18
2015
Spor medyası çok garip doğrusu. Futbolun teknik, görsel ve verdiği zevkten çok öküz altında buzağı aramakla meşgul. Kendini bilmez bir iki şarlatan çıkıyor, kıyametler kopuyor. Bir deli bir kuyuya taş atmış ya hani, kırk akıllı çıkaramamış. Gündem saptırmak adına her yola başvuran sapkın anlayış yine GS-Gençlerbirliği maçından sonra atıp tuttu. Yok efendim kaleci Ferhat toptan elini çekmişmiş, yok efendim Stancu bilerek son dakika golünü atmamışmış. Yok efendim öyleymiş, yok efendim böyleymiş. Pek çok konularda ön elemeler yapıldığı gibi çeşitli kanalların spor yorumculuğu belirlemesinde de ön eleme yapılması gerektiğini düşünüyorum. Böyle giderse her kanalda görev alan eski futbolcu, hakem ve teknik direktörler gündem belirlemek adına her şeyi yapacaklar görünüyor. Çünkü ülkemizde futbol bu kadar sevilen bir spor dalıyken, birkaç kendini bilmez şarlatanın ağza alınmayacak sözleri, ithamları, karalamaları bu ülke futboluna zarardan başka bir şey vermemektedir. GB kalecisi Ferhat’ın Sneijder’in şutunda elini çekti diyenler, Volkan’ın milli maçta aynı hareketi yaptığını ne çabuk unuttular. Stancu o golü bilerek atmadı diyenler, geçmiş videolara baksınlar bir kere, BJK maçında gol çizgisinin üstünde topu auta nasıl göndermiş. Daha önceki GS-Akhisar maçında hakem Burak’ın golünde ayak uzattı diyenler, aynı hakemin bir FB maçında Alper’in kendini yere atmasına nasıl penaltı çaldığını niçin görmezden geliyorlar? Sezon sonu yaklaşıyor. Hiç bu kadar üç takım aynı anda yarışın içinde olmadı. Puan olarak Galatasarayımız bir adım önde. FB, Mersin maçında ballıymış. Mersin’in iki top direkten dönsün, iki pozisyonu penaltı diye tartışılsın, golden önce yüzde yüzlük golü kaleci Volkan çıkarsın, gelsin uzatmalarda futboldan çok yaptıklarıyla, söylemleriyle konuşulan Emre gol atsın ve fb’yi yarışta tutsun. Belki önümüzdeki pazartesi akşamı bile şampiyonluk gelecek. Galatasarayımız Pazar akşamı BJK’yi yenerse; fb’nin Başakşehir karşısında olası bir üç puan alamama durumu son Rize maçını beklemeden taraftarımız sokağa dökülecek. Ya da hiç istemediğimiz ters sonuçlar alınırsa, -ki hiç istemeyiz- o zaman fb şanslı duruma geçecek. İşte o zaman da ben buradan ilk GS-fb maçında yarım metre dışarıdan çevrilen o topun, bazılarının başına vura vura ikili averajını sorgulayacağım. Ve bir avuç kınayla bekleyeceğim tv ekranlarında. Bazıları o kadar fanatik ki bu pozisyona bile “Evet, top dışarıdan çevrildi” diyemeyecek kadar zavallılar var bu ülkede. Kimi ağzı laf yapsa da kahve ağzıyla konuşan, argoyu ağızlarında düşürmeyen sözde spor yorumcularını ben tv ekranlarında görmek istemiyorum. Onlar yorumlarını sokakta, kahvelerde, kıyıda köşede yapsınlar. Ben futbolu güzellikleriyle konuşmak istiyorum. Çamur at izi kalsınlarla değil...