Makale Yaz
Bu haberi yazdır
TÜRK FUTBOLU NEREYE GİDİYOR?
 Oca
25
 2012

Futbol, Türkiye’mizde peşinden milyonları koşturan başlı başına bir bacasız sanayi... Futbolumuzun 3 Temmuz 2011 tarihinden itibaren, artık eskisi gibi olmayacağı kesin. Yaşananları tekrar etmemize gerek yok. Sanırım hemen her gün ulusal yada yerel kanallarda spor camiası hatta spor camiası dışından da bir sürü konusunda uzman kişiler tartışıyorlar... Burada çok tartışılsa da bence kaçırılan bir kaç noktanın altını çizmek istiyorum. İlk olarak şunu söylemek istiyorum. Konu yargıya intikal ettiği için aslında konuşulanların bir çoğu sonuca etki eder mi? Bu düşünceyle söylenen ve dile getirilen sözler olduğu hepimizce malum. Sadece bu bile aslında kimsenin adalete güveni olmadığını ya da kendi adaletini yaratmaya çalıştığını gösteriyor. Bu durum da biz Türk milletine özgü özelliklerden biri olsa gerek.Basın, taraftar, ve kulüp üçgeninde en suçsuz olan bence taraftarlar... Ama en çok acıyı yine onlar çekiyor. Kim çocukluğundan beri tutkuyla bağlanmadı ki? Kim, uğruna sevgililer terk etmedi ki? Kim, okulu kırıp işten kaytarıp ekmek parasından olmadı ki? Şimdi de taraftar, takımının kötü bir durumda kalmasını “Şikeci” damgasını sindiremiyor. Ve büyük kitlelere hitap ettiği için futbolun bu kitlelerde travmatik durumlar bile oluşturduğunu görüyor ve izliyoruz.Basın, olayı her konuda olduğu gibi günlük ve yüzeysel ele alıyor. Basının işi sadece durumdan vazife çıkartacak ya da reytingleri artıracak haber! Bunun peşinde koşmaktan dolayı da olayın özüne inip ne, neden, niçini sorgulayamıyor. Varsa yoksa sadece reyting kaygısı... Bu kaygıyla haber yapınca da yangına körükle gidiliyor. Ve kulüpler de kendilerini bu durumdan en az hasarla kurtarmak için ellerindeki kozu doğru veya yanlış şekilde kullanmaya çalışıyorlar. Kimse ben suçluyum demiyor! Kimse yoğurdum ekşi demiyor! Dışardan bakınca tek suçlu polis galiba diyesi geliyor insanın! Haftalarca yapılan çalışma, teknik takip, dinleme ve deliller hiç itibar görmüyor. Karşı fikirde olanlar için şikeyle suçlanan kulüp taraftarları ve diğer kulüp taraftarları arasına daha fazla mesafe girmeye başlamasıdır. Futbolumuzdaki fanatizm ve terörün artırması ise bu büyük sıkıntının en gözle görünen hasarı... Kulüp başkanlarımız, bu durumu artıya çevirip temiz bir lig, temiz bir futbol yaratamazlar mıydı?Ama bunun yerine tüm kulüp başkanlarımız gelir peşinde koşmayı yeğlediler ve bu da futbolumuzun geleceğine dinamit oldu.38 yaşındayım ve bu yaşıma kadar futbol, her Türk genci gibi hayatımda hep önemli bir yer tuttu. Her zaman söylentilerden yada rakip taraftarın başarısını küçümsemekten öteye geçemeyen şikenin hiç bu kadar futbolumuzun içine girdiğini görmemiştim. Sırf bu durum bile, futbolu seven ama artık mantığıyla hareket eden insanlar için futboldan kopuş anlamına geliyor. Eğer Türk futbolunu düşünüp kişileri, yayıncı kuruluşu ve günü kurtarmayı bırakıp yasaların gereğini yaparsak belki bugünü kaybedecek önemli isimler olabilir. Ama unutmayalım ki, hiçbir isim Türk futbolunun geleceğinden önemli değildir. O yüzden atacağımız her adımı düşünerek atalım. Eğer Türk futbolu sadece birkaç kişinin etrafına endeksli olarak yürüyorsa zaten futbolumuz bitmiş demektir. O yüzden lütfen herkes üzerine düşen görevi tarafsız bir şekilde yerine getirsin ki bizler de çocuklarımıza; babalarımızdan, amcalarımızdan, dayılarımızdan öğrendiğimiz taraftarlığı ve kulüp sevgisini layığıyla bırakabilelim.





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2012
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...