27
2015
Değerli Renktaşlar;
Kadıköy'de çok manidar bir beraberlik aldık bence. 3 Temmuz'dan bu güne kadar adalet diye bağıran, adı Aziz ama kendisi bir türlü aziz olamayan bir kulüp başkanı nihayet paraylada olsa kendi adaletini kendi istediği şekilde tecelli ettirdi ama devletin adaleti ile Allah'ın adaleti birbirinden farklı çalışıyor bunu hesap edemedi.
Adaletten bahsedenler adaletsiz bir hakemden maç bittikten sonra nedense hiç bahsetmediler çünkü sonuç tam istedikleri gibiydi. Adalet önünde haklı çıktık suçsuzuz diyenler nedense haklarını UEFA'da ve CAS'ta arayamıyorlar.
Adaletsiz bir hakem, ofsayttan atılan bir gol, verilmeyen bir penaltı, çok net 2 kırmızı ve verilmeyen bir sürü sarı karttan sonra nedense bir tane Fenerbahçe yetkilisi çıkıpta hakem hakkında bir açıklama yapmadı. Yapamazlarda zaten çünkü herşey istedikleri gibiydi.
Rakip takım yöneticilerinin her derbiden önce televizyona çıkıpta ortamı germesine ve hakemleri baskı altına almasına alıştık nasıl olsa. Bir kulüp başkanının maç öncesi çıkıpta karşı takım için onlar bizim dostumuz değil demesi ne ile açıklanır bunu sizin taktirinize bırakıyorum.
İzmirli kardeşlerim bilirler Göztepe ile Karşıyaka arasındaki düşmanlığı. İki takım taraftarları kendi takımlarının formasını giyip karşı muhitte dolaşıyorsa önce akıl sağlığından şüphe edilir, akıl sağlığı yerindeyse vücüt sağlığı bozuluncaya kadar sopa atılır. İzmir'de bir Göztepe'li Karşıyaka'ya gidip ölümüne GÖZ-GÖZ, Karşıyaka'lı ise Göztepe'ye gidip KAF-SİN-KAF diyemez daha doğrusu dedirtmezler.
Demek istediğim şu. Bu iki kulübün başkanları bile artık yanyana gelip beraber maç izleyebiliyorlar. Hatta yakın zamanda Göztepe başkanı SEPİL Karşıyaka basketbol takımının bir maçını Karşıyaka başkanı ile beraber yanyana tribünden izledi. Yani artık onlar bile düşmanlığın kimseye fayda getirmediğini günün omuz omuza olma, birlik ve beraberlik günü olduğunu anladılar. Fakat ülke çapında bir kulübün başkanı nedense bundan bir haber ne yazık ki. Üstelik terörle sınandığımız şu günlerde.
Maç öncesi onlar bizim düşmanımız denmesi, Galatasaray'lı yöneticileri hiç bir Fenerbahçe yöneticisinin muhatap alıpta karşılamaması, yine yöneticilerimize statta yapılan muamele.... Ne oluyoruz arkadaş... Bu neyin düşmanlığı, neyi paylaşamıyoruz böyle? Gerekçe onların stadında kupa alınmış olmasıymış. Kimse kusura bakmasın ama bu gerekçeye kargalar bile güler. Sizin durumunuzda olmayı Allah bize nasip etmesin ama aynı durumda biz olsak siz Arena'da kupa almıycakmıydınız? Kaldı ki play-off sistemi sırf siz şampiyon olun diye yapıldı bunu cümle alem biliyor.
Benim bir sürü Fenerbahçe'li arkadaşım var ve hiçbiri benim düşmanım değil. Sen Galatasaray bizim düşmanımız dedin diye kim kime küstü. Bu sadece senin içinin fesatlığı başka birşey değil. Yaptığın açıklama sadece seni bağlıyor bunu artık anla ve başkanlığı bir an önce terk et. Terk et ki tüm ülke futbolu senden kurtulsun.
Yazımın başında Allah'ın adaleti demiştim. Maçın başından sonuna kadar dayak yediğimiz bir maçta, hakkımızın yendiği bir maçta, hakemin adaleti sağlayamadığı bir maçta topun iki uzun stoperin arasında 160 cm'lik Olcan'ın kafasına gelmesi başkaca ne ile açıklanır kararı siz verin renktaşlar.
Hoççakalın...