Merhaba Renkdaşlar;

Bazı oyuncularımızın Hamza Hocaya ve taraftara kaprislerinden bahseden bir yazı kaleme aldıktan hemen sonra Hamza Hoca'nın takımdan gönderildiğini öğrendim ve benimle beraber bir çoğumuzda bu duruma şaşırmıştır diye düşünüyorum.

Hamza Hoca'nın geldiğinden beri 3 tane özürünü hatırlıyorum. Birinde geçen sezon ki Gençlerbirliği beraberliğiydi ve maç sonu çıkıp oyuncu değişikliğinde geç kaldım özür dilerim demişti. Diğerinde sakat olan Burak Yılmaz'ı ısrarına dayanamadım, tam iyileşmeden oyuna aldım ve tekrar sakatlandı hata bende özür dilerim dedi. Son özürü ise Başakşehir maçında sahanın en iyisi Yasin'i oyundan alıp Dzemali'yi oyuna alması ve maçı kaybetmemizdi ve Hamza hoca bu maçtan sonrada tek sorumlu benim Yasin'i çıkarmamalıydım özür dilerim demişti.

Yani Hamza hoca tıpkı Fatih Terim gibi başarıyı oyuncularına başarısızlığıda kendine maletmeyi seçti. Etik anlamda bakarsak yaptığı şey belki doğruydu ama unuttuğu birşey vardı. O da şuydu ki Fatih Terim'in taraftarda sonsuz kredisi olmasına rağmen kulüpten kuyruğuna teneke bağlanarak gönderilmesi....!!! Yani Fatih hocaya bile yapılan kendisine hayli hayli yapılabilirdi. Bir önceki ''PROFESYONELLİK'' başlıklı yazımda oyuncularımızın kaprislerinden, karakterden ve profesyonellik anlayışından biraz bahsetmiştim ve bu tezimi biraz daha ileri götürerek farklı bir boyut ve bakış açısı katmak istiyorum... İNSANLIK...!!!

Evet insanlık... Yani demek istediğim şey şudur. Hamza hoca takımın her başarısızlığında oyuncularının arkasında durdu ve baba rolünü üstlendi. Gençlerbirliği maçı berabere bitti sorumlu benim, Burak sakatlandı sorumlu benim, Başakşehir maçı gitti sorumlu benim, Burak sahadan çıkarken elini sıkmaz olur böyle şeyler, Emre Çolak çıkarken yüzüne bakmaz arkasından söylenir onlar daha genç, Sabri fedakar maaşına zam yapılır, Umut gol atamaz ondan fazla koşan yok. Hakan Balta yürüyene kadar takımda kalmalı... Oyuncular hep haklı yönetim hep haklı ama özür dileyen ve üstünü örtmeye çalışan hep Hamza hoca.

Madem ki Hamza hoca oyuncularının bu kadar arkasında durdu ve her başarısızlıkta özür diledi bence arkasında durduğu oyuncuların tümü bir basın toplantısı düzenleyip biz beceriksiziz ve hocamızın bizden istediklerinin hiçbirini beceriksiz olduğumuz için yapamadık, biz beceriksiz olduğumuz için takım şu an üçüncü durumda diye açıklama yapmalı ve Hamza hocadan özür dilemeliler. Bunun için profesyonel olmaya falan gerek yok. Bu adamlarda biraz karakter ve insanlık varsa bence bunu yapmalılar diye düşünüyorum.

Hamza hocayı eleştirenlerden biride benim ve tamamen arkasında durmuyorum çünkü yaptığı bir çok yanlış vardı özürlerinin bazılarında haklıydı. Oyunu tam olarak okuyamıyordu, oyuncu değiştirmekte geç kalıyordu, yanlış oyuncu tercihleri vardı vs..vs..vs.. bunları artırabilirim ama tüm hata kendisinde de değildi bence. Yabancı hocaların hemen ortak özelliğidir yıldız oyuncu istemek. Çünkü başarı yıldız oyuncuların özverili çalışması ile geliyor. Bu anlamda sıradan oyuncular ile çalışıp kariyerini riske atmak istemez hiçbiri. Ama Hamza hoca bunu yapmadı. UEFA kriterleri diye bir bomba kucağına bırakıldı. Ucuz ama yıldız olabilecek sıradan oyuncular alınıp hadi bu takımla şampiyon ol denildi. Sezon başında en çok ihtiyacımız olan oyuncu Mario Gomez'di diye düşünüyorum ve alınamama hikayesi şu an bile arap saçı. 12 milyon euro dan aşağı inmediler kendiside yıllık 5 milyon istedi denildi ama nasıl oldu ise bizim gibi maddi imkansızlıklarla boğuşan Beşiktaş transferi gerçekleştirdi. Bu anlamda yönetimin beceriksizliğide takımın bu durumda olmasının temel sebeplerinden biri bence.

Hamza hoca Türk futbolu için bir değerdir. Hatalarıda olsa yanlışlarıda olsa bir değerdir. Çünkü gelişmekte olan bir hocadır. Tecrübe yapılan hataların toplamıdır ve Hamza hocada hatalarının farkına er ya da geç varacaktır. Hamza hoca Galatasaray olsada olmasada yoluna devam edecek... Peki Galatasaray?? Hocanın gönderilmesinin ani alınmış bir karar değil önceden planlanmış bir operasyon olduğunu düşünüyorum. Galatasaray'da birşeyler birilerinin işine gelmediği zaman şampiyonlar liginide kazansan kimsenin gözünün yaşına bakılmıyor maalesef. Hemen ayağı kaydırılıyor. Çok çabuk adam harcıyor bu kulüp. Ne yazık ki bu anlamda çok vefasız bir takım olduk. Bu kulüpteki Bizans oyunları bitmediği sürecede vefasız olmaya devam edicek sanırım.

Herkese saygılarımla...