1.       Parodi  geçen hafta gösterimdeydi.

B : Galatasaray merhaba, ben Beşiktaş. Biz bu sene sizin stadınızda oynamak istiyoruz.

G : Kardeş ilgin için sağol ama bu mümkün gözükmüyor.  Bunun en önemli sebebi de taraftar. Biz bunun yanına çimin bozulması, locaların 365 günlük kiralanması, orada bizim 400-500 personelin bulunması gibi sebepleri eklesek de asıl sebep taraftar. Biz bu stadyuma çok zor şartlar altında ve diğer takımların “devlet size yardım etti” imaları altında ulaştık ve henüz keyfini de tam anlamıyla süremedik. Şimdi camiamız mabedimize ezeli rakiplerimizden birinin de ev sahipliği yapacağı fikrini kabullenemez. Teklifinizi kibarca reddetmek durumundayız, anlayışınız için teşekkür ederiz.

B : Yaw siz de amma abarttınız. Dünyada aynı stadı paylaşan bir sürü takım var, mesela Inter ve Milan. Onlar bile yapabiliyorsa, biz neden yapamayalım?

G : Inter ve Milan 1947‘den beri o stadı paylaşıyorlar. Futbolun günümüzdeki rekabetini yaşayan taraftarlar daha portakalda vitamin bile değilken bu takımlar aynı sahada oynuyordu. Bugün Real ve Barça, Celtic ve Rangers hatta Boca ve River’a paylaştırın aynı sahayı da görelim neler olduğunu.

B : Walla ben anlamam biz sizin stadı istiyoruz. Gerekirse araya hükümeti sokarız(Bu ne perhiz-). Zaten stad açılışından aranız limoni, görürsünüz gününüzü…

G : Peki neden bizim stad? Olimpiyat Stadı’na gitseniz…

B : Olmaz.  Bir sene bakımda… (Bu da tamamen ayrı bir konu zaten, şimdi konu kapandı merakla bekliyoruz önümüzdeki sene yapılacak bakımı)

G : Tamam, bir sene sonra yıkın siz de stadınızı, zaten daha projeniz bile hazır değil, bugün başlasanız seneye ancak kazmayı vurursunuz.

B : İstemeyiz… O stadın atmosferi zayıf…

G : Kadıköy’e gidin…

B : I-ıh… Uzak…

G : Kasımpaşa Stadı?

B : Cık… Kapasitesi düşük… Bize para lazım…

G : Hımmmm. O zaman şöyle yapalım. Biz Kasımpaşa Stadı’na gidelim. Siz bizim orada oynayın. Aman spor ruhuna zarar gelmesin. Tövbe Tövbee...

B : Sizi bu etik olmayan davranışınızdan dolayı kınıyoruz. Biz hükümet baskısıyla iş yapacak takım mıyız?(- Bu ne lahana turşusu) Galatasaray, Beşiktaş’ın dostluğunu kaybetti.

2.       Parodi bu hafta sonu gösterime girdi.

G : Trabzonspor merhaba, ben Galatasaray. Burak Yılmaz’ı transfer etmek istiyoruz.

T : Olmaz edemezsiniz, yerli bir takıma satmak istemiyoruz. Hem Burak da yurtdışına gitmek istiyor.

G : Biz Burak’ın kontratını inceledik, sizden izin almamıza gerek yok, 5M €’yu yatırırsak oyuncunun bonservisini alabiliriz. Fakat biz fırsatçılık yapmak istemiyoruz. Gelin makul bir pazarlık yapalım anlaşalım. Biz sizi de memnun ederek bu transferi sonlandırmak istiyoruz.

T : Biz Lokomotif Moskova ile anlaştık.

G : Ama onlar size bizim teklif ettiğimizden daha düşük bir fiyat önerdiler.

T : Olsun… Yeter ki siz almayın. Gerekirse biz daha az para kazanalım.

G : Burak, Moskova ile anlaşamadı. Biz de kontratındaki bedeli yatırıp oyuncuyu alıyoruz. Keşke açgözlü davranmayıp ilk teklifimizi kabul etseydiniz, her iki taraf için de daha hayırlı olurdu.

T : Bu sportmenlik dışı davranışınız için sizi kınıyoruz. Galatasaray, Trabzonspor’un dostluğunu kaybetti.

3.       Parodi de önümüzdeki hafta gösterime girer diye korkuyorum.

F : Galatasaray merhaba, ben Fenerbahçe. Sizi sportmenlik dışı davranışınızdan dolayı kınıyoruz.

G : Yine ne oldu yaw?

F : Ya Hamit sizle anlaşmasına rağmen biz araya girdik, kafa karıştırdık, fiyat yükselttik. Sonra resmi imza atılmayınca havaya girdik. Biz istersek alırız dedik. Taraftarımızı da havaya soktuk. Şimdi böyle anlatınca kötü gibi duruyor ama biz bunu hep yapıyoruz. Daha önce Fatih Akyel’de, Van Hooijdonk’da, Miroslav Stoch’da hep sonradan devreye girip oyuncuyu biz almıştık. Bu sefer Hamit’i siz alınca taraftarımızın önünde rezil olduk. Galatasaray Fenerbahçe’nin dostluğunu (ne?!?!?!) kaybetti.

G : Hımmmm!!...

İyi seyirler Türkiye…