Öncelikle tüm Galatasaray lı lara selam olsun. Benim aklımı transferlerden sabrinin maaşından vs vs lerden çok kurcalayan en büyük soru şu ;

Podolski transferi fenerbahçe nin Nani transferinin hemen ardından gerçekleşince ve transferin aslında podolski nin röportajında da dediği gibi ayın 10 unda arsenalle antrenmana çıkmayı planlarken bir anda galatasaray ile anlaşmış olması dahi bende çok büyük merak uyandırıyor. Gerek hamza hocanın " bu takım şampiyon takım , hiç takviye almasa da şampiyon olma gücü var " gibi söylemleri. Sanki biraz fenerbahçe nin transfer politikasının altında kalmama adına yapılmış trensferler ve yapılacak transferler gibi görüyor ve algılıyorum. hepimizin bildiği üzere bir yarıda 5 gol atabilen bayern münih sırasıyla 3-4 gol atan arsenal dortmund sayılamayacak gol atma potansiyeli olan barca real vb çok güçlü takımların olduğu Şamp.liginde boy gösterecek olmamızın farkında olmayan bir yönetim görüyor gibiyim. nedendir ne içindir mevcut yönetim daha henüz başlangıçta abdurrahim albayrak , ali dürüst problemiyle gözümden düşmüştür. Bu tip yöneticilerin daha ağır başlı daha sakşn ve egolarını kontrol eder cinste olup abdurrahim albayrak alidürüst ve haldun üstünel gibi isimlerin yönetim kim olursa olsun bu isimleri yanında bulundurması gerekmektedir diye düşünüyorum. Bana sorarsanız ali dürüst dursun başkandan daha başkan bir profile sahip. Bir de galatasaraylılık kültürü diyoruz fakat başkan olana kadar %80 oyla herkesin onayladığı bir başkan fatih terimi getirdiği zaman kulüp birden terimci ve anti terimci olarak ikiye ayrılıyor. Ek bütçe talebinde bulunma isteği olduğunda %50 -%50 karşıt ve taraf olanlar meydana çıkıyor. Madem başkanın ilk icraatında bölünecek bu birlik o zaman ne demeye birlik ve gövde gösterisiyle başkanı %80 lere varan oylarla seçiyorlar ....? Klüp yönetiminde değilim içeride neler olduğunu da bilemiyorum fakat bir galatasaraylı olarakdışarıdan baktığımda kendi kendini her başarısında paçasından geri çeken bir camia görmek beni çok üzüyor. bazen kendimi alamayıp acaba aziz başkanın yaptığı gibi bir diktatörlük kurmak daha mı ileriye taşır galatasaray ı diyorum ? çünkü gerçekten galatasaray ı düşünüyorum ve seviyorum.. podolski ile imza törenine bizzat katılıp kameralar beni görsün çeksin Ben Yaptım diye kimsenin gözüne sokmak amacında değilim.. tıpkı şampiyonluk kutlamalarındaki gibi.. Kimse ünal aysal ı beğenmeyebilir fakat icraatler olarak duygun başkan , ünal başkan , faruk süren ve ali dürüst gibi galatasaray başkanları nı o mevkilerde görmek istiyorum. Teknik kadroya gelince bu kadro bu sene türkiye liginde şampiyonluğa oynamaya yeter ama şampiyonluk için yetmez ....!!!! her sene transfer yapma gibi bir zorunluluğumuz olmadığı doğru fakat bugünkü altyapı sistemlerimizde transfer hala zorunlu bir kaynak.. sağ tarafta yasin in yedeği - emre çolak  solda podolski nin yedeği - olcan adın forvet burak yılmaz ın yedeği - umut bulut selçuk inan ın yedeği-bilal melo nun yedeği-ne yazıkki pozisyon bilgisi muhteşem de olsa fiziği elvermediği ve oyun tarzı çok başka olduğu için hamit değil.. sol bek telles in