07
2012
Bazılarınız biliyordur yaşadığım onca acıyı..Ama herşeye inat GALATASARAY'ıma bağlı olup yaşamaya bağlandığımı.Sezon başında benim haberime yorum yapan''Yaşamın Kıyısında Galatasaray'' arkadaşlarım,abilerim,kardeşlerimin duaları destekleriyle bir kez daha güçlendim.Şimdi o kadar mutluyum ki.GALATASARAY'ım şahane.Tarafatrım zaten bambaşka.Bu sezonun iyi geçeceğini ve şampiyonluğa gideceğimize inancımızı kaybetmeden beklediğimizi biliyorum.Bakın bu sezon herkes çok mutlu takımda ki dostluk sahadaki rekabet, futbolcuların saha içinde bencilce oynamamaları hani illa ben gol atıcam diye kendi kendine gol atma çabaları yok. Dikkatimi çeken de bu. Evde maçlara izliyorum takımda yardımlaşma üst düzeyde..Buda gurur verici bir tablo değilmi..O kadar mutluyum ki hem sezon başlamadan bana yardım eden Şanlı TARAFTARIM ve bu sezon başarılarıyla , gururlarıyla avrupa basınında söz ettiren GALATASARAYIM..Kimsenin beni mutlu edemeyeceği kadar mutluluk sağladı.İnanın Galatasarayım Benim için yeri Bambaşka size bu yazıyı paylaşıcam biz bir aileyiz ve birbirimize asla yalan söylemeyiz işte size benim hayatımda GALATASARAY'ımın Önemi ;GALATASARAYIM SEN BENİM İLK AŞKIMSIN....
Hayat nedir ki bir oyun sahnesi sanki.Bazı insanlar sever yaşamayı bazıları sevmez hani derler ya hep Hayat Bir Oyun Sahnesidir diye bence de yaşadığımız hayat tamda olarak bir yalan ya da bana öyle geliyordur.Ama artık sıkıldım galiba her hayatı sevmeyen insanlar gibi bende sıkıldım yaşamaktan, nefes almaktan her şeyden bıktım beni şu hayat yaşamaktan bıktırdı. Yaşamak nedir ki? Ya hayat nedir ikisi de aynı şey değil mi? Hiç bilmiyorum ne Hayatın ne olduğunu Nede Yaşamanın Ne Olduğunu. Hayatı bilsem yaşamanın ne olduğunu bilirdim hiç bilmiyorum sanki hayat bana ben hayata küsmüş gibiyim.Haklı ama hayat bana küsmesinde ben hayata sevinçle bakmıyorum ki nasıl bakıyım hiçbir zaman mutlu olmadığım şu yalan dünyada yalan yaşamda mutlu olmam için bir nedenlerin olması gerekmiyor mu? Benim hayatım bir oyun sahnesi gibi sizlere bunu anlatmamın nedeni de beni anlamanız anlatsam da anlayamazsınız ya ben yinede sizlere anlatabildiğim kadarıyla benim hayatım buna hayat da denmez ya her neyse işte benim şu yalan dünyanın bana verdiği hayatım : Çok küçüktüm daha 9 yasında ya da daha küçüktüm hani tam çocukluk yılları hani benim hiç çocukluğum olmadı ki hiçbir anımda yok öyle oyuncaklarım fazla olmadı oynayamadım hep kırdım her gün hastane köşelerindeydim artık bu yasta bir çocuğun hastanede değil de parklarda, dışarıda bisiklet sürmesi yerine ben hastane köşelerinde dışarı bakarken o güneşin içini ısıttığı kadar çevresine de öle bir sevinç veriyordu ki ben bunu anlayamıyordum. Her gün hastane köşelerinde olmaktan sıkıldım.Bu çocuk yasımda çocukluğumu yaşayamamıştım keşke hep çocuk kalsaydım ya da hiç doğmasaydım 10-16 yaşları arasında her gün hastane köşelerinde Düzce-Bolu-Ankara-izmit-İstanbul-Adapazarı bir çok yer gezdim hastane hastane artık sıkılmıştım yaşamaktan sıkılmıştım anneme ve babama yeter artık istemiyorum bu yaşamaksa ölmeyi göze alırım ama bitsin şu çektiğim çile diye isyanlarla bağırıyordum.işte Hayat Bu işte ama benim hayatım daha bitmedi aslında bu başlangıç işte devamı bu asıl burada beni hayata küstüren amansız şey ; 1 ameliyatım düzce devlet hastanesinde oldu belimden ur alındı daha 11 yasındaydım herkes okuldayken ben hastanedeydim her neyse ameliyatım güzel geçti ur kötü huylu değildi.Bel kemiğimde böle bir kamburluk yokdu sonradan çıktı ben tam Allah’ım sonunda bitti bu çile derken biri biterken öteki başladı hayatı artık sevmemeye başlamıştım sanki her şey beni bulmuştu artık hayat dan ne zevk alıyordum nede bir umut bekliyordum benim için hayat bitmişti tarihini hatırlayamıyorum. Hatırlamakta istemiyorum böl gelmiş böle gidecek diyordum hep içimden o kadar sıkılmıştım ki hayattan hiçbir şeyle mutlu olamıyordum aslında bir tek beni mutlu eden bir şey var o kadar yürekle bağlandım ki ona her ağladığım anda yanımda olan ‘’Galatasaray’ım’’ benim sevgimin gücü işte neden bu kadar bağlanmamın sebebi hani derler ya hayatta en çok değer verdiğim varlıksın sen derler sevgiliye,eşe,dosta bende Galatasaray’ıma diyorum o benim dünyam hayatımın anlamı yaşama sevincim iyi ki varsın diyerek başlıyorum hayata ve devam ediyorum. 