09
2013
Geçen sene çok zor şartlar altında ve sadece 12-13 oyuncuyla şampiyon olduk. Kimilerine göre bu, o sezonun başında büyük handikaptı. Fakat istenilen kadro istikrarı yakalanınca ve üstüne doğru dürüst sakatlık olmayınca ortaya mükemmel futbol oynayan, anormal bir şekilde pas yapan bir takım çıktı. Öyle ki herhangi bir skorla yenik duruma düştüğümüzde hiçbir sıkıntım olmuyordu. Nasıl olsa maçı çevireceğimizi biliyordum.
Bu sene şampiyonlar ligi, türkiye kupası ve lig vardı. Geniş bir kadro gerekiyordu. Bunu da sağladı yönetim. Hala çok önemli eksiklerimiz olmasına rağmen kağıt üstünde geçen senekinden daha iyi bir kadro çıktı ortaya.
Peki ne oldu da bu takım futbol oynamaz hale geldi. Bahsettiğim Gençlerbirliği maçının ilk yarısı değil. İnanın uzun zamandan beri izlediğim en iyi Galatasaraydı. İkinci yarı resmen saçmaladık ne yaptığımızı bilmez haldeydik. Eboue’nin yalandan düşüşü, drogba’nın uydurma penaltısı da kurtarmadı bizi. Şunu bir kez daha gördük ki bize rahatlık yaramıyor. İlla ki diken üstünde olacağız ki bulunduğumuz yerin kıymetini bilelim.
Gençlerbirliği maçının ilk yarısını beğendim. Sadece beceriksizlik mi diyelim, şanssızlık mı diyelim top bir türlü girmedi. Ben bir şeyi anlamıyorum arkadaşlar. Tamam kadroda rotasyona mutlaka ihtiyaç var anladık onu. Fakat kadro istikrarı denen de bir şey var. Biz bazı oyuncular dışında özellikle defans hattında kimin oynayacağını önceden bilemiyoruz. O kadar garip ki, bir takımda rotasyon yapacağınız en son yer savunmadır. Çünkü onlar birbirleriyle oynadıkça alışırlar. Açıkları kapatırlar ve tecrübe kazanırlar.
Sağ bekte Eboue’mi oynayacak Sabri mi, Solda Riera mı oynayacak Hakan mı? Yabancı kontenjanında melo mu yoksa amrabat mı?
Dün Gençlerbirliği maçının ilk 11’i gerçekten hem rakibi yıpratıcı hem de bizim gibi pas yapan bir takım için bence ideale yakın bir 11’di. İlk yarı gol bulamadık doğru. Fakat takım çok iyiydi. Ben yapılan zamansız değişiklikleri inanın hiç anlamadım. Emre Çolak hem hücumda iyiydi rierayla birlikte hem de defansa çok yardım etti. Pas trafiğimiz oldukça iyiydi. Sonra Amrabat, Umut, Drogba oyunda. Hooop şişir topları gitsin. Şampiyonlar liginde oynayan bir takım 25-30 dakika şişirme top oynar mı birisi söylesin bana Allah aşkına. Tamam herkes kötüydü onu biliyoruz. Ama Amrabat için kadroda yabancı kontenjanı yaratmaya değer mi? Al ayağına topu. Çek sağa ortala gitsin. İçeride kim var kim yok. Has-bel kader biri çıkacak oradan gol atacak. Alın size 8,5 milyon euroluk adam.
Geçen sene devre arası transferlerinde önemli bir detay vardı hatırlıyor musunuz? Rakibimiz Sow’u alıp şov yaparken, biz Shakiri yerine Necati Ateş’i getirmiştik. Herkes dalga geçmişti. Ama o kimsenin beğenmediği Necati şampiyon yapmıştı bizi. Peki neden? Biz şov yapmak için değil o an için en yüksek verimi almak için transfer yaptık.
Peki bu sene devre arasından ne oldu? Takımın stoperde, sol bekte çok büyük sıkıntıları olmasına rağmen Sneıjder ve Drogba geldi. Hepimiz çok sevindik bu transferlere. İnanın gittim ertesi gün forma aldım. Fakat öncelik bunlar mıydı? En azından adam gibi yerli bir stoper alamaz mıydık? -
Söylediklerimi yanlış anlamayın. İnanın şampiyon olacağımıza inancım tam. Hala bize rakip olacak bir takım göremiyorum. Fakat aklımızı başımıza almamız gerek. Fatih hoca artık bir kadro istikrarı tutturmak zorunda. Böyle oyuncu devşirerek bir yere kadar gidiyoruz.
Mesela Amrabat ve Burak. İkisinin ortak özelliği ne? Bunlar açık alan futbolcusu. Öne geçtiğiniz ve rakibin yüklendiği maçlarda çok etkililer. Burak’ın golcülüğüne diyecek yok. Fakat topsuz oyunda hiç yok. Keza Amrabat. Kayserideki en büyük özelliği sürekli driplingler yapıp adam eksiltmesiydi. Şimdi bırakın adam geçmeyi orta açmayı bile beceremiyor. Neden peki? E Galatasaray’a karşı herkes kapalı defans oynuyor.
İnşallah benim ve birçok Galatasaraylının olduğu gibi Fatih hocamız Gençlerbirliği maçına başlayan 11’in üretkenliğini görmüştür. Belki Burak yerine Drogba oynayabilir. Ama genel anlamda kadromuz bu olmalı bence.
Bu takım ALLAH (C.C)’ ın izniyle yine şampiyon olup bizleri sevindireceklerdir. Fakat onlardan asıl beklediğimiz şey şampiyonluklardan ziyade bizim alıştığımız Galatasaray gibi oynamalarıdır. Zaten başarı da arkasından gelecektir.
GEÇEN YIL OLDUĞU GİBİ……….