yedeği ? sağ bek sabri-tarık çamdal ???? stoper semihhakan balta en mantıklısı defansif açıdan ! yedek sadece chedjou. şimdi bu konumda en az bir stoper bir sağ açık bir sağ bek bir defansif orta saha ve forvet lazımken. bu alacağımız oyuncular ucuz olmalı derken geçen sene çok iyi performans göstermemiş potnsiyelli oyuncuları seçmemiz gerekiyor.. bu oyuncuları da daha zamanımız var diyerek ilk kampın bitiş gününde hala ağırdan alarak ikinci kampa yaklaşırken bu hantallıkneden ? bu oyuncuların alınıp hemen özel antrenmanlar ve ikinci kampta çok ciddi çalışmalar yapmaları gerekmiyor mu ? carole dendi .. yine alamadık henüz .. acele edilmesin dikkatli transferler yapılsın .. doğru ! hak veriyorum fakat fazla naz da aşık usandırır demişler.. bunların örneğini önceki senelerde alper potuk ile bu sene sightorsson ile görmüş olduk. üstüne üstlük kalkıp sabri ile maxi pereira yı karşılaştırmak... sabri kötü perreira daha iyi anlamında söylemiyorum yanlış anlaşılmasın.. fakat sabrinin 15-20 maç barajı var.. tıpkı burak yılmaz gibi.. 15-20 maç vazeçilmez olduğunu düşündüğü an dağılabiliyor. Üstelik fatih terim in ikinci senesinden itibaren iki senedir devamlı bir gol yeme trendimiz var. Ve chedjou dany bunun baş sebepleri.. sabri telles te katılıyor bu isimlere. ondan sonra da hocamız çıkıp hiç takviye olmasa da olur diyip tarık var telles var olcan var sinan gümüş(çok iyi oyuncu zamanı var) var diyerek taraftarı tabiri caizse yerinden zıplatıp , sonra taraftar baskısı var oyuncular stres oluyor derseniz.. orada taraftar çılldırır.. hamza hoca ya güvenim sonsuz .. sonuç ne olursa olsun .. yeterk ki günü kurtarmak için söz söylenmesin çünkü herkes futboldan anlamasa bile matematik hesabını ve söylenen sözün tutarlılığını çok iyi biliyor. klüp herşeyi hamzaoğlunun üzerine yıkmış durumda cüneyt tanman sadece alım satım müdürü gibi sanki transfer sezonu bitince seneye kadar ortalarda görünmeyecek bir mod da... başkan hoca ne isterse deyip duruyor.. işte şimdi bir abdurrahim albayrak olsa taraftarı rahatlatan , bir ali dürüst olsa medyayı ve bürokrasiyi bilen ... bir haldun üstünel olsa pazarlığı iyi bilen ve sabri pereira vs gibi boş diyaloglardan uzak.. işte o zaman herşey daha dengeli gider. Ve hamza hocanın sonuna kadar arkasındayız .. tek isteğim gruplarda real veya barça gibi bir takım çıkarda (ki çıkacak) telles güçsüz bi şekilde yerlerde sürünür sabri ileri çıkar geri gelemez chedjou ayağından topu lakayıtlıkla ıskalar hamit orta sahada ağır kalır umut bulut sahada topu arar vaziyette boş boş koşarken dakika 30 da 3-0 olur da hamza hoca aklından ... keşke o on günlükdönemde şu adamı da bu adamı da 2 takviye yapsaydık burası bambaşka bir alemmiş .. derse işte o zaman üzülürüm onun adına.. ve inancımı desteğimi yitiririm.. Ne de olsa henüz antrenör olarak havasını solumadığı bir kurtlar sofrasına gidecek ! ve söylediği takviye olmasa da gideriz demeci ! çok riskli ! belki kendilerini eleştirmek bize düşmez futbolda onların bildiğinin 1000 de 1 ini bilmiyor olabiliriz ama en yapıcı şekilde kırmadan dökmeden söylemek istediklerim bunlardı..

Saygılarımla , Onurcan