10
2014
Herkese merhaba,
Son yazımda artık makale yazmayacağımı söylemiştim ama Fatih Terim ve Prandelli hakkında yazılan makaleler, yapılan yorumlar benim için yorum yapmaya değer yorumlardı. Nacizane görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim tekrardan.
Aslında bu makalemde 2 hocayı karşılaştırmayacağım.Sadece sitede gördüğüm bazı yorumlara bir cevap niteliğinde olacak.
Yazıya başlamadan önce biraz geçmişe dönmek istiyorum.
Yıllardan 1996...
Faruk Süren, 16 Mart günü takımın başkanlığına seçilir.Ve takımın başına Fatih Terim'i getirir.
Fatih Terim ilk ciddi sınavını Gurbet Kupası'nda verir.Kupada Trabzon'la 1-1, Fenerbahçe ile 0-0 berabere alınır.
Daha sonra Galatasaray TSYD Kupası'nda Fenerbahçe'ye 2-0, Beşiktaş'a 3-1 yenilir.
Başarısız 4 maçın ardından lig başlar.Fatih Terim'li Galatasaray ligde ilk maçında Vanspor'u 2-0, ikinci maçta Trabzonspor'u 1-0 yener.Ardından deplasmanda Kocaelispor ile deplasmanda 1-1 berabere kalınır.
4. maç büyük derbidir.Galatasaray evinde Fenerbahçe'yi ağarlayacaktır.
O maçta Galatasaray Fenerbahçe'ye "kendi sahasında" 4-0 YENİLİR.
Tabi o zamanlar sosyal medya, internet olayı yok.İnsanlar yorumlarını bu kadar kolay yazamıyor.Zaten takımdan fazla bir haberide olmuyor.
Şimdi sorarım renktaşlar, eğer 1996 yılında Webaslan gibi platformlar olsaydı, herkes kullasaydı, sizce Fatih Terim içinde Prandelli için denilenlerin aynısı denir miydi, denmez miydi? Şuan webaslanda bulunan kişilerin %95'i elinde olsa Prandelli'yi şu saniye kovar.
O kişiler 1996'da olsa yine kovardı ve belkide Galatasaray bu efsanevi başarıları elde edemezdi.
Ama en doğrusunu Faruk Süren yaptı."Fatih Hoca'nın arkasındayım" dedi.
Renktaşlar, futbolda başarıyı 1 kelime ile anlat deseler "İSTİKRAR" derim.İstikrar olmayan yerlerde, başarıda sürekli olmaz.Galatasaray asla bir Manchester United, Real Madrid, Bayern Münih olmaz, OLAMAZ!
Sir Alex Ferguson, Manchester United'ın başına geçtikten tam 6 yıl sonra takımı şampiyon yaptı.Bu süre içerisinde en büyük başarı 1 kere ligde 2. olmaktı.
Mancini, ultra yatırımlar olmasına rağmen Manchester City'nin başına geçtikten tam 3 yıl sonra ligde kupayı kazandı.Şampiyonlar Ligin'de gruptan bile çıkamadılar.
Barcelona'nın son yıllardaki inanılmaz başarısı hep aynı ekoldeki isimlerle devam etmesindendir, La Masia'dandır, istikrardandır.
Galatasaray Jupp Derwall döneminde 3. yılında şampiyon olmuştur.Jupp Derwall görevini Mustafa Denizli'ye bırakmış, o takımı Kupa Galipleri Kupasın'da yarı finale çıkarmıştır.Ardından Derwall'in önerisiyle takımın başına Kalli getirilmiş.Kalli Hakanları yetiştirmiş, o Hakanlar, UEFA Kupasını kazanan Hakan.Kaç yılın birikimi düşünebiliyor musunuz? Galatasaray'ın 2000 yılındaki başarısı Jupp Derwall dönemine, 12-13 yıl öncesine dayanır.
Diyeceğim şudur:Prandelli göreve devam etmeli.5-6 maçla teknik direktör göndermemeliyiz.
Prandelli ilk defa yurt dışına çıkmış, ilk defa farklı bir memlekette takım yönetiyor.Ona süre vermeliyiz.Küfür etmeden, yuhalamadan, takımımızın arkasında durmalıyız.
Belki Prandelli'yle kötü gidişatımız değişmez.O zaman yollar ayrılabilir.Ama zaten bugün bile Prandelli'yi göndersen, yerine yeni hoca gelmesi, takımı tanıması, sistemi oturtması diyesiye kadar en az 2-3 ay kaybedeceğiz.
Ve bir sözümde Fatih Terim'in geri gelmesini isteyenlere, Fatih Terim'i gerçek Galatasaraylı gibi görenlere.
Fatih Terim gücün ve paranın koynunda uyuyor şuan.Boşverin hocayı rahatız etmeyin.Kendisinin neler yaptığını yazsak roman olur.
Eğer Gerçek Galatasaraylı istiyorsanız, Ali Sami Yen'i, para için takımını satmayan Metin Oktay'ı, Tevfik Fikret'i, oyuncularını her şeyden fazla önemseyen Jupp Derwall'i araştırın.
Yazımı okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim.