22
2013
Daha dün Fatih Hoca’nın ceza almasına neden olan isyan ettiği Mersin İdman Yurdu maçı sonrası seni Fatih Hoca’yla kıyaslayıp gözünde büyütenler acaba neredeler? Gol atamadığın, pek de iyi oynamadığın, dolayısıyla yenildiğin Gençlerbirliği maç sonrası çıkıp medya karşısında diyorsun ki “Galatasaray’la 7 puanlık farkı hem saha içinde hem saha dışında kapatmamız zor”. Saha içine yüzde yüz katılırım da işte bak bu saha dışı sözü senin gibi birine hiç yakışmıyor. Eğer bunu sen söylüyorsan, bak o zaman seni Ömer Çavuşoğlu, Selçuk Yula, Murat Özaydınlı vb. grubun içine dahil edebilirim.
Ne o, Gençlerbirliği maçında penaltın mı verilmedi? Golün mü sayılmadı? Bariz hakem hatasına mı kurban gittin? Yanıt; hiçbiri… Eee öyleyse derdin nedir? Kastın nedir? Sakın sonradan evirip çevirme, söylediklerini kıvırtma! Bak sana, Sanica Boru Elazığspor maçımızla ilgili net şeylerden söz edeyim. Melo’ya son adamın yaptığı hareket, Sinan Kaloğlu’nun hem Riera’ya hem de Muslera’ya kasıtlı basması kırmızı kartın babası değil miydi? Burak’a ceza sahasında yapılan hareket, penaltı değil de neydi? Burak ve Drogba’ya kaldırılan bayrakların ofsaytla ne ilgisi vardı? Şimdi kalkıyorsun bizi de birkaç hafta önce kendi sahamızda yenen Gençlerbirliği’ne sen de kaybediyorsun, şampiyonluktan oldukça uzaklaşıyorsun, ondan sonra da kalkıp saçmalıyorsun. Karşıdan baktık adam sandık, kusura bakma senin hakkında yanılmışım.
Ne zamandır üç kulvarda yoluna devam eden tek takım senin takımındı. Lig hemen hemen bitti, bu Perşembe ve gelecek Perşembe de Avrupa hayalin biter, geriye kalır büyük Türkiye Kupa’n, öp de başına koy, şimdiden kutlarım, hayırlı olsun.