Pazar akşamı Rize’de tam anlamıyla bir futbol kâbus gecesi yaşandı. Galatasaray kazanacak futbol oynamamış olabilir, bu ayrı konu ancak futbol adına orta hakem ve rakip anlamında yapılanlar ve yaşatılanlar tam anlamıyla bir vahşetti. Yazım başlarken iki önemli konunun altını çizmek istiyorum. M. Kemal Uğurlu senden hakem falan olmaz. Böyle basiretsiz, böyle beceriksiz birinin süper ligde maç yönetmeye hakkı yok. İkincisi bundan sonraki duam şu Çaykur Rizespor’un süper ligden düşmesi… Neden mi? Çünkü burada bir uğursuzluk var. Futbol piyasa değerleri yüksek oyuncularımızın her Rize deplasmanında ‘acaba bu maçta hangisinin ayağı kırılacak?’ diye beklemek zorunda mıyız?

Türk futbolunun lokomotifi olmuş Galatasaray, Fenerbahçe, BJK burada yenilmez değil, yenilebilirler. Ancak sezon başından bu yana olmayacak maçlarda puan hovardalığı yapan bu tür takımların ligde kalabilmek adına gözlerini karartıp sözde hırslı futbol oynamak adına sertleştirdiği ortamlarda insanın inanın futbol keyfi de kalmıyor. Bir de M. Kemal Uğurlu gibi şuursuz, ne yaptığını, ne karar verdiğini bilmeyen, korkak, formsuz sözde hakemlerin basiretsiz yönetimleri sonucu ortaya çıkan tablo ortada… Bir de bu hakemin tüm Galatasaray deplasman maçları normal geçmemiştir. Futbol dışı görüntüler ve verilen yanlış kararlar belgeleriyle ortadadır.

Maça gelince… Muslera’nın ayağının kırıldığı pozisyon öncesi pozisyon ofsayt değil de nedir? Galatasaray aleyhine verilen penaltıyı dünyada kaç hakem verir? Rizesporlu oyuncunun dirseğiyle savuşturduğu topa kasıt yok diyebilir misiniz? Canını dişine takarak, üç puan şart, ligde kalmak zorundayım diye mücadele eden, sözde futbol oynayan takımların futbol dışı sertliğine bile bu şekilde izin verilirse inanın her maçta bir iki ayağı kırılan oyuncu olur.

Diyelim ki FB ve BJK’den sonra Galatasaray da şampiyonluk yarışından uzaklaştı. -Ha bu arada kınası yanında gezen bir sürü zırzop var tv ekranlarında ahkâm kesen.- Ortaya ne çıkar biliyor musunuz? Ya da futbolu yönetenler neleri görmemiş olur biliyor musunuz? Bir kere futbolseverin ağırlıklı olarak tuttuğu bu takımlar şampiyonluktan uzaklaşınca futbola ilgi azalır. Maçlar izlenmez. Spor yorumcuları ekran başında kendileri çalar kendileri oynar. Yayıncı kuruluş zarar eder.

Diyelim ki Başakşehir şampiyon oldu diyelim. Yahu Barcelona gelse maçta kaç seyirci toplar, nasıl destek bulur? Futbol seyircisiyle bütün. Seyirci olmadan bu işin tadı tuzu yok.

Unutmayın Galatasaray Türkiye’dir, Türkiye Galatasaray’dır. Bu büyük camia her türlü zorlukların üstesinden gelir, gelmesini de çok iyi bilir. Geçmiş olsun Muslera, geçmiş olsun örnek futbol karakteri. Bir süre seni izlemekten mahrum kalacak olsak da gelişini dört gözle bekleyeceğiz.          

NOT: Yukarıdaki temennimi ve duamı burada bir kez daha yineliyorum.