Galatasaray'ımız, Hamza Hoca ile birlikte istenilen oyun tarzına yeniden geçiş yapıyor.

Öncelikle Prandelli gittiği için ve yerine Hamza Hoca geldiği için çok mutluyum.

Hamzaoğlu'nun oynattığı istekli, hırslı, presli ve baskılı oyunu hem taraftarları alınan 3 puanlarla mutlu ediyor, hemde oyuncuları istedikleri oyun tarzıyla oynadıkları için mutlu ediyor.

İlk olarak Eskişehir maçından başlamak istiyorum.

Çok ilginç bir istatistik çıkmıştı ortaya. Her maç en az 5 ofsayta yakalanan Galatasaray, Eskişehir maçında hiç ofsayta yakalanmadan maçı 4-2 tamamladı. 

Peki yakalanmama sebebimiz Burak'ın olmaması mı yoksa Hamza Hoca'nın iyi işleyen taktiği mi ?

Tabikide Hamza Hocanın taktiği.

Eskişehir maçında herkesin dikkatini çeken bir şey vardır. 

Kontra ataklarda hep şişirme topları deneyen Galatasaray, bu maçta pas vererek hızlı çıktı.

Ofsaytsız kazanılan bir maç daha !

Ne ilginçtir ki Galatasaray üst üste 2 maçta hiç ofsayta yakalanmadan galip geldi.

Akhisar maçında gerçekten çok güzel oynadık. Moral tavan yapmış durumda. Oynanan oyundan oyuncusu taraftarı yöneticisi hocası herkes memnun.

Ben çok uzun zamandır Burak'ın Arena'da alkışlandığını görmedim. Tabii gol atmadığı süreler içerisinde.

Ortasahaya kadar gelip top alan bir Burak Yılmaz'ı en son şampiyon olduğumuz sene görmüştüm.

Burak'ın hiç ofsayta yakalanmaması ise akıllarda soru işareti bırakmıyor değil. Bu ya bir kıyamet alameti, yada takılacak olan 4.yıldız alameti.

Akhisar maçında kanatlardan çok etkili geldik. Bruma, Sabri, Sneijder, Telles kanatlarda bizi uçurdu resmen. 

Kazanma serisi devam etsin !

Salı günü Arsenal ile evimizde değeri çokta olmayan bir maça çıkıcaz.

Bu maç Galatasaray'ın pişmanlığı en üst seviyede yaşayacağı maçlardan birisi olabilir.

Prandelli ile çıktığımız 5 şampiyonlar ligi maçında 3 kere 4 yedik, bir kere 2 yedik ve sadece 1 puan toplayabildik. RE-ZA-LET !

Hamza Hoca eğer Sanchez'li Welbeck'li Arsenal'i Arena'da Akhisara ve Eskişehire karşı oynadığı oyunu oynayıp yenerse, işte o zaman Galatasaray tarihinin en büyük pişmanlıklarından birisi yaşanıcaktır.

3-1, 3-0 veya 2-0 yendiğimiz takdirde Albayrak kafasını çok taşlara vurucaktır. Ama iş işten geçti, belki de böylesi daha iyi oldu.

Eğer Arsenal maçını kazanırsak gerçekten bu bizim dönüm noktamız olur. Hele ki o hafta ligde de Konya'yı yenersek, işte o zaman şampiyonluk umutlarım yeniden yeşerir.

Beşiktaş maçına kadar dayanın !

Herhalde ligin kaderini belirleyecek olan maç Galatasaray - Beşiktaş derbisidir. 

Bu derbiyi kazanan takım, şampiyonluk yakın siz yavaştan meşaleleri yakın diyecektir.

Beşiktaş derbisine kadar her maçı kazanmamız şart. Yoksa kaybettiğimiz 1 maç ile Beşiktaş 4 puan fark atabilir. 

Beşiktaş şu an çok iyi gidiyor. Umuyorum ki bir maçta berabere kalırlar veya kaybederler ve bizde maç fazlası olmadan liderliğe otururuz.