Türk futbolunu anlamsız bir şekilde geriye götüren ve alınan kararlara çok anlamsız bahaneler bulup kamuoyuna yutturan ''adamdan'' 

artık rahatsızız ! Türk futbolunun başında olan bu vizyon fukarası arkadaş ve yanındaki yancılara bir iki sorunun yanında bir iki tanede önerimiz olacak...

İlk olarak malumunuz herkezin dilinde olan yabancı sınırlaması... '' Sayın Başkanımız '' bu konuda ne kadar haklı ?

Demirören yabancı kuralını savunurken ülke olarak Fifa'da 300 adet futbolcu dosyamızın olduğunu ve gelen yabancı futbolcuların paralarını tahsil edemediklerini ve bu yüzden Fifa'ya başvurduklarını her çıktığı televizyon programın da üstüne basa basa söylüyor...

Milli duyguları her şartta ağır basan ülkemin insanlarının gözünü boyamak için söyledikleri ''yalan'' her mevsim aynı ''MİLLİ TAKIMIN GELECEĞİ İÇİN YAPTIK...''  

Yukarıda yazmış olduğum şeylere hemen hemen hepiniz kendi gözünüzle ve kulaklarınızla şahit olmuşsunuzdur. Bu bağlamda gelecek ilk sorularımız;

-Fifa'da bulunan 300 adet futbolcu dosyasının %100 gerçek muhattapları olan beceriksiz kulüp başkanları tek bir ceza veya uyarı almazken bunun faturası neden Türk Futboluna ve Kulüplere çıkar ?

-Yapmış olduğunuz yabancı sınırlaması kulüplerimizin mali şartlarını düzeltip yabancı futbolcuların ücretlerinin ödeneceğinin garantisi midir ?

-Milli takımımız da oynayan tüm oyuncuların zaten kendi takımlarında ilk 11 oynadığını ve yeteri kadar süre aldıklarını göz önüne alırsak Milli takımı geleceğinden söz etmek ne kadar doğrudur ?

İkinci olarak ligimizin kalitesini yukarıya çekmeliyiz naraları atan '' Sayın Başkanımız '' ne kadar samimi ?

Demirören verdiği demeçlerde ligimizin kalitesinin yükselmesi gerektiğini ve bunun için attıkları adımları sıralıyor. Bu kalitenin tesis yapmak olduğunu zannedip, alt lig takımlarına tesisler yaptıklarını ve yapmaya devam ediceklerini söylüyor. ( Bunun kötü birşey olduğunu söylemiyorum yanlış anlaşılmasın )

Bu bağlamda gelicek ikinci sorularımız;

-Ligimizde 90 dakikanın 55-60 dakikası top oyunda kalıyor. Kendini en ufak bir dokunuşta yere atan oyuncularımızda cabası... Avrupa liglerinde bu oran 65-75 dakika arasında , Avrupa da oynanan oyunun yüksek tempoda ve akıcı oynanması bizzat hakemler tarafından sağlanıyor . Bu konunun direk muhattapları olan hakemlerimize avantaja oynatmaları ve  tempoyu düşürmemeleri için önlemler alamayan bir Başkan'ın ligin seviyesini yükseltmekten bahsetmesi garip değil midir ?

-Ligimizi izleyen kişi sayısı 6 milyarlık Dünya da  27.874.731 kişi iken ve hemen hemen hepsi yayıncı kuruluş vasıtası ile bu maçları takip eden Türk vatandaşları iken Türk futbolunun ve ligimizin kalitesinin yükselmesini beklemek komediden başka birşey değil midir ?

- Dünya da ekol olan İtalya, Almanya, İspanya ve Hollanda'nın Futbol sistemlerine karşı bir sistem üretebilecek yerli teknik direktör ''ADAYLARINDAN'' öncelikle 30.000 TL istenen bir futbol sisteminden büyük başarıları beklemek hayal ürünü değil midir ? ( 30.000 TL Karşılığında UEFA PRO Lisans verilmektedir.)

Yukarıdaki soruların hiç birine mantıklı cevap veremeyeceğinden emin olduğumuz Demirören'e bazı '' Nacizhane '' tavsiyelerimiz de olacak;

1- Yabancı kuralını kaldır;

Kendi ligimizden Şampiyonlar Ligi Şampiyonu ve UEFA Kupası Şampiyonu çıkartamadığımız sürece Dünya üzerindeki hiç bir Ülke'nin Futbol da bize saygı göstermeyeceği kesindir. Ligimizden çıkartacağımız Avrupa kupası ŞAMPİYON ve ŞAMPİYONLARI'NIN ülkemiz futboluna olumlu yönde katacakları şüphesiz üst seviyede olacaktır. Galatasaray'ın 2000 yılında ki UEFA Kupası başarısından sonra gelen Dünya Üçüncülüğü buna verilebilecek en güzel örnektir. Futbol teknik ve fizik olduğu kadar piskoloji oyunudur. Avrupa takımları ile eşit şartlarda yarışabilmemiz için yabancı kuralının kalkması gerekmektedir.

2 - Futbol'un kitleleri peşinden koşturan bir oyun olmasını sağla;

Yayıncı kuruluşun elinden yayın hakları alınıp TRT'ye verilmelidir, her türk vatandaşı kendi ligini evinden dilediği gibi izlemelidir Futbol'u para ile izletmek Türk Futboluna yapılan en büyük '' Ayıptır''. Bazıları yayıncı kuruluştan alınan yayın haklarının kulüplerimize kazandırdığı paradan bahsedbilir ama herkezin evine giren Futbol sayesinde Bihter'in yüzüğü değil Melo'nun forması satmaya başlar.

3- Teknoloji çağındayız yerli scout sistemi kur ;

Amatör liglerin oynandığı sahalarıda içine alan bir görüntüleme sistemi kur tüm şehirlerimiz mobese ile izlenebiliyor ise Futbol sahalarımız da çok rahat bir şekilde izlenebilir. Kayda alınan tüm oyuncuların datalarının bulunduğu bir data bankası oluştur ve tüm kulüplerimizin ulaşabileceği bir ağ kur kulüplerimiz bu data bankasından yerli oyuncuları takip edebilsinler ve yetenek avı başka bir boyuta çıksın!

Unutma !

Milyonları ''BİRLER'' oluşturur sen yoksan '' BİR '' eksiğiz...

Oku, Fikri Geliştir ve Okut Selametle =)