25
2012
Neymiş kıymetli renktaşlarım, Fenerbahçe hala bütün bu olup bitenlere rağmen maddi anlamda Galatasaray’ın üç katıymış(!) Mahalle dedikodusu dicem bu sözü ünlü bir işadamı söylüyor. Böyle bir şey söylememiştir dicem kulaklarımla duydum. Herhalde olsa olsa bu bir şehir efsanesidir.
Maddi yönünüzle bizim üç katımızsanız bu durumda bizim kadro değerimizin üç katı kadro değeriniz bulunması gerekir. Bunu şu an ki kadronuzu kastederek söylemiyorum. Geçen yıl ki kadronuzu ima ediyorum. Bizim üç katımız iseniz buna göre de futbolcu alıp süper ligi silip süpürmeniz lazımdı. Peki neden geçen seneye kadar dört yıldır şampiyon olamıyordunuz sevgili Nihat Özdemir? Geçen yıl ki şampiyonluğunuz da şu an şüpheli zaten. Daha temizlenmediniz, aklanmadınız. Böyle bir güce sahipseniz şampiyonluğunuza neden gölge düşmesine engel olamadınız? Ne yapacağınızı bilemediğiniz, kime kızacağınıza şaşırdığınız, başkanınızı nasıl savunacağınızı bulamadığınız için etrafınıza saldırıyorsunuz bilinçsizce. Saçma sapan fikirlerle…
"Benim babam senin babanı döver” mantığıyla çocukça sataşmaları bırakın. Sıkışınca "Biz sizin madden üç katınız.” gibi ilginç savunmalara girmeyin. UEFA’ya, federasyona püskürmeniz bitti, şimdi her seferinde kendinizi kıyaslamak zorunda hissettiğiniz kulübümüze sataşıyorsunuz. Sevgili Nihat Özdemir ünlü bir işadamı, başarılı bir müteahhit, sivri dilli bir yönetici olabilirsiniz, Türkiye şartlarında ne kadar zengin olduğunuzu da az çok tahmin edebiliyorum ama hayat size her şeyin parayla ölçülemeyeceğini öğretmemiş belli ki. Dünyada olduğu kadar bilhassa da Avrupa’da nam salmış tek Türk takımı Galatasaray’dır. Allah aşkına sizi kim tanır…
Sen istediğin kadar madden üç katımız ol. İtibar her şeyin üstündedir Nihat Özdemir…UEFA kupasını aldığımız yıl Suriyeli bir komutan kupayı Galatasaray alınca bunun şerefine komuta ettiği bölgedeki dağları bombalatmıştır. Bu Galatasaray aşkıdır. Seninki ise borsa aşkıdır…
Sen ki zaten ayda bir fikir değiştiren bir yöneticisin. Geçen ay 58. Madde değişsin derken şimdi değişmesin diyorsun, diyorsunuz. Gerçi size kızmakta çok mantıklı değil. Metris’ten talimat aldığınızı herkes biliyor. Talimat geldi fikir değişti tabi.
Ne sizin ne de federasyonun ne yaptığı belli değil. Gerçi amaç ortada: Sizi ligden düşürmemek. Federasyon gerçekten fenerasyon olmuş. Yatın kalkın Mehmet Ali Aydınlar’a dua edin. O Fenerbahçeli olmasaydı siz çoktan düşmüştünüz. Altı aydır "ne yapar ne ederiz de Fenerbahçe’yi küme düşürmeyiz”in uğraşı içerisindeler. En sonunda "bir kereliğine 58. Maddeyi değiştirelim”e getirdiler işi.
İşte size muz cumhuriyeti… Hangi ülkede görülmüştür bu durum çok merak ediyorum. Bir suçla alakalı kanun maddesi var, o suçun vuku bulduğu bir durum var, kanun maddesinin tam da uygulanması gereken yerde madde değiştirilmek isteniyor. Böyle bir şey var mı sevgili takımdaşlarım? Dere geçerken at değiştirilir mi? Neymiş bir seferliğine değiştirilebilirmiş! Allah Allah! Yok artık canım bu kadar da değil. Niyetinizi bu kadar da açık şekilde ortaya koymayın yav!
