30
2017
Uzun zamandır Webaslan a yazmamışım. Sanırım Trabzon maçı benim için sabrın sona erdiği maçtır. Daha doğrusu takıma değil. Tudor'a karşı sabrımın bittiği maç. Pek çok arkadaşımız belki aynı tepkiyi gösteriyor Tudor'a. Büyük takımlarla olan maçlardaki başarısızlığı, oyunu okumadaki yetersizliği, yanlış oyuncu değişiklikleri, takım üzerinde otorite sorunu, yıldızlara yönelik bakış açısı, adaletsiz forma dağıtımı ve diğer şeyler. Korkuyorum ki Tudor giderek Bilic'leşiyor. Tudor bizim takımı okuma konusunda hala alt seviyelerde...
Haftalardır asla maç sonucuna göre ve lider oluşumuza göre takımı ve Tudor'u değerlendirmedim. Evet lige iyi bir başlangıç yaptık, yeni oyuncular arası güzel bir sinerji oluştu. Başarıya aç oyuncuların kaynaşması önemli... Ama inanın bu kenetlenmeyi ve takım olmayı Bursaspor daha güzel becermiş. Dün maçlarını izledim. Burada hoca faktörü devreye giriyor. Aldıkları pek çok oyuncu belki ikinci veya üçüncü sınıf. Ama Le Guen takımı kısa sürede tanımış ve elindeki malzemeye göre çok iyi bir iş çıkarıyor. Bizdeki durum ise Tudor'un istediği tüm transferler gerçekleşmiş, yıldızlar ve sorunlular tek tek gönderilmiş... Artı Tudor Le Guen'den daha uzun süredir takımının başında...Buna rağmen TT Arenada taraftarın da müthiş itici gücüyle Gerets-Terim dönemlerini anımsatan "Kaos futboluyla" galibiyetler elde edip, deplasmanda ise rakibin oyununu kabullenenen, pasif bir Galatasaray izledik. Galatasaray'ın kendi evinde evet ciddi bir mantalitesi var. Sonuna kadar savaşan, rakibi sindiren, tuttuğunu koparan ve saldırgan bir yapı. Bu oyun ile iyi sonuçlar alındı. Sadece Fenerbahçe maçında bu anlayışı göremedik. Deplasmanlardaysa beraberliğe oynayan, pasif, Galatasaray ruhuna uzak bir futbol... Birinin çıkıp Tudor'a burasının Galatasaray olduğunu hatırlatması lazım.
Kadro tericihine gelince 4-1-4-1 ile başlayan ve başarılı olan sistem anlamsız bi şekilde 3-4-2-1 e döndü...Bunda oyuncuların da yanıltıcılığı var. 4-1-4-1 de Maicon-Serdar uyumu, Linnes-Tolga uyumu vardı. Tolga'nın illk haftalardaki kendini aşan ve joker oyuncu hüviyetine sokan bu sistem başarılı oldu. Gomis de vurduğunu gol yaptı. Belhanda ise takım oyuncusu gibi, ilk haftalarda ileri geri uğraşıyor görüntü verdi. Ama ilerleyen haftalarda hücum yönünden vasatı aşamaması, Sneijder'in çok gerisinde kalması bende ikinci bir "Elano" sendromu yaşattı. Disiplinsizliği ise geçen hafta ortadaydı. Bu şekilde devam ederse sene sonunda Katar'a veya Çin'e gidebilir. Latovlevici yi takıma sokmak için iyi başlayan Linnes'i demoralize ettik. N diaye acaip başladı. Oyunun iki yönünde de oluşu, 8 numara özelliğini çok iyi sahaya yansıtışı ve driplingleriyle bize kendini sevdirdi. Ama o da ilerleyen haftalarda geriye çekildi. Ofansif özelliklerini hiç kullanmadı ve hücumda bir kişi eksildik. 4-2-3-1 de Fernandonun yanına geldi ve iki defansif ortasaha olduk. Trabzon maçı da gösterdi ki N Diaye henüz olgunlaşmış bir futbolcu değil. Premier League seviyesinde asla değil...Feghouli ve Rodrigues dönüşümlü olarak iyi işler yaptılar. Gomis'i saymıyorum bile takımın en iyisiydi. Ama iki haftadır en iyi adamımızın bile moralini bozabiliyor Tudor. Yani bizim hücum gücümüz bal yapmayan Belhanda, Tolga, Feghouli'nin Gomis'i beslemesine kaldı. Bu kadar sınırlı... Çift forvet hiç düşünülmedi.Bench ten destek olabilecek Sinan, Yasin ve Eren hiçbir zaman hazır edilmedi. Dün Tudor'un haftalardır yüzüne bakmadığı ve pek çok taraftarımızın sevmediği Yasin (bence hakkı fazla yeniyor) uzun süre oynamamasına rağmen oyuna girdi, bir asist yaptı ve şeklini değiştirdi. Ona ayak uyduracak bikaç kişi daha olsa ve Gomis oyunda kalsa skor 2-2 olurdu en kötü. ofansif yanı güçlü, şut atabilen, adam eksilten kaç adamımız var ki, Yasin'in yüzüne bakmıyoruz anlayamıyorum. Bu adamlara şans verip rotasyona sokmak durumundayız. Sinan, Emrah Başsan... Galatasaray gibi bir takımın Eren dışında yedek forveti yok... Welliton gibi bir Brezilyalı veya ucuz maliyeli bir forvet neden alınmadı?Kulübeyi güçlendirecek Türk oyunculara ihtiyacımız da var. 3-4-2-1 de kağıt üzerinde mantıklı duruyor. Ama Maicon'un yanındaki partnerlerden Denayer yeterli değil. Serdar 4 li savunmada iyi. Bunu ancak Maicon artı iki iyi stoper sol bekte Asamoah alınırsa yaparsın.
Bundan sonrası için yapılacak önce sistemi sabitlemek. 4-1-1-3-1 sistemi başarılı. Fernando aynı görevde savunma önünde devam edecek. Sol bek iyi bir transfer... Belhanda ya iyileşecek ya da rotasyon oyuncusu olacak. N Diaye 10 numara pozisyonunda oynayamaz. O kadar olgun değil. Feghouli oynar. Sağda Rodrigues-Yasin değişmeli olarak oynayabilir, solda Belhanda...
Tudor kaldığı sürece kadro kalitesi ile GS bi yerlere gelecek... Bugüne kadar geldiği gibi... Ya Tudor kendini geliştirecek, ya da sene ortasında gönderilecek...Elinde iyi bir oyuncu grubu var. Bu fırsatın da farkında... Umarım yanılırım ve şampiyon oluruz. Henüz kaçan bir tren yok... Ama bazı şeyler değişmedikçe, bazı oyuncular kıpırdanmadıkça, Tudor kendini geliştirmedikçe, puan kayıpları devam edecektir. İç sahadaki kararlı ve agresif oyununu mutlaka deplasmanlara ve büyük takımlarla olan maçlara da yansıtmalı. Rakiplere gelirsek... Beşiktaş'ın Şampiyonlar Liginde üst tura belki çeyrek finale gidebileceğini söylemek mümkün. Hem ligi hem Avrupayı birarada götürecek güçleri yok. Ama Avrupa maceraları erken biterse şampiyonluktaki en ciddi rakibimiz olurlar. Başakşehir yeniden toparlanıyor ve üçüncülük için yine şanslılar. Fenerbahçe ve Bursanın da arkadan geleceğini tahmin ediyorum.