Futbol sevincimiz günlük skorlara endeksli olduğu için Galatasaray taraftarının belki de büyük bir kısmı mutlu. Üstelik puan farkıyla lig lideriyiz. Ancak istatistikler böyle giderse karman çorman bir hal alacak. 3 haftada atılan gol 8, yenilen gol 6. Birbirine ne kadar da yakın. Averaj yalnızca +2... Hem ligin en fazla gol atan hem de en çok gol yiyen takımı yolunda hızla ilerliyorzu. Hemen ilk bakışta göze çarpan bu durum düşündürücü değil mi? Defansımız yol geçen hanı. Orta sahamız da ona keza. Önde basan takımlara karşı işimiz zorlaşıyor. Selçuk Arap atı sürekli sonradan açılıyor. Hamit'in bana gerçekten de bu haliyle Bayern Münih'ten ve Real Madrid'ten geldiğini söyleyebilir misiniz? Bir Milli Takım kaptanının durumu böylesine içler acısıysa, sezon başında isminde fırtınalar koparılan, öve öve bitiremediğimiz, paylaşamadığımız, yok menejeri, yok kulüp, yok daha fazla para isteği nazlarıyla gündemde bir hayli kalan Hamit kendini ne zaman toparlayacak. Şampiyonlar Ligi'nde bu haliyle ne yapar, merak ediyorum doğrusu? Dün akşamki Bursaspor maçında yaptığı kaç önemli hata kalemize gol, goller ya da net gol pozisyonu olarak döndü sayan var mı?

Ben bu haliyle, hele hele Şampiyonlar Ligi arifesinde ne oynanan oyundan, ne de bu kadar ucuz gol yiyen, orta saha da istenilen baskıyı kuramayan, hücumda etkisiz ve dağınık bir takımdan çok da memnun değilim. Umarım ki sahte dünyaları yaşadığımız şu günlerde bunun acı faturasını bize Şampiyonlar Ligi kesmez. Umarım ki bu sezonki beklentilerimiz hemen baştan boşa çıkmaz.

Bu takımda hem Amrabat hem de Burak yılmaz on birde oynamalı. Geçen yıla göre mumla aranır Elmander bu haliyle ne kadar Umut'a ayak uydurabiliyor? Takıma en son katılan Melo bile Hamit'ten daha fazla özverili. Aynı özveriyi ve yüksel performansı bu camia Hamit'ten de bekliyor ve bunu kendimizde bir hak olarak görüyoruz.

Geçmiş yıllarda fazla başımızı ağrıtmayan duran toplardan gol yeme hastalığı bugünlerde yeniden baş göstermeye başladı. Ceza sahasına gönderilen her top ya gol ya da net gol pozisyonu... Bunun önlemi yok mu? Semih, ayakların yere daha sağlam bassın. Rakiple mücadeleye girdiğinde kendini yere atma hastalığından vazgeç lütfen. Bazı Avrupa maçlarında “devam” diyen hakemleri göreceksin.   

Bardağın dolu tarafını görmek kolay, fakat böyle boş tarafından da görmek gerekiyor ki, önlem alınsın. Bu nedenle lütfen okurlar beni yanlış anlayıp, olumsuz birşeyler yazmasın. Sonuçta buradaki hers atır Galatasarayımızın çıkarınadır.

Bu taraftar beş yıl aradan sonra gerçek yeri olan Şampiyonlar Ligi'nde sevinmeyi fazlasıyla hak ediyor. Sizin de göreviniz yönetim, teknik kadro ve futbolcular olarak camiayı tarifi olanaksız sevinçlere boğmanız. Yolunuz açık olsun...