29
2012
Ben de Atatürk gibi sporcuların zeki, çevik ve ahlâklı olanlarını severim. Volkan Demirel gibilerini değil…
Volkan Demirel Türk futbol tarihine ismini altın ahrflerle yazdıracak yetenekteki kalecilerden biriyken, asıl işini bırakmış, mafyalığa soyunmuştur. Bunu son olarak bir gazete spor muhabirine sarf ettiği sözlerden açık seçik anlıyoruz: “Sen bittin oğlum. Seni evden aldıracağım.”
Bir ülkenin futbol takımının milli kalecisi olmak, önemlidir. Bir duruş gerektirir. Ne yazık ki o duruşu sık sık bozan söylem ve hareketler Volkan gibi bir yeteneği günden güne itici duruma getirmektedir.
Geçmiş yıllarda milli maçlarda taraftarların haksız da olsalar gösterdiği tepkilere karşılık veren, bir dönem Galatasarayımızın formasını giymiş Brezilyalı Lincoln ile saha içinde giriştiği fiziksel hareket ve söylemler… Ve daha buna benzer neler neler…
Volkan Demirel iyi bir kaleci olabilir, hatta yalnızca Galatasaray maçlarında devleşerek kendi taraftarının ve camiasının gözbebeği de yapabilir. Ancak görünen o ki; Volkan Demirel kesinlikle iyi bir sporcu değildir. Çünkü iyi sporcular öncelikle ahlâklarıyla, karakterleriyle ön plana çıkarlar. Geçmişte futbol dünyamızda hemen her takımdan yetişmiş çok sayıda hatırı sayılır örnekleri sıralamak mümkündür.
Sporculuk yalnızca kendi taraftarına hoş görünmek için, nasıl olsa her koşulda benim arkamdalar düşüncesiyle ortaya konulacak bir kavramsa, biz her konuda olduğu gibi bu konuda da ne yazık ki ikilem içinde kalmışız demektir.
Volkan Demirel, bir süre öncesine kadar dikkat çekici bir sakal tipiyle karşımızdaydı. Başkanlarının ricasıyla kestiği söylendi. Bu sezon kazandıkları Galatasaray maçından sonra spor muhabirlerinin maç sonundaki basın toplantısında sorduğu sorulara bile yine itici, dangalakça karşılıklar verdi. Volkan’da bir sinirlilik, bir iç dünya çalkalanma hâli açıkça gözlemlenebiliyor.
Kaleciler kolay yetişmiyor. Hele hele Türk futbolunda bu durum başlı başına bir sorun. Volkan yeniden futbol camiasına kendini sevdirmek istiyorsa, şöyle bir aynanın karşısına geçip kendine bakmalı, hatalarını kabul etmeli ve kendi kendini sorgulamalıdır. Bu ülke Turgay Şeren gibi, Şenol Güneş gibi daha pek çok sayıda karakterli kaleciler de yetiştirdi. Volkani, kendine onları örnek almalı… Yoksa Volkan gibiler kalecilikleriyle değil, yaptıklarıyla hatırlanacak olurlarsa kısa sürede unutulur, hatta silinir giderler…
Kısa bir not: "Sevgili Volkan, sakın beni de evden aldırmaya kalkma, bir süreliğine evde değilim."