12
2011
Hafta ortasına geldiğimizde arkadaşım beni arıyor ; “Okudun mu Arda Atletico’ya gidiyormuş.” diyor. Amiyane tabirle “Hadi be!” diyorum. Kim inanır ki buna? Adam kaptan bu bir, ikincisi Terim faktörü, üçüncüsü bu sene her şey onun ve Selçuk’un üzerine kurulu. Nereye gidecekmiş!
Baktık ki tak dedi gitti adam. Para değilmiş mesele, pul değilmiş, efendim neymiş? Az huzur, az Madrid derbisi, az da rahat kaçamak!
Gitsin, gitmesin demedik hiç. Ama kazansın iki kupa, Avrupa’da hiç değilse bir çeyrek final, sonra canı nereye isterse gitsin, davulla zurnayla gönderelim, el üstünde.
Ama Paşam Ardam dinler mi bizi, taraftar ne derse Koca Kafa tersini yapıyor. Kendisine tapan taraftarı yüzüstü bırakıveriyor böyle işte. Giderken de mesaj veriyor; Fatih hocam da Fiorentina’ya giderken ben üzüldüm, diye. Bu da seni haklı kıldı, öyle mi Arda?
Yine de seviyoruz bu KK’yı. Kaptanımız, Galatasaray’ın ruhu olarak hala görüyoruz. El sallamıyoruz, veda etmiyoruz. Çünkü bazı dersler çıkardık biz Galatasaray taraftarı olarak; Galatasaray’ı seven mutlaka bir gün Galatasaray’a döner! Metin Oktay’ımızı gönderdik, evine döndü. Fatih Hocamız üçüncü kez geri döndü. Birileri gibi çakmak alevi misali rüzgâra doğru yanmadılar. Adamdılar, Adam gibi anıldılar, anılacaklar!
Bir de iddia edildiği gibi taraftarın kendisine destek vermemesi söz konusu değil. Zor zamanda yanında olmaması ise mümkün değil. Galatasaray oyuncusu zor zamandaysa, taraftarı ateşler içinde yanıyordu; asıl zor zaman geçiren taraftardı!
Tekrar görüşürüz Kaptan. Zaman doğru değil ama karar doğru.
Eh, merak ettiğim başka bir husus da Arda’nın gidişinden sonra yerini kimin dolduracağı? Ayhan mı, Sarp mı? Yerli yetenek yok takımda, yabancıyla da nereye kadar 6+2’de. Uzun düşünüp kısa zamanda çözmeleri gerekir ki Ali Dürüst’lü yönetim bunu yapabilir.
Diğer bir husus Galatasaray’ımızdan ayrı bir konu; Şike…
Bazı gazetelerde okuyorum; Küme düşürme olmayacak(mış), olsa da tahkim bozacak(mış) falan da feşmekan.
Dönün bakın Yunanistan’a. Biraz ders çıkarın da adam akıllı lig oynayalım. Hak yerini bulsun, hakkın olmadığı yerde batıl var, batıla kanaat etme Federasyon! Onlarda sizin düşündüğünüzü yaptılar; Önce düşürdüler, sonra çıkardılar. Ama UEFA yedi mi? Yemedi! 3 – 5 sene bu takımların bana AVRUPA diye gelmesin, dedi. Şimdi sen burada düşürürsün, tahkim orada çıkarır, al sana 5 sene ceza derler, tıkanırsın… Zaten Türk futbolu çalkalanıyor, sayenizde ayrana dönmesin!