Sevgili Renktaşlar;

Çok acaip, duygu dolu bir haftayı geride bıraktık. Önce bayram dönüşü trafikte gerildik,sonra hayatını izdihamda kaybeden hacılara üzüldük.Haftanın gerginliğini atalım derken bir de ASTANA talihsizliği yaşadık. Plansızlığın ve tahammülsüzlüğün bu kadar can aldığı bir haftada hayatta kalmayı başarabildiğimiz için şanslıyız.

Daha fazla değerli vaktinizi çalmadan size mutlu güler yüzlü bir yaşam dilerim, aceleciliğin ve tahammülsüzlüğün bu kadar can almasının bize ders olmasını temenni ediyorum.

Girişten sıkılmayıp okumaya devam eden arkadaşlarımız için bir an evvel konumuza geri dönelim.

Söz konusu futbol olunca fazla mantık beklemiyor insan ne diyor Diktatör Franco koca İspanya'yı 3 F ile yönettim : FADO FİESTA FUTBOL ! Kısaca ahmak sporudur futbol, bu yüzden Sabri-Volkan güreşini güzel futbola tercih ediyoruz. Bu yazıyı yazarken asıl hedef kitlemin güzel futbolu özleyen Galatasaray taraftarı olduğunu belirtmek isterim; Sonuna kadar Hamzacılar, Sabri seviciler ve hatta Yasin'i Galatasaray için yeterli görenler zahmet edip bu yazıyı okumasınlar.

İngiltere'de egzotik bir PUB'da içeceğinizi yudumlarken keyif alarak izlediğiniz önceden planlanmış atakları, bir sonraki hareketini daha topla buluşmadan karar veren futbolcuları hayal edin ve sonra yazıyı okuyun.

Demet Akalın'da nereden çıktı diyeceksiniz öyle değil mi ?

Demet Akalın'ın POPSTAR olduğu bir ülke de kimse kusura bakmasın her şey bu kadar olur. Demet Akalın'ın kendisini alkışlamayan izleyicisine "Moron moron bakmayın" hadsizliğini hatırlayanlar bu futbolu bize izletenlerle bağ kursunlar. 2 senedir Şampiyonlar Liginde maç kazanamayan ligte şimdiden geri de kalmış bir takımın hocasının ve forvetinin zoraki kazanılan bir lig maçı sonrası taraftara giydirmesinin Demet Akalın olayından ne farkı var ?

Sanat üretemeyen, spor icra edemeyen bir ülke olarak çareyi "ithal ürünlerde" buluyoruz. Kendi Eto'o'larımızı yetiştirmek yerine 34 yaşındaki Samuel'lere 5er milyon veriyoruz. İşin kötüsü UEFA sıralamasında kendisine ayıp olmasın kontenjanından 170. sırada yer bulabilen ASTANA Galatasaray kalesine 18. şutunu atarken Hamzourinho maçı kabullenmiş izliyor.

Türkiye müzik piyasasında yaptığı her şarkı hit olup 1 tane bile yabancı organizasyonda yer almayan müzik"DEHAMIZ" Demet Akalın ile domestik liglere amborgo koyup Avrupa'da kediye dönüşen Galatasaray ve Fenerbahçe'nin sonu aynı değil mi ?

Aranızda ASTANA maçında galibiyet bekleyen taraftarları, Galatasaray ruhundan gelen alışkanlığı bildiğim için anlıyorum fakat artık kabul etme zamanı geldi : zihniyetin değişmesi gerekiyor !

Ne Fatih Terim ne de başka bir TÜRK antrenör, Yeni Ronaldo olarak lanse edilen BRUMA'NIN Yeni Sabri oluşunu engelleyemiyor.Mevcut yeteneğin üstüne yeni donanımlar ekleyebilecek bir antrenörün eksikliğini TÜRK futbolu çekiyor.

Elin ASTANA'SI aslanı kediye çevirip galibiyeti kaçırıyor. Bizim taraftarda hala kulağında Demet Akalın elinde klavyesi Sonuna kadar Sabri Donuna kadar Hamza, Messi Yasin...

Yazımızı Demet Akalın'ın son hitinden bir sözle kapatıp, bizde eleştirdiğimiz zihniyetin bir temsilcisi olup Demet Akalın severleri kızdırmayalım, umarım ne demek istediğimi doğru anlatabilmişimdir. Ne diyor Demet "etmesin üstümüze gölge", belki Hamza'da dinler de gider.

NOT : George Bush Irak'a yanlış istihbarat sonucu girdiğini açıklarken sadece " sorry" demişti. Ülkemizde de her gün trafikte yapılan bencil hatalar yüzünden canlar gidiyor, alınmayan önlemler işçi kazalarını körüklüyorken herhangi bir istifa gelmiyorken ülkemizde mesleki onur istifasının Kasımpaşa-Rize maçında hata yapan Deniz Çoban'dan gelmesi durumumuzu özetliyor. Bir yanda haksız penaltı çalan ağlayan bir adam, bir yanda can çalan milyarderler...  Keşke herkes Deniz Çoban gibi olsa..

Saygılar; umarım hayatınıza sevgiyi ve saygıyı aşılayabilirsiniz.