Galatasaray'ın bugün ki haline gelmesinde en büyük pay sahibi yeni yönetim ve yeni başkandır. Korkutma politikasıyla bir işleyiş içine girmişlerdir. "Başkan bıraksa Galatasaray batar", “UEFA tepemize bindi”, “Böyle giderse Avrupa hayal olur” diye söylemler yayılıyorken ve yayarken. 110 yıllık tarihinin en kötü futbolunu oynayan takım hakkında tek alınan karar kardeşler takımı.

Vizyonsuz yönetimin, vizyonsuzluğuyla tasarlamaya çalıştığı transfer politikası fiyasko bile değildir. Sabri karşısında beğenilmeyip anlaşılmayan Maxi Pereira örneği gibi. Stoper olarak alınan bir genç oyuncu Portekiz liginde ilk dört sağ bek arasına girebilecek kalitede ki oyuncu yerine seçilen ve sözleşme bedeli artırılan bir oyuncuyu yedeğe çekebiliyor bu politikayla. Yıldız transferi ve sponsor konularına değinmek bile istemiyorum.

Yönetimin vizyonsuzluğu, devamlılık ve büyükler ligi deneyimi yetersiz olan hocayı bile etkilemiştir. Maç sonu verilen demeçler ortadadır. Ondan daha önemlisi Galatasaray gibi bir takımın antrenörü “ben Galatasaray’ı şampiyon yapacağım demiyorum” ki gibi bir söylemden sonra hiçbir yönetici bu söylemlere karşı çıkmamıştır.

Yönetimde parlayan ateş Florya’da ektisini iyice artırmış ve büyük bir yangını dönüşmüştür. Yetersiz kadro, yanlış kadro tercihleri, taktik ve fizik açısından az çalışmış bir kadro, ruhsuz ve özveri yoksunu olmaya başlayan oyuncular gibi birçok etken sayılabilir.

Yönetimin yakmış olduğu meşale Hamza hocanın elinde yanmaktadır artık. Hamza hoca bu meşale ile önünü aydınlatmak yerine yapmış olduğu maç kadroları ve maç içinde yanlış dahi yapmak pahasına yapmamış olduğu oyuncu değişiklikleriyle iyice karanlığa gömülmüştür. Elinde ki kadro Avrupa ligi için yetersiz bu bir gerçek ama Astana karşısında ki gibi ruhsuz bir oyunu telafi edecek bahane değil.

Hamza hoca yönetimin eline tutuşturduğu meşaleyle, gideceği başka kulüplerinin kapısını aydınlatır en fazla bir ay içinde. Transfer zamanın ortaya atılan ve yalanlanmayan transfer haberleriyle yaratılan kamuoyu yankılarıyla yaz döneminde yönetimde kaldılar,  artık gelmiş geçmiş en vizyonsuz yönetim vizyonunu geliştirmek ve kardeşler takımını korumak için kısa zamanda bir kurban vermek zorundadır. Burada da bütün oklar Hamza hocayı göstermektedir.

Aslında bakarsanız kan değişikliği bir yönden iyidir ama bir atasözümüz vardır “akılsız başın cezasını ayaklar çeker” buradaki önemli sözden alacağımız bir ders vardır, hem bizim hem kardeşler takımının, kısa zamanda yönetim hocayla birlikte bu takımı bırakması lazımdır.