21
2011
Bir yabancı futbolsever olsak ve bu maçı izlesek ne düşünürüz. türkiye nin en iyi iki takımı maç yapıyor fakat ne futbol olarak ne hırs anlamında hiç bir şey yok. pozisyon var ama organize bir atak yok. bir kanat bindirmesi yok. ortadan gelen melo sol tarafa bir top bırakıyor. 5 adam ile defansta olan beşiktaş hakan balta yı boş bırakıyor. sonuçta iki daha takım olamamış takımın maçıydı. sonuçta tam bir kör dövüşü yaşandı. takım savunması beşiktaş a göre daha iyi olan bir galatasaray biraz muslera biraz defans başarısından goller gelmedi. sadece şunu düşünelim q7 ile simao bizde olsaydı maç kaç farklı biterdi. kazım ve ayhan veya reira onlarda olsaydı ne olurdu. aslında fark bu.
maça geçecek olursak galatasaray ilk 15 dakika baskı yemedi. üzerine bastıran bir kartal yoktu. kontrollü oynuyordu her iki tarafta ki takı o çizgiden çıkan pozisyona kadar. sonra bir anda taraftarın da gazıyla bjk devrenin sonuna kadar baya yüklendi. bu arada net pozisyonları bulan galatasaraydı. ilk kazım ın bomboş kötü volesi ki böyle golleri vardı kazım ın. yine engin in dokunamadığı top %100 olmasa bile gol ihtimali yüksek pozisyonlardı.
ikinci yarı kötü oynayan ve pres yapması için alınan ayhan ın q7 den yediği güzel çalım harici takıma bir katkısı olmadı ki bir pozisyonda bomboş kalmasına rağmen çalıma falan kalkışıp pozisyonu harap etti. herhalde hatırladınız o pozisyonu bir değişiği hakan balta ya geldi o da berbat kullandı. sabri girince o kapılan bir top sonucu sakatlandı zaten. fakat hem engin hem elmander gününde değildi. gelen topları da değerlendiremedi. selçuk bu maçta hem uzaktan şutları hem oyun içinde ki katkısı diğer maçlara göre fazlaydı. o frikiği gol olsaydı on numara olacaktı.
defansta hakan balta hariç neredeyse hatasız oynadı. özellikle semih çıkardı top gerçekten maçın seyrini değiştirdi. galatasaray adına gol olması iyi mi olurdu kötü mü olurdu bilinmez fakat galatasaray geriden hiç bir maçı çevirip kazanamadı anca berabere bitirdi. melo özellikle ikinci yarı çok top kaybetti. öyle bir pozisyonda da zaten sarı kart yedi. melo çıkıp orta sahanın beyni selçuk olunca anladık ki melo olmadan da galatasaray gayet derli toplu oynuyor.
aslında muslera- semih- ufa- eboue- hakan- selçuk- engin- reira- mertan- baros- elmander on biri bence efektif bir on bir olabilir. reira girdiği zaman takıma bir katkı sağladı. özellikle kontra atak futbolunda reira daha iş yapar. bu belli oldu geniş alanda etkili bir futbolcu. zaten en iyi maçını kayseri de göstermesinin sebebi de bu keza bursa maçında da iyi gözüktü. kısacası melo galatasaray ın vazgeçilmez bir oyuncusu olmadığı görüldü. hatta ben iddaa ediyorum. melo çıktıktan sonra galatasaray daha iyi oynadı. çünkü ayhan selçuk melo sabri zaten hepsi aynı tip oyuncular ya da şöyle diyelim ofansif katkısı az ama defansif pres özelliği daha çok oyuncular belki burada selçuğu ayırabiliriz teknik olarak. sonuçta bu takım artık tek ön libero veya defansif orta saha ile oynaması gerekiyor. hem selçuk hem melo bence bu takıma fazla.