Sevgili Galatasaray’lılar,

Büyük umutlarla başladığımız erteleme sürecinin daha başında aldığımız darbe ile şampiyonluk hayallerimize veda etmek zorunda kaldık.

Üzerinden 1-2 gün geçip serin kafa ile düşündüğünüzde, bazı pozisyonları  tekrar izlediğinizde daha sağlıklı kararlar verebiliyorsunuz.

Bu hakem, çoktandır  yönettiği her maçımızda sinirleri bozmuş bir hakem. Ama MHK nin vazgeçemediklerinden. O kadar yanlı ve hain bir maç yönetti ki, insana “lanet olsun futbola” dedirtti adeta.  

Hakemlik aslında  zor bir iş değil. Kuralları küçük bir kitapçık. Eğer bu kitabı iyi okur, öğrenir, iyi de bir kondüsyon tutturursanız hakem olabilirsiniz. Ama, iyi hakem olabilmek ayrı bir şey.

İyi hakem olunamıyor çoğu zaman nedense.

Bir de şöyle bir gerçek var:  Bir insan hakem olacak kadar futbolu seviyor ve içindeyse mutlaka büyük takımlardan birinin taraftarı oluyor bizde.

Yani hakemlerimizin hepsi de bir takımın taraftarı.

Bunun önüne geçmeye imkan yok.  Uzaydan hakem getiremiyeceğimize göre.  

İyi hakem, taraftarlık duygularını maça giderken “evde bırakabilen” hakemdir.

Örnek vermek gerekirse, Cüneyt Çakır tüm dünyanın saygı duyduğu ve UEFA nın gözdesi bir hakem ken, benim için hakem bile değil. Barça-MANU maçını harika yönetiyor ama gelin görün ki içeride F.Bahçe flamasını üzerinden çıkaramıyor sahaya çıkarken.

Yaşar Kemal Uğurlu? Ben hayatımda hiç geçen günkü Rize maçı kadar sertlik görmedim bir oyunda. Rizeli oyuncular ne yazık ki her pozisyonda vurdu, kırdı, tekme attılar. Uğurlu bunları seyretti, bazen da şaka gibi ters kararlar verdi. Örneğin faulü tokat yiyen Falcao’ya verdi! Burada GS lı oyunculara kötü oynadılar diyemezsiniz. Topu ayaklarında tutamadılar, hemen darbeler  aldılar. Aleyhimize verilen penaltı, lehimize verilmeyen penaltılar hep bu yanlı, kötü niyetli hakemin marifetleriydi.

Bu her yıl böyle. Takımımız önceki yıllarda hep hakemleri de yenebildiği için şampiyonluklar alabildi. Rize maçında ise hem rakibi, hem hakemi yenecek güçte değildi. Ve ayrıca Muslera’nın yaşadığı dram saha içini çok olumsuz etkiledi.

Hep özenle kurulan TFF ler, MHK ler GS nın önünü kesmek için örgütlenmektedir. GS lılar da buna karşılık safları sıkıştırmalı, takımlarına daha fazla sahip çıkmalıdırlar.

Kalan maçları GS ımızın şanına uygun şekilde oynamalı, gelecek yılın da hesabını yapmalıdır. Söylemeden geçemiyeceğim. Rize’li Oğulcan ne demek anlamadım. GS Rize’nin yedek oyuncusunu mu transfer edecekmiş? Bu yanlıştır.

Rize, Sivas, FB, BJK başkanları çok tehlikeli. Bunların yanında çok dikkatli olmalı, ağırlığımızı futbol dünyası içinde her daim hissettiren bir GS olmalıyız.

Sevgi ve saygılarımı iletiyorum.