Türk futbolu ayan beyan bir oyunun içerisindedir. İlgili maddenin bir kereliğine değiştirilmek istenmesi "Bunu saymam, bir dahakine” demek değil de nedir? Oyun mu oynuyoruz? Madem öyle o kanun uygulanmayacaksa neden var peki? Bunun da açıklaması "dostlar alışverişte görsün”
Fenerbahçeli yöneticiler ilk önce düşmemek için 58. Madde değişsin dediler. Ama baktılar ki federasyonun hiç böyle bir niyeti yok hemen blöf yapmaya başladılar. "Değişmesin bizi düşürün” teranesi aldı başını gitti. Bu da gösterdi ki siz tam bir "kuru kabadayı”sınız.
Sorunca da şunu söylüyorlar: "bizi düşürün de Bank Asya nasıl değerlenecek, süper lig nasıl değer kaybedecek, herkes Fenerbahçe’nin gücünü görecek vs.” Ya zaten sizin bu alengirli işleriniz yüzünden Türk futbolu bu duruma düşmedi mi? Şimdi siz varsınız diye çok mu değerli yani süper lig? Yeteri kadar değerini, itibarını sarstınız zaten hem içerde hem dışarda. Merak etmeyin düşseniz bile bundan daha değersiz olmaz Türk futbolu. Gözünüz arkada kalmasın…
Federasyon çözümü de bulmuş: puan silme. Düşürmeye cesaretleri yok. İlla ki bir ceza vermek zorundalar. Çünkü babaları (UEFA) yukardan izliyor ne yapacaklar diye. Bula bula altı ayda puan silmeyi buldular. İsterseniz bin puan silin bu leke küme düşmedikçe silinmez.
Bir kulüp düşünün ki (sözde) düşüp düşmeyeceği belli değil, ama bilmem kaç milyon euro para verip daha bu sezon şampiyonlar liginde oynamış genç ve yetenekli bir futbolcuyu kadrosuna katıyor. Sow, Bank Asya için biraz fazla yetenekli değil mi sizce? Bir de bizi düşürün diyorlar utanmadan, sıkılmadan. Kimse diğer kulüp taraftarlarını aptal yerine koymaya çalışmasın arkadaş!
Yarın genel kurulda karar verilecekmiş. Hiç merak etmiyorum ne çıkacağını. Neden mi? Siz sonucunu önceden bildiğiniz bir maçı izlerken heyecanlanır mısınız?
Bir de şu konuya değinmeden geçemeyeceğim: Hakan Şükür’e küfür edilmesi. Göksel Gümüşdağ’ı televizyondan izlediğimiz kadarıyla gayet efendi, dürüst bir şahsiyet olarak görüyordum ya da öyle hissediyordum. Ama ummadığımız taş baş yardı. Haberi duyunca çok şaşırdım. Bu insanların böylesine efendi, karakterli, Türk futboluna damga vurmuş, sayısız rekor kırmış, milli takıma yıllarca hizmet etmiş bir adamla niye uğraşırlar anlamıyorum. Yapılan telefon görüşmesinde Göksel Gümüşdağ, Mahmut Özgener’e malum sözleri söylüyor, Özgener de onaylıyor. Al birini vur ötekine! Göksel bey telefon kayıtları ortaya çıkınca da "herkesten helallik isteyeceğim” diyor. Kayıtlar ortaya çıkınca mı aklın başına geldi? Bırak bu ahlaklı çocuk numaralarını. Boşuna çabalama, kötü söz sahibine aittir…
Görüyorsunuz sevgili renktaşlarım, Türk futbolunun her yönüyle çivisi çıkmıştır. Türk futbolu hiçbir dönemde bu kadar dibe vurmamıştır. Her gün yeni bir skandal ortaya çıkıyor. Üzüldüğüm şey de imparatorumuzun gelmesiyle şaha kalktığımız bir sezon geçiriyoruz ama futbola başka şeyler damga vuruyor. Tadını çıkara çıkara izleyemiyoruz maçları. Ne diyelim futbolumuzu bu duruma düşürenler utansın!
Hepinize saygılar…