"O" bizim altyapımızdan yetişen, büyük umutlar beslediğimiz bir futbolcuydu. tıpkı diğer cengaverlerimiz gibi.... umutlarımız vardı onunla ilgili. Kaptanlığı Adnan başkan O'na verdiğinde çoğumuzun ağzından "nihayet kaptanımız takıma sahip çıkan biri, tam isabet" cümleleri dökülmüştü.

Arda'nın Galatasaray macerası manisaspor maçını izleyen Adnan başkanın "kim bu çocuk" sorusuna karşılık "başkan bu çocuk bizim topçumuz kiralık vermiştik manisaya" cevabıyla şaşıran Polat'ın girişimiyle takımımıza kazandırılmasıyla başlıyordu. 

Takımda Arda kendini kısa sürede kabul ettirmişti. Hücuma zenginlik katıyor zaman zaman maçları da çeviren golleri atıyordu. tabiki taraftar olarak bizim de ümitlerimiz doruğa çıkıyordu.  ama tüm ümitler Arda popülaritesini artırdığında, Fb'nin şikeci başkanının kendisine transfer ve yüksek meblağ teklif etmesiyle ve ardanın gençlik hevesiyle önü alınamaz bir şımarıklıkla kız arkadaşı ile birlikte, kaptanlığa yakışmayacak hal ve tavır içerisine girmesiyle alabora oldu.

O artık magazinin gözbebeği bir ikon(!) haline gelmişti. açılışlara katılıyor sağda solda umarsızca eğleniyor, özel yaşamına dikkat etmiyor, en önemlisi de takım kaybetse bile bu yaşantısına tam gaz devam ediyordu. sakatlığı da tam da bu hızlı yaşantısının üstüne gelmiş ama O bundan sıkılmıyor, utanmıyor, üstüne üstlük yapılan eleştirilere sert cevaplar veriyordu. Haliyle takıma dönüşü gecikiyordu.

İşler artık kötü gidiyordu hem takım hem de taraftar açısından. Arda milli takıma gidince gollerine ve yüksek tempo oyununa devam ediyor ancak söz konusu takımımız olunca aynı özveriyi göstermiyordu. hatta birkaç maçta takımı yalnız bırakması ancak milli maçta görev alması bardağı taşırmıştı. taraftarlar yuhalayınca el kol hareketleriyle tepki göstermişti. Arda artık çığırından çıkmıştı. taraftarla kavga eden bir kaptan düşünebiliyormusunuz? hatta gazetecileri dahi tehdit eden bir futbolcu duydunuzmu daha önce?

Uygun bir müşteri gelince satılması bence isabet oldu. Takımımıza yakışmayan bir futbolcunun gönderilmesi ile tam da rahata erdik derken O hakkımızda açıklamalarına halen devam ediyor. Takım kaptanlığı yapan ve her platformda "en büyük galatasaraylı benim" diyerek mangalda kül bırakmayan bu adam(!) takımımız hakkında işaret sıfatı(bu takım) kullanarak adımızı anmaya bile tenezzül etmiyor.  

Bu büyük takımda oynayan efsane kaptanları siz hiç bu saydığım kötü meziyetlerle duydunuzmu daha önce? yada büyük oyuncuları? prekazi hakan şükür büyük kaptan bülent korkmaz hasan şaş ve daha niceleri...Ağızlarını açıp takım hakkında ileri geri konuştuklarına vakıf oldunuzmu? onlar büyük olmayı ve ünü kaldırabildiler. ve herşeyden öte GALATASARAY SEVDALISIYDILAR. Arda ünlü olmayı kaldıramadı. GALATASARAYLI OLMAYI İSE HİÇ BECEREMEDİ. bu yük ona ağır geldi.

Dünyaca ünlü messi'nin yaşamıyla Arda'nın yaşamını isteyenler karşılaştırabilirler. ne demek istediğim açıkça görülecektir. sağlıcakla kalın...