Engin Baytar’ın dobra, haksızlığa tahammül edemeyen kimliği malumunuz. Bazıları bunu sahaya yansıtınca Engin’i ayıplar,  ahlakını sorgular , futbolunu sorgular, ne yaptın ki bugüne kadar bir de çıkıp konuşuyorsun der. Doğru ya biz de hak aramak için önce kendini ispatlaman  büyüklüğünü göstermen lazım.

Ben böyle düşünmüyorum. Engin’in agresif hareketlerini bir kenara bırakırsak , bir hakemin taraf tuttuğunu fark edip buna karşı durmak karakter meselesidir. Bugüne kadar Engin’in direk ve bizzat bir oyuncuya art niyetli bir hareket yaptığını görmedim. Ancak ve ancak rakip oyuncu kışkırtırsa ona cevap veriyor. Bu da Engin’in hakem tarafından görülmeyen(!) olaya kendince adalet getirmesi. Ben bu yüzden herkesten farklı olarak Engin’e saygı duyuyorum. Aynı şekilde Milan Baros’a da…Çünkü bir oyuncu için kırmızı kart görmek kendi kulübünden para cezası alması demek. Bu da uçakta prim kovalayan futbolcuların aksine Engin ve Baros’un bu takımın başarısına daha fazla konsantre olduklarını gösterir. Tabi ki takımı yalnız bırakmalar vesaire kabul edilemez. Bu bir gerçek. Bazı davranışlar ve tepkilerin yüksek başarı güdüsünden geldiğini  aklımızdan çıkarmayalım.

Bir şeye çok inanırsanız ve bunu elinde düdük tutup hakem denilen bir müsvedde kasten bu inandığınız şeyden uzak tutmaya çalışıyorsa onu alıp evire çevire dövme isteği duymayan biriniz çıkmaz emin olun. Bana güvenin.

Ayrıca Milan Baros  maç başına ve attığı gol başına para alan bir oyuncu . Oynamak istememesi , dahası oynamamak için kart görmesi gibi bir şey profesyonel anlamda futboldan para kazanan biri için son tercihtir. Unutmayın.

Engin Baytar’ın açıklamaları aslında tüm futbolcuların psikolojisini yansıtan bir durum. Yani Engin bu çifte standardın farkında da Melo , Baros , Elmander , Selçuk  vs. farkında değil mi? Elbette ki farkındalar. Onlar da bizim gibi dönen dümenleri kendi aralarında konuşup engellendiklerinin , kaç golü hakem hatalarından yediklerinin , kaç tane golün kaçtığının, hakemler doğru düzgün maç yönetseydi kaç puan farkla lider olacaklarının hesaplarını tutuyorlar.

Galatasaray’a gelen oyuncuların karakteristik özelliği efendilik , oturmuş kişiliktir. Ama bazı durumlar vardır ki tepki koymamak kişiliksizlik olur. Bazı insanlar bunu hak eder , ve çok azı hak ettiğini verir. Tıpkı suratını tükürülmeyi hak edecek kadar düşen hakeme  büyük usta Hagi’nin dayanamayarak gerekeni yapması gibi. Bu böyledir.

Sevgili Galatasaraylı kardeşlerime çağrım şudur ki: " Baros'u Engin'i bırakalım da adaletsizliğin kaynağına tepkimizi verelim. " Yoksa Messi'yi getirsek kar etmez.