Merhaba Arkadaşlar,

Gördüğüm ve okuduğum kadarıyla herkes Cumartesi günü alınan sonucu Hamza Hoca’ya bağlıyor. Yazımı okumadan önce söyleyeyim, Hamza Hocamızı veriler ve geldiğinden beri Galatasarayımıza kazandırdıkları ile savunacağım ama Cumartesi günü yaptığı hatayı da göz ardı etmeyeceğim tabi ki.

Hafta içerisinde Hamza Hocamızın açıklamalarını dinleyip okuduysanız, “biz hiçbir maçımızı şans ve ya hakem yatırımıyla kazanmadık, ceza sahası içerisinde çoğalabildiğimiz için kazanıyoruz“ dedi. Buradan yola çıkarsak Eskişehir deplasmanı ve Başakşehir maçlarında Selçuk İnanın attığı gollere bakarsak hücum ederken ceza sahası içerisinde çoğalma özelliğini Fatih Terimden sonra takıma oturtan teknik direktördür Hamza Hamzaoğlu. İtalyanlar zamanında Selçuk İnanın her pası geri pasının ıslıklandığı ve ya gol kısırlığı çektiğimiz günleri hatırlayın. Çok şükür takımımız şuanda içerde dışarda gol atam potansiyeline sahip bir takım haline geldi. Buda Hamza Hocamızın takıma oturttuğu taktik ve futbolcular ile kurduğu iletişim ile oldu.

Şimdi gelelim Hamza Hocamızın eksik yanlarına. Bence en büyük eksikliği ve geliştirmesi gerektiği nokta oyuncu değişikliklerinde yaptığı tercih hatalarıdır. Bunu Başakşehir maçında başımıza gelenler ve geçen gün okuduğum bir yazı destekliyor zaten. Okuduğum yazı aynen şu şekildeydi; “Hamza Hocanın ilk değişikliği yaptığı ana kadar geçen sürelerde Galatasaray 21 gol atıp 4 gol yerken, ilk değişiklikler sonrası 10 gol attı, 9 gol yedi”.

Sonuç olarak Hamza Hoca geldiğinden beri saha içerisinde takıma kazandırdığı alışkanlıklar takımın bol gol atmasına neden olurken, maç esnasında yaptığı değişiklikler ise takımın durmasına neden oluyor. Hamza Hocamız kendi yaptığı hataları kabullenen, yaptığı hatalardan sonra özür dilemekten hiç çekinmeyen birisi. Bu da onun bu hatalarını gidermesi için kendi bildiğinden vazgeçmeyenler gibi olmadığını gösteriyor. Elbette dersler çıkartacak, elbette öğrenecek ve hatalarını düzeltecektir. Bu tip hatalar öğrenilmeyecek ve ya düzeltilmeyecek hatalar değil.

Birde Hamza Hocanın saha kenarındaki hareketleri beni çok memnun ediyor. Her maçta yerinde duramayan ve her maçı benim gibi heyecanla takip eden bir teknik direktör görüyorum. Bu da bana takımın başında Galatasaray’ın başarısını en az benim kadar isteyen birisinin olduğunu gösteriyor. Belki de en az benim kadar heyecanla maçları takip ettiği için oyuncu değişiklik tercihlerini yanlış kullanıyor. Buda mazeret değil tabi ki çünkü o teknik direktör ve yapacağı en ufak hata Başakşehir maçındaki gibi sonuçlar doğurabilir, ders çıkarmalı.

Başakşehir maçında bende kahroldum, çok üzüldü, açık söyleyeyim o moral bozukluğu ile Şampiyonluğu kaybettiğimizi bile düşündüm ama şuan kaybedilmiş hiçbir şey yok. Bence hala Şampiyonluğun en güçlü adayıyız. Daha önceki yazılarımda da yazdığım gibi, kalan 10 haftamızı mevcut yönetim, teknik ekip ve futbolcular ile oynayacağız, dolayısıyla “Hamza Hoca gitsin”, “bu futbolcular ile olmaz“ gibi yıkıcı eleştiriler yerine bu hafta sonu birçok Galatasaraylı taraftarımızın yaptığı gibi oyuncu değişiklikleri, futbolcu performansları ve ya takımın hangi noktalarda eksikliği olduğu yönünde yapıcı eleştiriler yaparak takıma destek verelim.

Galatasaray takım kaptanları ile başımızdaki teknik direktörün ne kadar çok Galatasaraylı olduklarını ve kaybedilen her maçtan sonra en az bizim kadar üzüldüklerini, kahrolduklarını bilmek bile Galatasaraylı olduğuma şükretmek için bana yetiyor. BİZ BİR AİLEYİZ KENETLENDİKÇE DAHADA BÜYÜYEN #kenetlen.