-34 yaşındayım. Beş yaşından beri GS maçlarını izlerim. Çok büyük zaferlere de şahit oldum, kötü yenilgilere de. İyi günde ve kötü günde takımımın yanında olmaya çalıştım. Ancak dün gördüğüm aciziyeti uzun zamandır yaşamadım.

-Biz ki Avrupa devlerine kafa tutmaya alışkın bir ekibiz, uzun zaman sonra ilk kez bir Türk takımı bize karşı Avrupalı gibi oynadı… Bir takım düşünün ki lider ama son 1,5 yılda oynadığı hiçbir derbi maçını kazanamadı. Bakın burası Galatasaray. Küçük maçları kazanıp şampiyon bile olsanız taraftarı mutlu edemezsiniz! Küçük maçları kazanıp şampiyon oldunuz tamam. Şampiyonlar Ligi’nde bu futbolla seni parçalarlar. Kendi liginin büyük takımlarına karşı galibiyetin yokken Şampiyonlar Ligi’nde San Marino olursun…

-İç sahada rakibi boğan, Demirkol’un “kaos futbolu” diye adlandırdığı anlayış sonuç verdi ve seri galibiyetler geldi. Ama dış sahada ve derbi maçlarında bu görüntünün aksine yapı olarak teslimiyetçi, silik ve plansız bir takım… İçeride ve dışarıda bu takıma bir felsefe oturtmanız lazım.

-Gomis’i Maicon’u Feghouli’yi getirebilirsiniz. Ama bu takımı yönetecek “ÜST AKIL” lazım. Geçmişte Skibbe, Riekerink ve Tudor bu takımı yönetecek karakterler değil. İlla ki kariyeri de olmak zorunda değil, Prandelli ve Rijkaard kariyerliyken başarısız oldu. Derwall, Feldkamp, Denizli ve Terim gibi Galatasaray ağırlığını taşıyabilecek ve temsil edebilecek karakterler lazım. Ya da Gerets gibi daha yukarıyı hayal eden hırslı adamlara… Bakın Gerets Galatarasay’a geldiğinde 2 Belçika 2 Hollanda Lig şampiyonluğu yaşamış bir hocaydı.

-Kadro yetersiz ve buna rağmen sezon başından beri kadroyu zorlayacak yedek oyuncuların rekabet içine sokulamaması da teknik direktörün eksisi. Kupa maçında Sinan’ı, yüzüne bakmadığınız Emrah’ı, geçen hafta Yasin’i izlediniz. Altyapıdan gelen kardeşlerimizi de. Bu adamları Ağustos’tan beri saf dışı bırakmak ne getirdi bize? Sürekli oynayan oyuncuların hepsi mi üst düzey? Hayır. Ndiaye bu haliyle Premier League’de oynayamaz. Fernando ilk maçlarda süperdi ama dikkat ettiniz mi büyük maçlarda orta sahada yok. Neden çünkü savunmanın tam önünde 5. Adam gibi hapsoluyor. Orta saha eksiliyor. Belhanda’nın olağanüstü bir katkısı olmadı. Olmayacak gibi de duruyor…

-Galatasaray dünyada tanınmış bir markadır. Dünyanın öteki ucuna X adasına gitseniz bugün futbol ve Türkiye kelimelerini kullansanız oradaki futbolsever üçüncü kelime olarak Galatasaray’ı telaffuz eder. Sizin bu ismi sıradan bir takım hüviyetine sokma hakkınız yok. Bu ülkeyi Avrupa’da en çok temsil etmiş, en büyük başarıları kazandırmış takımı sıradanlaştırmaya hakkınız yok!