, bana bir katkısı yok.Sadece ilerde Galatasaray'a katkı sağlayacağını düşünüyorum.Bu yazımdan sonrada "bu adam Aysal'cı" profilini yaratmak istemediğimi, tüm objektifliğimle yazdığımı herkese tekrar belirtmek isterim.

Öncelikle, elimden geldiğince, Ünal Aysal'a yapılan eleştirileri değerlendireceğim, sonra neden görevde kalması gerektiğini açıklayacağım.

1-BORÇLAR:Galatasaray Ünal Aysal'ın 3.5 yıllık döneminde sadece 10 milyon dolar zarar etmiştir.Bu yılda 3 milyon dolardan az zarar edildiğini gösteriyor.Olaya böyle bakınca "Aa azmış aslında" dediniz değil mi? Evet başarılı sayılmaz yılda 3 milyon dolar borçlanmak ama Galatasaray'da son dönemlere baktığımızda başarılı sayılır.Bizim borcumuzu arttıran kur farkıdır.Ünal Aysal takımın başkanı olduğunda, Dolar/TL 1,4 iken, şimdi Dolar/TL 2.2 civarlarında.Yani 3 yıl önceki 100 milyon dolar ile şimdiki 100 milyon dolar arasında "80 MİLYON TL" fark var.

Belki bu masrafları biraz daha kısabilirdi.Mancini döneminde 1 ayda yapılan saçma transferler yapılmaya bilirdi kulübün maddi imkanlarına bakılarak.Buraya bir parantez açmak isterim, Ünal Aysal bu konuda %100 hatalıdır, yapılan transferler kesinlikle yanlıştı ama Ünal Aysal'ın yaptığı yanlışsa bu oyunculara bu kadar para harcamasıdır.Bu transferler yapılmasa bile yinede bu kulübün borcu çok fazla olacaktı.

2-KURUMSALLAŞMA BAŞARISIZLIĞI:Başarısızlık dedim çünkü bu konuda başarısızdı Ünal Aysal.Geldiğinde çizdiği profil bize "batılı" imajını vermişken bu konuda hayal kırıklığına uğradığımı itiraf etmeliyim.

Aslında yönetim kurulu değişikliği olana kadar tam "batılı" olmasada "batılı"ya yakın bir profil çiziyordu.Ünal Aysal'ın en büyük hatasıda yönetimi değiştirmesidir.Yeni gelen yönetimde her kafadan farklı bir ses çıktı.Profesyonel olmayan insanlara görev verildi.Şükrü Ergün, Candan Erçetin, Ebru Köksal, Mehmet Cibara gibi bu göreve göre saçma insanlar saçma görevlere verildi.Ünal Aysal'da duruma el koymak zorunda kaldığını düşünüyorum.Eğer aynı yönetimle devam edilseydi çok daha iyi bir Galatasaray olabilirdi şuan.

3-HAJROVİC TRANSFERİ:Bu da Ünal Aysal'ın başarısızlıklarından.9 milyon dolar çöpe gitti.Söylenecek dahada fazla bir şey göremiyorum.

4-ERKEK BASKETBOL TAKIMININ FİNAL MÜSABAKASINA ÇIKMAMASI:Bence Ünal Aysal burada doğru olanı yaptı.Kupalardan çok daha önemli bir şey varsa o da "Galatasaraylılık Duruşu"dur.Biz bize yapılan haksızlığı, yapabileceğimiz şekilde cezalandırdık.Bugün bunu eleştirenler zamanında "helal olsun" diyordu.Euroleauge'ye çağırılmamızda bence gösterdiğimiz duruşun doğru olduğunu kanıtlar nitelikte.

5-FUTBOLDAN ANLAMADIĞI HALDE FUTBOLA KARIŞMASI:Bu şahsi eleştirimdir.Yönetim değiştikten sonra Ünal Aysal zamanında söylediği "Ben futboldan anlamam ama futboldan anlayanları yönetmekten anlarım" lafını yutmuştur."Futboldan anlayan" diye düşündüğü kişiler aslında futboldan anlamıyor.Zannediyorum kendisine bu durumu gördü ve futbol takımına karıştı.Mesela Burak ve Selçuk'la 5 yıllık sözleşme imzalamanın en ufak mantıklı bir açıklaması yok.Üstelik bu adamlar 29  yaşında ve geçtiğimiz sezon çok kötü bir performans gösterdiler.

6-FATİH TERİM'İN AYRILMASI:Bence doğru olanı yaptı.Hayır hayır, Fatih Terim'den nefret edenlerden değilim.Kendisi Galatasaray camiasının yaşayan en büyük efsanesidir.Galatasaray'a en çok başarı kazandıran kişidir.

Peki sormak isterim Ünal Aysal'ın başarılı olması kendi iş hayatında da başarı getircek midir? Kesinlikle evet.Maddi ve manevi kazancı olacak mıdır? Kesinlikle. Peki Ünal Aysal neden başarılı olan Fatih Terim'i kovmuştur? Fatih Terim başarılıysa, Galatasaray başarılı, Galatasaray başarılıysa Ünal Aysal kazanç sağlamaz mı? Lütfen tüm objektifliğinizle cevaplayın? O zaman bu adam neden Fatih Terim'i kovdu sizce?