2 ameliyatım Ankara’da Fatih Üniversitesi Hastanesindeydi hastanede ilk günümden itibaren sıkılmıştım kabus dolu günler beni bekliyordu ya da ben öyle sanıyordum tam bir hafta olmuştu hastanede geçirdiğim günler 1.ameliyatımı olacaktım ameliyata indiğimde sadece kafama böle nasıl anlatsam ki size hani olur ya eski zaman tekerlekleri işte onlardan basıma koydular tam 5 tane delik açıp ta belki inanmazsınız ama doğru. Bu tekerlek gibi şeyi bel kemiğimin araları açılması için 2 hafta o tekerlek gibi şeyle durdum. Birde onun ağırlı yetmezcesine iple ucuna kilolarca serumla ağırlık verdiler düşünsenize yatıyorsunuz 2 hafta boyunca başınız geride her dakika ağlıyorsunuz.Ben bunları çok yaşadım.Sıkıldığım zaman pencereden bakıyordum.Kaldığım hastanenin tam karşısında atların koştuğu yerler vardı onun tam karşısında Gençler birliğinin antrenman sahası vardı orda onları izlemek ayrı bir güzeldi.Zaman geçtikçe ilerliyordu büyük ameliyatıma günler kalmıştı.Korkuyordum sanki bir daha hayata gözlerimi açamama korkusuyla bekliyordum. Zaman gelmişti artık o büyük ameliyata odamı terk etme zamanım geldi son bir kez dışarı bakıp sedyeye yatırdılar hatırladığıma göre asansörle tam 5 kat aşağıya indim.Ameliyata girdim anda kalabalık bir doktor gurubu beni karşıladı.Daha tıp öğrencileri bile benim ameliyatımda vardı. Hocalarının yanında beni hiç aldırış etmeden –hocam hastaya narkoz verip temi? Masaya alalım yoksa ameliyat masasında mı? Verelim demeleri beni iyice bir korkutmuştu.Doktorlar masaya alın yavaş yavaş narkozu verin dedi.Ve ameliyata başlamışlardı ben duymuyordum tabi Ameliyat 6 saat sürmüştü.Çıktığımda odama aldılar annem babam amcalarım ve kuzenim beni bekliyorlardı. Seslerini duyuyordum ama onlara ne karşılık verebiliyordum ne de başkam bir işaret. Amcamlar gitmişti Düzce’ye dönmeleri gerekiyordu. Akşam saatlerinde kendime gelmiştim doktorum Tarık Yazar yanıma gelip bana bakıyordu.Hiç bir zaman beni yalnız bırakmamıştı. Hastaneden çıkmama tam 10 gün kalmıştı artık bitse şu çile evime hayatımın anlamı olan Galatasaray’ıma dönmek istiyordum.Zamanın geçmesiyle birlikte Düzce’ye dönme vaktim gelmişti artık çıkmıştım hastaneden o sevmediğim başkentimizden ANKARADAN artık nefret ediyordum. Düzce sınırlarına yaklaşırken bir yerde mola vermiştik.Yemek yedik ve tekrar yola çıktık artık son yarım saat kalmıştı Düzce’ye varmamıza beni evde yengem,ananem,teyzem,abim,dayım,bir çok kişi ziyarete gelmişti ağlasam mı? Gülsem mi? Bilemedim konuşurken uyuya kalmıştım sabah bir ağrıyla uyandım ağlayarak uflayarak..Annem çalıştığı için bana fazla bakamadı ama abim bana bakmıştı işte bu beni küçük düşürmüştü Allah kimseyi hiçbir kimsenin eline düşürmesin. İşte benim kısaca hayatım bu işte bu çektiğim şeyleri içinizde kimse çekmediği için beni anlayamıyorsunuz. Ama ben artık alıştım şu koca yalan bir dünyaya artık hiçbir beklentim olmadan bakıyorum sessizce ve mutsuzca. Benim şu dünyada bir tek hayatta kalmamın sebebi olan Galatasaray’ıma teşekkür ediyorum iyi ki şu yalan dünyada bir tek sen varsın zaten tüm her şey yalan dolan tüm yaşanlar zaten acı hüsran hayatın veremediği ufak bir mutluluğu bana yaşatan Galatasaray’ım bunu büyük bir sevda yaparak hayata baktırdı ama sadece Galatasaraylı hayat bana güzel geliyor.Onsuz bir hayatı düşünemiyorum.En kötü anımda yanımda olan ve benim için değerli olan taraftarıma binlerce teşekkür ediyorum…
İşte Size Soruyorum SİZCE HAYAT NEDİR ? Hayat Yaşadığımız şey Hayatsa benim yaşadığım Şey ne ? HAYATMI ? YOKSA DEĞİL Mİ? Ama bana göre hayat GALATASARAY (Bunu anlamanız için biraz beni kendi yerinize koymanız demektir.