"En çok kazananlar listesinde olmasına rağmen tarihinin en kötü sezonlarından birini geçiren kulübümüzü nasıl o şanlı günlerine geri döndürebiliriz"in cevabını nacizane belirtmek isterim.

Gözlemcilik: Emre Utkucan, Mancini döneminde yapılan transferlerden sadece Salih Dursun'a ve 3 göbekli savunmanın solunda kullanılmak üzere Alex Telles'e, Prandelli döneminde iste Tarık Çamdal'a onay verdiklerini söyledi. Yine aynı Prandelli döneminde Yasin Öztekin'in ise hocanın isteği doğrultusunda yerli kanat oyuncular listesinde hocanın seçtiği söylenen bir oyuncu olduğunu ve diğer hiçbir transferde kendi onaylarının olmadığını söylemişti. Bu 3 ismi anlarım. Neden mi? Yabancı sınırlaması vardı ve ülkece yerli oyuncumuz zaten yoktu. "Elde bunlar var bizde bunlardan en iyisini alalım zamanla geliştiririz" gibi bir hamle yapıldı. O dönemin şartlarına göre yapılabilecek saçma ama en doğru hamle çünkü Amanya 2. liglerinden oyuncu getirtildiği bir dönemdi bu. Fakat o dönem yapılan yabancı transferlere gelecek olursak bunların hangisi tuttu? Başkan ve yöneticiler anlamaz futboldan anlasalardı zaten gözlemci onlar olurdu. Onlar alınması gerekeni alacak olan insanlar. Peki dünyanın en iyilerinden biri olarak gösterilen gözlemcilik seviyemizin başındaki insanlar nasıl bu kadar hatalı transfere göz yumar? Eski Scout Şefi Mahmut Alparslan, Hakan Çalhanoğlu'nu önce 500k euro sonrasında 1m euroya alanabileceklerini ama alınmadığını söylüyor. Şimdi sorarım o kadar harcamalara göz yumup ve bu zamana kadar hiçbir oyuncu keşfedemiyorken veya bunları aldıramıyorken sizin o koltukta işiniz ne? Scout ekibine bir şans tanınıp genç oyuncular keşfetmeye çalışmalıyız.

Kondisyoner ve Antrenörler: Kaliteli isimlerden oluşan hocaları takıma kazandırmalıyız. Bunlar hocaya değil kulübe bağlı olmalı. Giden hocayla beraber giden bir ekip olmamalı. Kondisyon olarak bir ilk yarı zor çıkaran takımımız 90 dakika dirençli bir şekilde duracak bir seviyeye gelmeli. Antrenör olaraksa kulübün eski futbolcularından, bu kulübün ruhunu bilen isimler olmalı. Fakat "hadi futboldan emekli oldun gel hoca yapalım" durumu olmamalı. En iyi şekilde onların eğitim almasını sağlayıp, kulübe katkı sağlaması amaçlanmalı. Almanya rol model alınmalı.

Transferler: Gözlemci ekibi tam yetkili olup özellikle alt yapıya birkaç yıla yıldızlaşacak isimler katılmalı. Üst yapıya ise takım oyununu en iyi şekilde oynayacak isimler alınmalı. "Bu yıldız bunu alalım" veya "Bu parlayacak bunu alalım" diyerek oyun sistemiyle alakasız isimler getirilmemeli. Belçika rol model alınıp amatöre kadar incelenip transferler yapılmalı ve bunları geliştirebilecek antrenör ekibine sahip olmalıyız.

Teknik Direktör: Tuchel, Abdullah Avcı, Şenol Güneş vb. hocalar takımın başına getirilmeli. Bu kadar borç varken oyuncuları parlatıp onların yüksek miktara satılmasını sağlayacak oyun oynatabilen hocaya ihtiyacımız var.

Bunları yapabilirsek ne borcumuz kalır ne de başarısızlığımız.