"Ego savaşı" dediğinizi duyar gibiyim.Ama sizce kendini daha üste koyan Fatih Terim miydi, Ünal Aysal mıydı?

İster kabul edin ister etmeyin.Fatih Terim güce tapan ve egosunu her şeyin önüne koyan bir adamdır.Güce taptığı için "şike" konusunda eleştirmekten kaçındığı adamların yanındadır şuan.Egosunu tatmin etmek için 2002 yılında Mircea Lucescu'yu kovduranda bizzat kendisidir.

Hani diyor ya "Galatasaray ne zaman ihtiyaç duyduysa geldim" diye.Adnan Polat döneminde Adnan Polat'ın tüm ısrarlarına rağmen gelmemiştir.Sizce neden? Adnan Polat'ın dini kimliği ve siyasi görüşü yüzünden olabilir mi?

Ünal Aysal 2 yıl sözleşme önerisini reddedip "Birileri istedi diye sözleşme imzalamam" desede Galatasaray'ın adamıyım, Galatasaray ne isterse yaparım imajını çizen adamda Fatih Terim'di değil mi?

Sözleşmeyi reddeden, "aslolan Galatasaray" diyen Fatih TERİM!!

Dahada bir ton şey yazabilirim buraya.Ama bence kendi düşüncelerine yeni şeyler eklemek isteyenler için bu kadarı yeterli.Gerisini yazsam bile anlamak istemeyen, inadına Fatih Terim'ci olanlar olacaktır.

Peki Ünal Aysal neden kalmalı?

1-Başarılar:Şunu şunu başardı diye kalsın diyeceklerden değilim.Zira önemli olan yaptıkları değil yapacaklarıdır.Ama bu adam bir şeyi başarmışsa aynı şeyleri tekrar başarabilir.

2-Daha Güçlü Bir Yönetim Oluşturacaktır:Ünal Aysal'ı bu duruma getiren olay yönetimi değiştirmesidir.Artık yeni bir yönetimle, gerçek profesyonellerle yoluna devam etmesi ve futbolu değil, futbolu bilenleri yönetmelidir.

Ali Dürüst, Abdürrahim Albayrak, Haldun Üstünel ve başkan olmamasını istediğim ama gerçek bir profesyonel olan Adnan Öztürk yeni yönetimde kesinlikle yer almalı.

3-İSTİKRAR:Türk futbolunda olmayan yegane şey.

5 maç kötü performans sergiledi diye Prandelli'ye istifa çağrısı yapanlar şuan bu yazıyı okuyorlar.Arkadaşlar istikrar olmayan yerde istikrarlı başarı OLMAZ.

Belki Prandelli'yle takımın kanı uyuşmaz, o zaman Prandelli ayrılabilir.Ama artık bu takım istikrar sağlamalı.Her yönden istikrar sağlamalı.Her yıl 10 transfer yapılmamalı, her yıl 2 teknik direktör değiştirilmemeli, her yıl bir başkan değişmemeli.

Biz hep sabırsız olduğumuz için Fatih Terim 3 kere bu takımın başına geçti.Kimseye şans tanımadığımız için her zaman Fatih Terim'e sığındık.Peki merak ediyorum Prandelli gidincede "Fatih Terim sen gel" mi diyeceğiz? Her mağlubiyet alan hocayı kovup "Fatih Terim gelsin" mi diyeceğiz?

Tekrar söylüyorum istikrar olmayan yerde başarı olmaz.Arsene Wenger, 7 yıldır kupa kazanamıyor ama takımın başında.Ferguson geldiği ilk yıllarda umut vermesede takımın başında kaldı, bütün turnuvalarda başarı elde etti.

Galatasaray'ın en büyük başarı 4 yıllık bir Fatih Terim döneminde gelmekte.Aslında bunun çok daha öncesi var, Kalli dönemine dayanan.2000 yılında kupayı kaldıran bir çok yerli oyuncuyu Kalli yetiştirmiştir.Altyapı yapılanmasının meyvelerini 2000 yılında aldık.Bu konuya önceki bir yazımda da değinmiştim, meraklısı okuyabilir.

Yani İstikrar olmalı, Ünal Aysal'ın gitmesi en baştan bir yapılanma demek.Her şeye en baştan başlamak demek.En az 1 yılın çöp olması demek.Artık İstikrar sağlamalıyız.Her konuda.Ünal Aysal 2016 yılına kalıp bayrağı yönetimden birine devredebilir.Bu isim Ali Dürüst olmalı bence.

İstikrar olmazsa ne olur biliyor musunuz? Ünal Aysal gider x kişi gelir.Prandelli gider, Terim gelir.x kişi gider y kişi gelir, Terim gider z kişi gelir.y kişi gider a kişi gelir, z kişi gider yine Terim gelir.Başarı GELMEZ.

Bu takım hiçbir zaman Şampiyonlar ligini kazanamaz.

Yani diyorum ki hatasız kul olmaz.Her insan hata yapabilir, Ünal Aysal'ında hataları olmuştur.Ama Galatasaray'ı bu enkazdan çıkarabilecek başka bir alternatif olmadığını üzülerek söylemek istiyorum.

Yazımı okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim.Saygı çerçevesinde yapacağınız eleştirilerize cevap vermeye çalışacağım.