26
2015
Rezil bir şampiyonlar ligi serüveni de geride bıraktık. Dün oynadığımız maç Galatasarayımızın ve ülke futbolunun nerede olduğu adeta gösterdi. Sayfalarca yazı yazılsa bu durumu daha iyi anlatamazdı herhâlde bu 90 dakika.
Atletico Madrid, avrupanın Bayern Münih den sonra en iyi savunma yapan ikinci takımı ve sekiz resmi maçta namağlup başarılarını geçtiğimiz maç ile devam ettirdiler. Galatasaray' ın maça dört stoper ile sahaya çıktı. Maçın ilerleyen bölümlerinde Denayer in sakatlanması ile Sabri sağ bekte görevine devam etti. Galatasaray bu kanayan yarası defans bekleri sorunu hala devam ediyor. Bilmem kaç milyon € harcanması rağmen yaşları ilerleyen Hakan ve Sabri ye bir türlü önlerine geçecek bir bek transferi yapılamaması sportif bir başarısızlık olmaktan çıktı. Üzgünüm sadece sorun bu da değil. Prandelli ve Hamza Hamzaoğlu dönemlerinde inanın antrenmanlarda neler yapıldığı bilmek istiyorum! Teknolojinin bu denli geliştiği dünyamızda karşı takımı ilk defa görüyorlarmış gibi bir düzende, iyi ve kötü yanlarını çalışmadan sahaya çıktıklarına inanamıyorum. Üst üste 5-6 pas zor yapan Galatasaray' ın yapabilecekleri bunlarla kesinlikle sınırlı değildir. Hiç bir şekilde hücum pres yapamayan Galatasaray, şans eseri kaptığı toplarda da belli bir taktiği olmadığı için ne yapacağı bileden topu hemen kaybetmesi, bu seviyede kabul edilemez bir tembelliktir. Tembellik diyorum çünkü Wesley Sneijder' inde dediği gibi bu takımın yapacak potansiyeli var.
Yeni hedef UEFA, Astana ile evimizde oynayacağımız maçta alacağımız galibiyet veya beraberlikle ile yeni hocamız ve devre arası nokta forvet, ön libero ve kanat transferleriyle kupayı uzanmak hayalcilik olmasa gerek.