Bir futbolcu dünyanın hangi takımında oynarsa oynasın şunu çok iyi bilmeli ki futbol koşarak, savaşarak, mücadele ederek, yüreğini sahaya yansıtarak oynanır. Eğer bir futbolcu kendine futbolu bir meslek olarak seçmişse bu meslek zaten onun için profesyonel bir yaşam biçimi ve geçimidir. Bu yüzden taraftarlar sahaya yüreğini veren futbolcuyu baş tacı yapar, ona sevgisini verir, her zaman yüreğinde yaşatır. Galatasaray’ımızın futbol takımında kuruluşundan bugüne kadar kimler geldi kimler geçti. Kimileri unutuldu, kimileriyse sembol oldu. Bu durum yerli oyuncular için de aynı yabancılar için de… Kaleci Turgay, golcü Metin Oktay nasıl unutulmuyorsa, Haji de öyle, Elmander de, Melo da…

Galatasaray’ımızın 2018-2019 sezonu ilk yarısında UEFA kriterlerine takılan maddi yönü Fatih Hoca’nın bazı mevkilerdeki oyuncu seçeneğini azalttı, hele hele biraz yönetimin de Şampiyonlar Ligi’ne karşın santrafor transferi yapmaması gerek Şampiyonlar Ligi’nde gerekse ligde önemli sıkıntılar oluşturdu. Bir de cezalılar ve sakatlıklar eklenince futbolumuz da futbol takımımız da tüm camiaya büyük sıkıntılar yaşattı. En çok da başında Fatih Terim’in bulunduğu teknik kadroya…

İkinci yarıya yine aynı şekilde başlandı. Bir tek Marcao… Transfer döneminin son saatlerinde ise Galatasaray’ımızın tarihin kimi dönemlerinde yaptığı çılgınlıklardan biri yaşandı deyim yerindeyse. Diagne, Mitroglou, Luyindama tam anlamıyla nokta atışları ve değerli futbolcular… Fatih Terim sonunda derin bir oh çekti ve camiada yüzler gülüyor. Bu takımla Fatih Terim 2. UEFA Kupasını alır mı dersiniz? Ben inanıyorum, alır mı alır!  

Yürekten bahsettim. Şöyle bir kısa dönem kadroda yer alan futbolcu geçmişine baktım. İki tane aslan gibi genç hemen Avrupa’ya transfer oldu. Peki, Tarık Çamdal, Eren en önemlisi de herkesi şok eden Serdar Aziz…

Fatih Hoca’nın en çok oyuncu ihtiyacı olduğu dönemde sizler, yani Eren ve Serdar “Yok, oram ağrıyor; yok buram ağrıyor. Yok, şuram uf oldu.” diye naz yaparsanız, hakkınızda alınan bu kadro dışı kararını çoktan hak etmişsiniz demektir. Fatih Hoca kendileriyle ilgili kararını çok net açıkladı: “Çalışma kültürlerimiz uyuşmuyor.”

Galatasaray’a gelmişsin, o kadar çuval dolusu parayı almışsın, popüler olmuşsun. Daha ne? Belanızı mı arıyorsunuz, kaç yıl adam gibi oynayacak ve para kazanacaksınız düşünsenize. Ne oldu sonunda fazla naz âşık usandırdı. Pembe rüya bitti, gerçeklerle yüz yüze kaldınız.

Tarık ise ayrı bir futbol vakası… Hadi o kadar paraya anlaştın. Bir kere olsun takıma yaraşır bir şeyler oyna. Yok. Sanki amatör bir futbolcu. Doğal olarak seyirci tepkisi…  

Sanıyor ki Serdar fenerde el üstünde tutulacak, bekle… Şans bulursan, oyu içinde bir iki hata yaparsan al sana tepki, yok Galatasaray artığı, kovması falan filan…  

Şimdi bizlere bu yürekli Galatasaray’ı izleme fırsatı. Buyurun…