Cuma akşamı oynanan maçı Galatasaray mı kaybetti? Yoksa Orduspor kazandı mı? Hangisi?

Maç bitiminden sonra sosyal medyada ve yazılı görsel medya da Hector Cuper güzellemeleri ve methiyeleri başladı. Öyle güzellemeler ki Cuper'in inanılmaz taktik dehalıklar ve incelikler ile maçı kazanmayı başardığına kadar neler neler..

Peki ama gerçek öyle mi? Hector Cuper,Orduspor'un başına gelmeden önce Avrupa'dan artık dolaylı olarak dışlanmış ve Avrupa takımlarından teklif almayan düşünülmeyen bir teknik adamdı. Bunun da sebebi Cuper'in çağdışı ve tamamen rakibi durdurmaya oynatmamaya (gol atmama pahasına) yönelik sistem anlayışıdır.Bu anlayış artık Avrupa liglerinde kabul görmemektedir.Özellikle son dünya şampiyonasında Hollanda'nın da benzer oyun sistemi ile finale kadar gelip,finalde darmadağın olmasından sonra bu bir kez daha görülmüştür. Hollanda'ya o sistemi oynatan teknik adamın da Hollanda' da nasıl ağır eleştiriler aldığını bilmeyenimiz yoktur.

Cuper,maç sonrasında şöyle diyor;Gs kötü oynamadı biz Gs den daha iyi oynadık ve kazandık! O halde şunu sormak gerekir.

- 90 dakika boyunca adam ve top kovalamadan sadece dar alanda kapanarak 11 kişi ile defans yapmana rağmen 9 tane net gol pozisyonu nasıl verdin?

- Yine aynı olaylarla Gs'nin oyunu kanatlara yıkıp,topu senin altıpasına kadar indirebilmesine ne diyorsun?

- 90 dakika boyunca sadece bir pozisyona girip (ki oda gol oldu) başka hiç bir pozisyon girişimi yapmayarak iyi futbol nasıl oynanır?

Bu sorular uzar gider..Gerçek nedir? Galatasaray'ın standart bir oyun tarzı (ki bu süper ligin üzerinde bir tarzdır) vardır. Gs en kötü oynadığı maçlarda bile bu standartın altına kolay kolay düşmez. Nedir bunlar? Önde başlayan press ve defans,ortasaha da alan daraltarak top çalmaya yönelik baskı,savunma hattının daima orta sahaya yakın oynayarak,rakip yer alana oyunu yıkması ve gole odaklı (sonuç değil gol) iştahlı bir futbol sistemi.

Fatih Terim'i ve Gs 'yi büyük yapan bu futbol kültürüdür. Cuper ve onun gibi kafası kataneçyo'dan başka bir sisteme çalışmayan teknik adamlar işte bu yüzden mazide asla yüksek sesle hatırlanmazlar.

Galatasaray'ın Ünal Aysal ve Fatih Terim önderliğin de ivme kazanarak yeniden Türkiye'yi forse edecek güce kavuşması,şüphesiz Fener ve Bjk medyası tarafından baltalanmaya çalışılıyor. Cuper güzellemeleri ve methiyeleri sözümona Terim'e kendilerince rakip çıkartmak istemeleri ve Terimi' olmayacak polemiklerin içine sokma çabalarıdır.

Ancak ne Galatasaray camiası ne Fatih Terim ne de bizler bu oyunlara ve tuzaklara düşmeyeceğiz.!

Emre Şenol